Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Ahmet SEZGİN


HAÇ-HİLAL SAVAŞI VE TÜRKOFOBİ


Haçlı Avrupa´nın ontolojik kimliğine 1000 yıl evvel sinen Hilal korkusu (İslamofobi), 15.yüzyıldan itibaren Osmanlı ve Türk düşmanlığıyla özdeşleşmiştir. 16. yüzyıldan itibaren Hilafet makamının da birleştirici gücüyle Haç karşısında Hilali temsil eden, İslam´ın bayraktarlığını yapan Osmanlı ve Türk milleti, Haçlı Batı´nın her zaman korkulu rüyası olmuştur.

?Küfür, tek millettir.? hakikatinden hareketle yüzyıllardır Hilal´e karşı savaşan Haçlılar (ABD-Avrupa vs); bugün de aynı tarihî kinle İslâm´a, Müslümanlara özellikle de İslam´ın son kalesi Türkiye´ye kuduz köpekler gibi saldırmaktadır.

Büyük fikir adamı Cemil Meriç, Hristiyan batı´nın bize olan tarihi düşmanlığını yıllar öncesinde ne kadar da açık ve güzel ifade etmiştir: ?Bütün Kur´an´ları yaksak, bütün camileri yıksak, Avrupalının gözünde Osmanlıyız; Osmanlı, yani İslam. Karanlık, tehlikeli, düşman bir yığın! Avrupa, maddeciliğine rağmen
Hristiyandır; sağcısıyla, solcusuyla Hristiyan. Hristiyan için tek düşman biziz.? (Umrandan Uygarlığa, s. 9)

Birçok yönden İslam dünyasının en güçlü ülkesi olan Türkiye, Batı´nın emperyalizm tekerine çomak soktukça, bizi büyük ve farklı millet kılan ruh köklerine döndükçe, alternatif bir medeniyet inşasına girdikçe, gönül ve kültür coğrafyasında aktör olarak tarih yapıcı rolünü üstlenmek için gayret ettikçe, "milleti alçakça vuran darbeler"e karşı Çanakkale ve istiklal ruhuyla direndikçe küllerinden yeniden dirilmeye başladıkça, Haçlı Avrupa´da genelde "İslamofobi", özelde ise "Türkofobi" hortlamıştır. ?Tek dişi kalmış canavar? olan Batı medeniyetinin ulumasının yegâne sebebi budur. Böylece Batı´daki ırkçı sağcı partilerin yaşlanmış, ruhları pörsümüş, demokrat söylemli halklarını diri ve canlı tutabilmelerinin en büyük güç kaynağı da bulunmuş oldu.

Uluyan Batı isimli canavar, ihtiyaç duyduğu İslam nefreti ve Türk korkusu kanını bir vampir gibi emdikçe daha da güçlenmeyecektir. Tam aksine İslam ve
Türk düşmanlığı; kendi kültür ve medeniyetlerine inancını yitirmiş, insanlığın yaşadığı büyük dertlere, trajedilere çözümler üretemeyen Avrupa´da sürekli yükselen ve Allah´ın koruması altındaki hakiki İslam´a olan ilgiyi daha da artıracaktır.

?Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün: /Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!? (Mehmet Akif, Hakkın Sesleri, s.199)

Haç ile Hilalin medeniyetler savaşı; kültürel, siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda olacaktır. İslam dünyası haç karşısında hilal sancağı altında, Türkiye´nin ve Türk milletinin liderliğinde ?diriliş medeniyeti?ni yeniden inşa edecektir inşallah.

Teknik ve emperyal gücüne güvenen emperyalist Batı canavarı ulusa da, yarasalar, "solmaz ve pörsümez yeni" olan İslam güneşinden korksa da Allah´ın vaat ettiği günler doğacaktır. Üstad Necip Fazıl´ın ifade ettiği gibi: ?Bekleyin, görecektir duranlar yürüyeni/ Sabredin, gelecektir solmaz, pörsümez yeni.?