Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


Gürültü Kirliliği


Ramazan ayı sona erdi, düğünler de başladı. Peygamberimizin, ?İçinizden gücü yeten evlensin. Çünkü iffeti ve namusu korumanın en güzel yolu evlenmektir? (Müslim, Nikâh 1) hadis-i şerifine uygun olarak evlenen çiftlere mutluluklar diliyorum.

Düğünler, evliliklerin vazgeçilmez törenleridir. Düğünlerin birkaç çeşidi vardır. Bir arkadaş bazı düğünlere gitmek istemez, sebebini sorduğumda, ?Şimdi o düğünde tanıdıklardan da açık giyinenler bulunur. Onlarla konuşurken rahatsız oluyorum? derdi. Benim çalgılı düğünlerde yaşadığım bir başka sıkıntı var. Müziğin sesini öyle açıyorlar ki, burnunun dibindeki arkadaşıyla iki çift laf edebilene aşk olsun! Bırakın sohbeti, çok gerekli şeyleri dahi duyuramıyor, kulağına kadar eğilmek zorunda kalıyorsun. Yüksek gürültünün kulak sağlığına verdiği tahribat da cabası. Acaba düğünlerde müziğin sesi, masadakilerin sohbetine imkan verecek düzeyde olsa bir sakıncası mı oluyor?

Bugün facebook´ta bir mesaja bakarken konuyla ilgili konuşmalar gözüme ilişti. Sanırım Huzur Sokağı çevresinde oturanlar olacak, yüksek desibeldeki müzik sesinden şikâyet ediyorlardı:


VD- Terme belediyesi yetkililer! Huzur Sokağında izin verdiğiniz müzik dinletisi Sivaslılar Köyü´nden tam duyulmuyor. Lütfen 15-20 desibel daha ilave ediniz.


EN- Terme işte diyorum, kenara çekiliyorum.


VD- Allah aşkına, bari adını Huzur Sokağı vermeseydiniz. Her gün bu işkencenin sebebi ne?


EE- Huzur yok mu huzur?


YK- Mahvolduk.

VD- Hangi müzik aleti bilmiyorum ama ses bu tarafa egzoz sesi gibi geliyor?

Şimdi bu müzik aletini çalanlara sorsak; ?Bunun sesini oradaki seyirciler duyacak kadar açsanız, bir sakıncası mı var??


Müziğin sesini sahnenin önündeki seyircilerin duyması yeterli değil mi? Bana kalırsa Huzur Sokağının öbür ucunda oturup sohbet edenlerin dahi duyması gerekmez. Duysalar bile, müziğin sesi sohbetlerini bozmayacak kadar olmalıdır. Yoksa çevredeki apartmanlarda oturanların, hele de ırmağın karşısındakilerin duyması gerekmez.


Trafik ve Çevre Bilgisi konuları arasında çevre kirliliği olarak hava kirliliği, su kirliliği ve toprak kirliliğine bir de gürültü kirliliği eklendiğini görmüş de ilk anda şaşırmıştık. Yaşadıkça gürültü kirliliğinin de diğerleri kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz.


Konu gelmişken benzeri bir konuyu daha paylaşmak istiyorum.


Üniversite sınavının ilk günü akşamı. Ertesi günü de sınavda görevim var. Saat 24.00´e doğru yattım. Fakat uyumak ne mümkün! Sokaktan gürültüler geliyor. Sanki birisi kürekle molozları temizliyor. Küreğin zeminde hareket ederken çıkardığı ses hayli rahatsız edici. Başka gürültüler de var. Balkona çıktım ama çalışanları göremiyordum. Yoksa uyaracaktım. O saatte üzerimi giyip aşağı inmeye de erindim.


Bir gün sonra çevrede oturanlardan birine sordum. Gerçekten dükkânda kürekle temizlik yapıyor, bir yandan da masa ve sandalye yerleştiriyorlarmış. Hem de gecenin saat onikisinde!


Herkes işini yapmak, ekmeğini kazanmak için çalışmak hakkına sahiptir. Ancak bir toplumda yaşadığını, toplumda başkalarının da yaşadığını ve başkalarının da bir takım hakları olduğunu bilmek, medeni insanın sorumluluğudur.

* * *

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri kesin sonucu, Yüksek Seçim Kurulu tarafından geçen hafta açıklandı. 07 Temmuz Cumartesi günü de seçilen milletvekilleri TBMM´de yemin ettiler. Ben köyde çalıştığım için yemin törenini takip edemedim. Duyduğuma göre 600 vekilin yemin etmesi 10 buçuk saat sürmüş. Sayı az olsaydı daha kısa sürede biterdi!

Yeni sisteme göre artık bakanlar Meclis dışından olacakmış. Öyle ise 600 vekile ne gerek var? Umarım yöneticilerimiz, milletvekili sayısının fazla olduğunun farkına varır da gelecek seçime kadar milletvekili sayısını yarı yarıya düşürürler.

Yeni sistemin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.