Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


Hamit Uzun`un ardından

Hamit Uzun`un ardından


Onu, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü`nde görev yaptığım sırada tanıdım. Yahya Kemal İlkokulu`nda öğretmenlik yapıyordu. 2 Nisan Perşembe günü akşam, sosyal paylaşım sitesi facebook`a göz attığım sırada orada fotoğrafını gördüm. Yorumlarda, “Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun…” dilekleri yazılıydı. İşte vefat ettiğini o zaman öğrendim. Kendisine Allah`tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.

Şu `sosyal medya` dedikleri internet sayfalarından biri olan facebook, bazen çok işe yarıyor. Yıllardır görüşmediğin arkadaşlarından, tanıdıklarından sana haberler sunuyor. Onların bugünkü fotoğraflarını görmeni sağlıyor. Facebook sayesinde gün be gün arkadaşlarını, uzaktaki akrabalarını takip edebiliyorsun. Hiçbir ücret ödemeden Amerika`daki, Avustralya`daki tanıdıklarınla görüşebiliyorsun. Bazı zararları olduğunu ben de kabul ediyorum. Ama neyin zararı yok ki? Hayatımızı kolaylaştıran mutfak aletlerinden bıçağı, soğan patates soymak için kullanırsan iyi, insana saplamak için kullanırsan kötüdür. Zaten yediğimiz ilaçların hangisinin yan etkisi yok ki?..

Değerli meslektaşım Hamit Uzun vefat edeli 7 gün olmuş. Eğer facebookta okumamış olsaydım hala haberim olmayacaktı. Belediyeden yapılan ölüm ilanını da, okulda olduğumuz için duymamıştım. Malum, bizim okulların bölgesinde bu ilanlar duyulmuyor. O gün hiçbir öğretmen de bu konudan bahsetmedi. Öğretmen arkadaşlarımızın ikisi dışında hepsi genç. İlanı duymuş olsalar bile onu tanımıyor olabilirler. Çalışan öğretmenlerin bir yakını vefat edince İlçe Milli Eğitim cep telefonlarına mesaj atıyor. Acaba haberdar oldukları emekli öğretmenlerin vefat için de mesaj atabilirler mi?

Ayrıca, bir öğretmen bir meslektaşının vefat haberini duyduğunda, onu tanımıyor bile olsa, okula gittiğinde diğer öğretmenleri haberdar etse, en azından bir A4 kağıdına yazıp, ilan panosuna assa fena mı olur?
Hamit Uzun 1950 yılında Terme`de doğmuş. Onun Sakarlı Beldesinden olduğunu hatırlıyorum. 1 Nisan 1968 tarihinde öğretmenliğe başlamış. Emekli olana kadar kim bilir ne kadar öğrenci yetiştirmiş, kaç tane nitelikli elemanı ülkeye armağan etmiştir.

Kendisini uyumlu, alçakgönüllü ve düzenli bir insan olarak tanıdım. Zaten beni bu yazıyı yazmaya sevk eden sebep, onun bu iyi taraflarıdır. Gerek görevi ile ilgili ve gerekse özel hayatında hiç kimseyle kavga ettiğini veya tartıştığını duymadım.
Onun görev yaptığı yıllarda Atatürk İlkokulu gibi, Yahya Kemal İlkokulu da ikili öğretim yapıyordu. O da okuldan arta kalan zamanlarını, Elmalık Caddesi`ndeki evinin altında buluna dükkanında televizyon tamirciliği yaparak değerlendiriyordu. Bu sanatı ne zaman ve

kimden öğrenmişti, onu da bilmiyorum. Birkaç kere yanına uğradığımı ve çayını içtiğimi hatırlıyorum.
Hayli zamandır kendisini görmemiştim. Ancak bildiğim, duyduğum bir rahatsızlığı yoktu. Konuştuğum kişiler, bir kalp krizi sonucu vefat ettiğini söylediler.
Değerli meslektaşım Hamit Uzun`a Allah (CC)`dan rahmet; ailesine, eğitim camiasına ve sevenlerine sabırlar diliyorum.

Şenol YILMAZ
7.04.2015 08:42:33
Hiç tanımadığım Hamit Öğretmenime Allah`tan rahmet diliyorum. Ama öğretmenler için rahmet dilemekten, dil ucu geçmiş olsun dileklerinden daha çok şey yapılabilir. Ama Öğretmenler Gününde bile öğretmen için konuşmanın soruşturma konusu yapıldığı bir yerde ne yapılabilir bilmiyorum. Öğretmenler Gününde emekli, hasta, vefat etmiş veya şehit olmuş öğretmenler için taleğlerde bulunmak ne yazık ki çalışan öğretmenlere düşüyor. Çalışan bir öğretmen olarak bundan gocunmuyorum, hatta bunun bir görev olduğunu düşünüyorum. Peki emekli öğretmenler kendileri için ne yapıyor?