Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


HAPANALTI

HAPANALTI


Hapanaltı, Terme’nin bir zamanlar kapalı Pazar yeri olarak kullanılan yapısıydı. Terme’nin merkezi bir yerinde, Yenimahalle ile Çay Mahallesi sınırında, dört yolu birbirine bağlayan bir noktada bulunuyordu. Burası üstü kapalı, yanları açık büyükçe bir pazar yeriydi. Bazıları ona köylü pazarı da diyordu. Hapanaltı ticaretin çekim merkezi gibiydi. Çevresinde de hemen her konuda iş yapan esnaf vardı. İşte onlardan bazıları:

Bakkallar Ömer Öztürk ve Necati Yüksel, Zahireci Tahsin Soğancı, Çilingir Selahattin Kul, Anahtarcı Mehmet Boz, Torna tesviye Halil Beşirli, Manifaturacı Hüseyin Özden ve Nevzat Biçer, Konfeksiyon Dursun Ali ve Ahmet Güngör, Ayakkabıcılar Mustafa Özdemir ve Dursun Ali Baş, Manav Ayşe Hanım, Giyim Durak Karaçuha, Lokantacı Ferşat Küçükakyüz, Bakkal Yusuf Akarsu, Gıda Cafer Eskici, Spor malzemeleri Aytekin Öztelci, Manifatura İzzet ve Turgut Yüksel, Bakırcı Osman Akyüz, Dondurmacı Halil İbrahim Kulaç…

Ahmet Karaçuha, paylaşımında bu esnaflara yer vermiş. Herhalde daha başkaları da vardı.

Hapanaltı 1935 yılında yapılmış, 1977’de yıkılmış. Ben 1981’de Terme’ye geldiğim için hapanaltını görmedim. Ancak eski köprünün doğusunda ırmağın güney kıyısında ona benzer bir yapı bu görevi sürdürüyordu. 1982 veya sonraki yıllarda o yapı da yıkıldı.

Dondurmacı İdris Kulaç, hapanaltı uygulamasının yeniden başlatılmasını isteyenlerin başında geliyor. Bunun için zaman zaman hapanaltı tasarımları yapıyor ve bunları Facebook’da ‘Terme’nin Geçmişi Dünü Bugünü’ sayfasında paylaşıyor. Bu konuda gündem oluşturmaya çalışıyor.

26.08.2020 tarihinde bir kere daha konuyu gündeme getirdi. Hapanaltının bulunduğu yerdeki belediye otobüs durağına ‘Hapanaltı Durağı’ levhasını yerleştirmiş. Belki de levhayı oraya astı ve fotoğrafları öyle çekti. Durakla ilgili üç fotoğraf paylaşmış.

Geçmişin bilinmesi ve tarihin yaşatılması açısından ben, niyeti ve çalışmayı olumlu bulanlardanım. Ancak eski yerine, eskisi gibi bir hapanaltı yapılması pek mümkün görünmüyor. Lâkin durağa adı verilerek hatırası yaşatılabilir.

İdris Kulaç’ın son çalışmasına hayli yorum yapılmış. Yorumların çoğu olumlu:

*Eyüp Öztürk: “Hapanaltının kime zararı vardı da yıktılar. Tarihi bir eseri yok ettiler.”

*Kemal Bayrak: “Buraya Hapanaltı isminin verilmemesi için gösterilen direncin gerekçesi nedir? Mümkünse bildirir misiniz?”

*Ferda Alkan     : “Terme’de eskiye ait hiçbir şey kalmadı.. Eskiye sahip çıkmak, kültüre sahip çıkmaktır. O da gerçekten Terme’de yok.”

*Cihat Yüksel: Hey gidi günler hey! Çok mutlu oluyorduk hapanaltında.

Bir tane de karşı görüş var:

*A. K.    : “Ulan unutun hapanaltını.. tarih oldu be.. bu ne ısrar… nerde hapanaltı… nerde yapacaktı esnafı… (Son cümle ile ne kast edildiğini anlayamadım. Belki de cümlede eksik var.)

İdris Kulaç: “ulan” hitabına takılmamış. Nezaketini bozmamış. Şu cevabı vermiş:

“İstanbul örneğindeki gibi aslında ortada kalıntısı olmayan fakat ismi kalan yerlerle dolu… Hapanaltı, Terme’nin ilk ticaretin döndüğü bir stratejik alan, köylü ile şehirliyi birleştiren sosyal ve kültürel ilişkilerin birbirine karıştığı bir nokta. Hapanaltını iki cümle ile ifade etmek yetersiz. Üzerine çok şey konuşulması gereken bir yer. Bilmem anlatabildim mi…!?” (Üzgünüm simgesi)

İdris Kulaç, “Terme Belediyesi ve Samsun Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız yazışmalar sonunda buraya ‘Hapanaltı Kavşağı’ adının verilmeyeceği kanaatine vardık. Ancak biz oranın halk nezdinde Hapanaltı Kavşağı olarak kalacağını ümit ediyoruz” diyor. Bir bakıma, “Yetkililer buraya Hapanaltı ismini vermeye yanaşmasalar da biz oraya ‘Hapanaltı Kavşağı’ demeye devam edeceğiz” demek istiyor.

Görüldüğü gibi hapanaltını özleyenler çok. Anladığım kadarıyla hapanaltı, bir ticaret yeri olmanın yanı sıra aynı zamanda sosyal bir alandı. İnsanlar aradıkları kişiyi belki de orada buluyorlardı. Belki de bir tanıdığına rastlamak için oraya gidenler vardı. Eskiden gençler sevgililerini düğünlerde görürlerdi. Acaba hapanaltının da böyle bir işlevi var mıydı?

Olur mu bilmem ama hapanaltını yeniden inşa edecek kişi pek çok Termeliyi de mutlu edecektir. Yeni bir hapanaltı yapılamazsa bile kavşağa, otobüs durağına veya oradaki parka ismi verilerek adı yaşatılabilir.