Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


HAKKA SIĞINDIK

HAKKA SIĞINDIK


    Virüs geldi kapımıza dayandı.
    Ne kadar uğraşsak da virüs belasından kendimizi kurtaramadık.
    Kurtulamazdık da. Çünkü hadise evrensel.
    Bütün dünya koronovirüs belasının etkisi altında.
    Bize, önceleri şaka gibi geldi ama koronovirüs sınır tanımadı.
    Yetkililerimiz basiretli davrandı ve çok köklü kararlar ortaya koydular.
    Çoktandır koronovirüsle yatıyor,  koranavirüsle kalkıyoruz.
    Umarım bu küresel belayı en az hasarla ve en kısa zamanda atlatırız.
    Tam bir bilgi kirliğine maruz kalmış durumdayız.
    Bilen de konuşuyor, bilmeyen de.
    Hangi birine inanacağımızı şaşırdık.
    Gazeteler, televizyonlar bildiklerini her gün üzerimize boca ediyor.
    Salgın hastalıklar yeni değil.
    Dünya kurulduğundan beri olagelmiş.
    Yazar Akif Beki, köşesinde salgın hastalık konusunun edebiyatımızda da işlendiği  ve yazar Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Hakk'a Sığındık adıyla bir roman yazdığını duyurdu.
    Meraklı bir edebiyatçı olarak romanı hemen temin ettim ve en kısa sürede okudum.
    Bilmiyordum, roman sayesinde çok şey öğrendim.
    1918-1920 yılları arasında Birinci Dünya Savaşının sonlarına doğru Amerika'nın Kansas City şehrinde bir virüs salsını ortaya çıkmış. Kısa zamanda, koronavirüs gibi  bütün dünyayı sarmış. Savaşa olumsuz yansır düşüncesiyle gizlemeye çalışmışlar ama başaramamışlar. Hadiseyi ilk önce,  savaşa katılmayan İspanya duyurduğu için bu adla anılır olmuş. Dolayısıyla İspanyol Gribi adını almış.
    İspanyol Gribi,  18 ay içinde 50 ila 100 milyon arası  insanın ( o dönemde yaşayan  nüfusun  % 15'i )  ölümüne sebep olarak  insanlık tarihinin bilinen en büyük salgını olmuş.
 Bu salgından sadece İstanbul'da 6403 kişi ölmüş.
    Hakk'a Sığındık romanından anladığımıza göre İstanbul'da halk, haklı olarak büyük panik yaşamış, ne yapacağını bilemez hale gelmiş. İnsanlar birer birer ölmeye başlamış. Tıp çaresiz kalmış. Alınan tedbirler çara olmamış.
    Bilhassa zenginler virüsün pençesinden kurtulmak için akla gelmedik çarelere ve yöntemlere baş  vurmuşlar.  Servetlerini ortaya dökmüşler.
    Kısa zamanda her konaktan üç-beş cenaze çıkmış.
    Durumdan vazife çıkaran bazı uyanıklar ''çare bizde'' diyerek  zenginlere musallat olmuşlar. Tehdit mektupları yazmışlar, para aşırmak için şantaj yapmışlar. Para aşırmışlar, vurgun vurmuşlar. Kurt dumanlı havayı sever misali.
    Büyücüler, efsuncular devreye girmiş. Okuyarak, üfleyerek İspanyol Gribini def ettiklerini iddia etmişler. 
    Denize düşen yılana sarılır misali efsuncular büyük rağbet görmüş.
    Virüs şebekeleri kurulmuş. Polis, aylarca bu şebekeleri  çözmeye ve çökertmeye çalışmış.
    Olaylar tam bir polisiye durum haline gelmiş.
     Yazar, olayları hem güldürücü hem de düşündürücü bir şekilde kaleme almış.
    Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın ( 1864-1944 ) Hakk'a Sığındık  romanı  baş kahramanının polis olduğu gerçek polisiye romanlardandır. Yazarın kendi sırtlarından zengin olanlara duyduğu kinden, hurafelerin dolandırıcılıklara  yol açmasına kadar  hemen bütün Gürpınar temalarını bir arada veren bir roman; yürek burkan tasvirleri, heyecanlı ve merak uyandıran anlatımı,  canlı ve gerçekçi kahramanlarıyla dikkati çekmektedir. Gürpınar'ın bütün roman ve hikayelerinde olduğu gibi…
    Aradan tan bir asır geçmiş. Yine yeni bir salgınla daha karşı karşıyayız.
Tarih o günleri yazdığı gibi bu günleri de yazacak.
    Romanı okumayı sevenlere tavsiye ediyorum.
    Bu karantina döneminde çok iyi gelir.