Bugün, 23 Nisan 2024 Salı

Seyfi GÜNAÇTI


Güneşten kaçarken yağmura yakalandık

Güneşten kaçarken yağmura yakalandık


Selim Bey geçen haftaki yazısında, “Vezirköprü bize en uzak ilçe” demiş. Biz Bilgi Ailesi olarak yaptığımız gezi sayesinde Vezirköprü`yü tanıyarak yakınlaştırdık.
Otogarın yanındaki kavşaktan sola dönüp şehre girdikten az sonra rehberimiz Ahmet Bey ile buluştuk. “Rehber” dediysek, kendisi Türkçe öğretmeni olup, şehri tanıma konusunda gönüllü olarak bize yardımcı olmuştur. Havza`lı olmasına rağmen şehri iyi tanımış. Yardımlarından dolayı Ahmet Gencer Gül Bey`e bir kere daha teşekkür ediyorum. Ayrıca ilgilerinden dolayı Belediye Başkanı İbrahim Edis Bey`e de teşekkür ediyorum.

İlçeye adını veren Köprülülerin heykelleri Adnan Menderes Parkı`nda bulunuyor. Ahmet Bey, Köprülüler ve gezdiğimiz diğer yerler hakkında ayrıntılı bilgiler verdi.
Bedesten`de en yaygın sanat semaver yapımı. Vezirköprü de semaver yapımının merkezi. Ahmet Bey, kelimenin aslının Rusça olduğunu, `sama` ve `varid` kelimelerinden oluştuğunu ve “çabukpişiren” anlamına geldiğini söyledi.

Vezirköprülüler, bugün kütüphane olarak kullanılan Taşmedrese`yi, Bedesten`i, Taşhan`ı ve eski camileri korumuşlar. Bozulmaya yüz tutmuş olanları onarmışlar. Atalarının mirasına sahip çıkmışlar. İyi de etmişler. “Bu bedesten Terme`de olsaydı acaba bugünkü durumu ne olurdu?” diye düşünmeden edemedim. Pazar Camisi dışında Terme şehir merkezinde bir tarihi eserimiz var mı? Terme kaç yüz yıllık bir şehir. Madem çok eskiye dayanıyor, neden o günlere ait bir eser, bir iz yok? Komşumuz Ünye`ye hemen her yıl okul gezisi düzenliyoruz. Son iki yıldır Vezirköprü`ye gezi yapıyoruz. Peki, diğer ilçelerden Terme`ye gelecek olanlara hangi eserleri ve nereleri görmelerini tavsiye edebiliriz?

Tatil günü olmasına rağmen, sağolsun, Müdür Kani Yılmaz Bey bizim için kütüphaneyi açtı. Gezi ekibinin bu tarihi binayı görmesini ve tanımasını sağladı. Taşhan Misafirhanesi de tarihi bir bina. Arkadaşlar binanın her köşesinde bol bol fotoğraf çektirdiler.
Tek olumsuzluğu öğle namazı için gittiğimiz Tacettin Paşa Camisinde yaşadık. Kadınlar, tuvaletlere giden kapalı bölümde abdest almak zorunda kaldığı için, erkekler de ihtiyaç gidermek için onları beklemek zorunda kaldılar. Camilerimizde kadınlara mahsus abdest alma yeri olmaması, ülkemizin genel sorunu!

Vezirsuyu`na giderken, “rahat bir konumda soframızı kurar, çamların altında yemeğimizi yeriz” diye düşünüyorduk. Tabiat Parkı`na varınca yanıldığımızı anladık. Tahminimizin çok üstünde araç ve insan vardı. Henüz yemek hazırlığını yapmamış olan bir aileden ödünç iki masa alarak soframızı kurduk.
Belediye burayı bir sayfiye yeri olarak düzenlemekle isabetli bir iş yapmış. Ancak burada da araçlar için park yeri yetersizliği ve yolların dar oluşu dikkat çekiyor. Göl kenarına inen yolun, sola doğru devam eden bölümüne araçlar bir sıra park ettiği için yol daralmıştı. Biz 30 kişilik otobüsle geçemedik. Geçebilseydik, belki ileride oturacağımız ve yemek yiyeceğimiz boş yerler bulabilecektik.

Vezirsuyu`ndan geriye dönüp kanyon yoluna sapınca nispeten bozuk bir yolla karşılaştık. Ancak herkes kanyona hayran kaldı. Tekne ile kanyon gezimiz de iyi başlamış, yolun yarısında kenara yanaşıp çay molası bile vermiştik. Fakat aniden bastıran sert esintili yağmur, çayları masada bıraktırdı. Masa örtülerini başımıza almak da bizi kurtarmadı. Teknenin üstünde branda olmasına rağmen hepimiz tepeden tırnağa ıslandık. Bir kişi hariç: Kimsenin aklına gelmeyen bir yere saklanan Rahmi Özen!

Ancak gezi ekibi bundan şikayetçi olmadı. Güzel yerler görmüş, yeni bilgiler edinmiş ve birlikte eğlenmiştik. Kanyonu gezerken yağan şiddetli yağmur ve böyle bir ortamda ıslanmak, gezinin farklı bir tadı oldu. Bir arkadaşın dediği gibi, gezi ekibi ortamı eğlenceye çevirmeyi bildi.
Gezinin düzenlenmesini sağlayan Dilek Hanım`a ve geziye katılarak bize birlikteliği yaşatan Terme Bilgi ailesine teşekkürler.