Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Yılmaz İMANLIK


GÜNÜMÜZDE BİR POSTMODERN ROMAN: SON VEDA

GÜNÜMÜZDE BİR POSTMODERN ROMAN: SON VEDA


Editörlük yapıyorsanız elinizden birçok kitap geçer; birçok kitabın okuyucuya ulaşma yol-culuğunda sizin de dokunuşlarınız vardır. Bu kitaplardan bazıları sizde ayrı bir tat bırakır. Bu tadı okuduğunuz her dosyada bulamazsınız. Bu kitapları arşivinizin özel bir yerine koyarsınız.

İşte Banu Uzunlar Yılmaz'ın Son Veda isimli romanı da bu kitaplardan biri. Konusu, kurgusu ve üslubuyla üzerinde ayrı ayrı durulması gereken bir kitap. Yazarın aile danışmanı, yaşam koçu ve bireysel danışmanlık konularında uzman olması da eserdeki kişi ve karakter tahlille-rinde kendini gösteriyor.

İlk olarak kitabın konusuna baktığımızda yazar, çokça ele alınan bir konuya kendine has bir kurgu ile özgünlük kazandırıyor. Ana karakter Sezer’in şahsında vermek istediği sosyal me-sajları verirken Hatice teyzeye modern bir Ninem Korkut vasfı kazandırıyor. Yazar birçok güzel mesajı onun ağzından veriyor.

Sezen'in erken yaşta hayatta tek başına kalması onu yıkmayıp mücadelesini artırır. Sezen bize yalnız bir kadının istediğinde neleri başarabileceğini gösteriyor. Yazar Sezen'in kaybetti-ğine inandığı Eşi Emrah’ı mükemmel bir kurgu ile romana tekrar dahil ederek okuyuculardaki merak duygusunu artırıyor. Belki de en önemlisi Sezen’in ölümcül hastalığını anlatırken feryat figan mefhumları yerine umut dolu kavramlar kullanıyor. Romanın temasını oluşturan “Yaşa-dıklarınız, son vedada gülümsemenizi sağlayacak kadar iyilik içersin.” sözü eserin tamamında çiçeklendirilip meyveye duruyor.

Romanın dil ve anlatım, üslup özelliklerine baktığımızda yazarın düz bir anlatıcı tercih et-mediğini görüyoruz. Roman farklı Bakış açıları ve anlatıcılarla kurgulanmış. Olayları bazen Emrah'tan bazen Vedat'tan bazen de Sezen’den dinliyoruz. Yazar hem Kahraman hem Göz-lemci hem de ilahi bakış açısı kullanmış. Postmodern romanlarda karşımıza çıkan zamanda kırılmalar çokça kullanılıyor. Bu teknik okuyucuda merak duygusu yoğunlaştırıyor ve okuyu-cunun romandan kopamamasını sağlıyor.

Kitapta son derece sade ve anlaşılır bir dil kullanılmış. Bunun yanında kelime oyunları ile şiirsel bir anlatım tercih edilmiş. Mekan tasvirlerindeki ayrıntılar bir ressamın tuvale okunması kadar hassas ve dikkatlice yapılmış.

Diyebiliriz ki Türk Edebiyatı Banu Yılmaz Uzunlar'ın ‘Son Vedası’ ile postmodern bir ro-man daha kazandı.