Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


GÜZEL GÜNLERİN ÖZLEMİYLE

GÜZEL GÜNLERİN ÖZLEMİYLE


Spor niçin yapılır?

Sağlık için. Eğlenmek için. Boş vakitleri değerlendirmek için.

Bugünkü spor dallarının kaç tanesi bu esaslara uyuyor?

Hemen hiç biri. Özellikle de futbol.

Futbol bugün bir endüstridir. Dolaylı veya doğrudan çoğu insanın geçim kaynağı haline gelmiştir. Dünyada başka hangi sektörde bu derece paralar dönmektedir? Futbolcu ve teknik direktör transferleri. Direktörlerin yanlarında getirdiği, görevi bilmem ne yardımcıları ve dahi yardımcıların yardımcıları! Kısacası bazıları için iyi bir geçim yolu. Fakat bazıları da var ki, içinde bulunduğu rahatlığın farkında değil.

Son Türkiye-Kazakistan maçında yaşananları biliyorsunuz. A Milli Futbol Takımımızın tecrübeli kalecisi Volkan Demirel, maç öncesi seyircilerin kendisine küfür ettiğini ileri sürerek maça çıkmadı ve stadı terk etti. 55 yıldır seyirci olarak futbolun içindeyim, böyle bir olaya ilk defa şahit oluyorum.

Kendi kulübü dışındaki spor yazarları ve futbol yorumcuları, Volkan`ı haksız buldular. İleri sürdükleri görüşleri özetle şöyleydi:

“Futbol sahalarında ilk defa mı bir futbolcuya küfür ediliyor?”

“Volkan, seyirciden ilk defa mı küfür yiyor?”

“Volkan, F.Bahçe`nin herhangi bir maçında bundan daha ağır küfür yese acaba yine stadı terk edebilir miydi?”

Yorumcuların hepsi de bir FB-GS maçında daha ağır küfür yese de Volkan`ın sahayı terk edemeyeceği görüşünde birleştiler. Kaldı ki, 24 Ağustos`ta Manisa`da oynanan FB-GS süper kupa finalinde, kale arkasından kendisine, aralarında çakmak, taş, tahta parçası ve bozuk para gibi yaralayıcı özelliği de bulunan tam sekiz çeşit yabancı madde atıldığı halde Volkan sahayı terk etmemiştir.

Volkan olayı gazetelere nasıl yansıdı?
“Rezillik diz boyu” (Milli Gazete, 18.11.2014)
“Spor tarihimizin en acı günü.” (Kemal Belgin, Milli Gazete 18.11.2014)
“Futbolda utanç günleri” (Zeki Çol, Zaman 18.11.2014)

Bunları söylerken, Volkan`a yapılanları onayladığımız anlamı çıkmasın. Asla! Biz Volkan`ın davranışını normal bulmadığımız gibi küfür olayını da kınıyoruz. Ben yıllardır statlardaki küfrün, stat önlerindeki satırlı bıçaklı kavgaların son bulması için yazılarıyla mücadele vermiş bir insanım. Kaldı ki, bizim inancımız asla küfüre onay vermez.

Ben ne hakemim ne de futbolcu. Fakat ben de 30 sene önce küfrün statlardan uzaklaştırdığı bir seyirciyim. Bireysel olarak değil ama diğer kulübün taraftarı olduğumuz için toplu küfür yedik. Hem de otobüsün içinde beraber seyahat ettiğimiz edep terbiye bilmez kişilerden!

Ben, statlarda küfrün önlenmesi için yöneticilerin de bunu istemesi gerektiğini söylüyorum. Bakınız, “düşünüyorum” demiyorum, söylüyorum. Yöneticiler maç öncesi sivri demeçler yerine yatıştırıcı açıklamalar yapsa ortam gerilir mi? Küfür edenleri, kendi taraftarları diye sahiplenmeseler ve onları kınasalar, bu tip taraftara bedava bilet vermeseler acaba o edepsizlikler azalmaz mı?

Bu konuda federasyonun da yanlış tutum içerisinde olduğunu düşünüyorum. Küfürü seyirci yapıyor, cezayı kulüp yiyor. Sahaya yabancı maddeleri seyirci atıyor, cezayı kulüp yiyor. Bu nasıl anlayış? Neden küfreden, sahaya giren, sahaya yabancı madde atan seyirciyi cezalandırmıyor da ceremeyi kulübe kesiyorsun? Teknoloji ilerledi. Suçluları yakalamak çok mu zor? Futbol kulüpleri dışında, başkalarının işlediği suçun cezasını çeken kimse var mı, bilmiyorum.

Biz 1970`li yıllarda maçlara giderdik de kimse bize “Sen hangi kulübün taraftarısın?” diye sormazdı.

Sahada maç yapan iki kulübün taraftarının tiribünde yan yana maç seyredeceği günleri görebilmek dileğiyle…