GÜLE GÜLE ŞEHRİ RAMAZAN

Merhaba merhaba ya ey şehri ramazan diye başladığımız on bir ayın sultanı Ramazan ayının son dönemine ne çabuk geldik. Bugün on bir ayın sultanı ramazan ayının yirmi dördüncü günü. Geriye kalan son beş gün için bu mübarek ayı uğurlamaya hazırlanıyoruz. ?Elveda elveda ya şehri ramazan? dedikten sonra da ?Güle güle Sultanım! Bizlere günlerin en güzelini, en bereketlisini, en sevimlisini gönderdin. Ayımız olmuştu ?Ramazan?. İlk göz ağrımız ise ?Hilal?. Hurma ile bütünleşmişti ?İftar?. Geceleyin zeytinle sıhhat buldu ?Sahur?. Sevmiştik bütün günlerini on bir ayın sultanı?Ramazan?ın. Sevmemek mümkün mü, bu rahmet, bereket ve mağfiretle bezenen günlerini.
Açılmıştı kalplerimiz sonsuz sevgiye, merhamete. Midelerimiz ise açtı sabra. Akıllarımız da hikmete açtı. Sen doyurdun bizi elhamdülillah, o zengin kaynağınla ?Sultan?ım. Aynı zamanda oldukça cömerttin sen. Kaynaklarından verdin bizim gibi ihtiyaç sahibi olan fakirlere.
Ey Ayların Sultanı, sıcacık susamlı pide oldun akşam iftar sofralarımızı süsleyen. Bir hurma tanesi ile dillerimize tatlı tatlı konuşmayı öğretmek istedin. Birbirinden kopuk yaşayanlarımızı bir araya getirmeye vesile oldun. Fakirliğin, yoksunluğun ve yoksulluğun her türlüsü yaşatmaktasın bize. Kimi insanlarımızın maddi olarak fakir; kimilerimizin ilmen fakir; kimimizin de kalben fakir olduğunu hissettirdin bizlere. Yinede bir araya gelebildik ve birlikte olabildik.
Ey Ayların Sultanı! Ya sahurlarına ne demeli. Gecenin bir yarısı geceyi ortadan ikiye bölerek bizleri ayağa kaldırdın. Tefekküre davet eder gibi, gözümüzden yaşı akıtmayı ister gibi. Yaratanla secdede konuşturmayı murat eder gibiydin. Üç öğün yemeden de yaşanabileceğini göstermek istedin bizlere Sessizliğin ilahi sesini dinlettin bizlere. Dünya denen uykudan uyandırmak istedin bizleri. Gecemizi aydınlattın ?Sultan?ım!
Ey Ayların Sultanı! Boşuna değil demek ki senin on bir ayın sultanı diye anılman. Öyle sanıyorum ki bütün aylar inceden inceye sana imrenmekteler, seni kıskanmaktalar. Şehirlerimiz hasretle hep bütün bir yıl seni beklemekteler. Davullarla, manilerle, tatlılarla karşılamak isterler seni. ?Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan? diye haykıran camilerimiz kandilleri, mahyaları ile sana olan arzularını, hasretlerini ilan etmektedirler.
Ey Ayların Sultanı! Sultanlar hediyeleri ile gelirler. Sen de bize seni yaşamamızın ödülünü ?Bayram?ınla vermektesin. Ne güzel ödüldür bayrama kavuşmak. Her zahmetli yolun sonunun kurtuluş olduğunu bizlere öğretmek ister gibisin o güzelim bayramınla. Açlıktan tokluğa doğru yolculuğun yüreğimize gömülü sırrını yaşatmak ister gibisin ?Bayram?ınla.
Hoş Geldin ?Sultan?ım! Güle güle. Hanemize, sokağımıza, mahallemize, şehrimize, milletimize, insanlık âlemimize sunduğun nimetlerinle kavuşuyoruz ?Bayram?ına. Hoş Geldin ?Sultan?ım gönül denen evimize, kalbimize, kâbemize! Şimdi gitmektesin gelecek seneye. Biliyorum döneceksin yine bizlere.
Şimdi ise sana bütün içtenliğimiz ve hüzünle diyoruz sana ?Güle güle Sultan?ım. Senden sonra avunacağız ?Bayram?ınla. Seni her ne kadar özle sekte, rahmetini, bereketini dileyerek tekrar kavuşabilmeyi ümit ederek uğurlamanın derin hüznünü yaşıyoruz. Seneye kavuşanlarımız aynı hislerle seni karşılarlar ve uğurlarlar inşallah.
Bütün içtenlikle 3 Haziran Salı günü başlayacak Ramazan Bayramınızı şimdiden kutlar; sağlık, mutluluk ve esenlikler temenni ederken her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim.