1 Ekim, ?Dünya Yaşlılar? günüydü.
Yurdumuzun birçok yerinde Yaşlılar Günü kutlanırken, ben bu yaşıma kadar bölgemde yaşlılar gününün kutlandığını görmedim.
Çevremize şöyle bir bakıyorum, valisinden kaymakamına, belediye başkanından sivil toplum örgütlerine kadar yaşlılar gününün, yaşlıları ziyaret ederek, onların gönüllerinin hoş tutulduğunu sadece sosyal medyada gördüm.
-Neler söylemediler ki-
Büyüklerine sahip çıkan toplumlar medeniyeti yakalamış demektir.
Yine ?Yarın siz de yaşlandığınızda saygı ve hürmet görmek istiyorsanız yaşlılarınıza aynı şekilde davranmalısınız.?
Beni üzen en önemli faktör bir belediye hoparlörümüz var. Bu hoparlörden yaşlılar gününde bir kutlama yapamaz mıydık? Onurla bağrımıza bastığımız eğitim veren okullarımız var, buralarda çocuklara yaşlılıkla ilgili kompozisyon yarışması yapamaz mıydık?
Onlarca sivil toplum örgütü kuruluşumuz var, onlar da yaşlılara ziyaretler düzenleyemez miydi?
Neden yaşlılar gününü bir etkinlikle kutlamayı onlardan esirgedik.
Ben bir yerde yaşlıların unutulmasını haklı buluyorum.
Neden mi?
Samsun´un ilçelerinin hemen hemen çoğunluğunda huzurevi var.
Bu huzurevlerinin oluşu yaşlıların daha çok hatırlanmasını sağlıyor.
Peki, neden Terme´de huzur evi yok?
Birçok olanak var.
Eski hastanemiz atıl durumda.
Geceleri kimlerin kaldığı da belli değil, ışıklar yanıyor.
Böyle bir yeri neden huzur evi olarak girişimde bulunup hizmete koya mıyoruz?
Neymiş efendim, çürük raporu varmış. Bakanlık da başka hizmetlere müsaade etmiyormuş.
Kim diyor bunu?
Bunu diyenler, memlekete birçok hizmetin gelmemesine sebep olanlardır.
Şöyle bir bakın.
Hemen yanımızda Çarşamba Yüksekokulu hiç yok iken, öğrencileri bizden alarak okul açtı.
Devlet Su İşlerinin arsasını başka bir yere nakletmek suretiyle Yeşilırmak Üniversitesi´ni kurmak amacıyla üç fakülte açtı.
Bize gelirsek, hastane arazisini bir komite oluşturup, bakanlık nezdinde huzurevi yapmak için girişimde bulunamaz mıyız?
Bal gibi de bulunuruz.
Fakat bizde yapılan işler özde değil, sözde.
Bu şekilde hareket edersek Terme´ye hiçbir şey kazandıramayız.
Daha ne söyleyeyim dediklerimi anlayan anlamıştır.
Kalın sağlıcakla.
