Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

M. Yetkin KARAMOLLAOĞLU


HATASIZ KUL OLMAZ


Şarkılara bile güfte olan hatalar büyütülürse, insan dosttan da olur.

Yazımın temi bu.

Hz. Mevlana ne güzel söylemiş.

?Yüzde ısrar etme, doksan da olur. İnsan dediğinde noksan da olur. Sakın büyüklenme, elde neler var? Bir ben varım deme yoksan da olur. Hatasız dost arayan dosttan da olur.?

Mevlana hazretleri bunu söylerken ?Hatasız kul olmaz, hataları büyütmemek gerekir.? demek istiyor.

Çok değerli bir yazar kardeşim Necdet Uzun köşesinde bu konuları içine alan bir yazı yazmış.

Temi ?Nankörlük.?

İnsanlar nedense düşmanlarından çok iyilik yaptıklarından zarar görmüştür.

Yazar, yazısında şöyle demiş ?Tarih, bu tür ihanet ve nankörlükleri kaydetmiş. Örneğin Sezar´ın ?Sen de mi Bürütüs?´ sözü insanın en yakınından gelen ve ihaneti tanımlayan beylik bir sözdür.?

Yine adamın birine sormuşlar ?Düşmanın var mı?´ o da cevaplamış ?Kimseye iyilik yapmadım ki.?

Garip ama yazarın dediği doğru. Kendilerine yapılan bunca iyilikleri yeni menfaat kapılarında unutmak gibi bir gafletin içine düşenler etrafımızda çok.

Yazar, yazısında Özdemir Asaf´ın şu dizelerini de gündeme taşımış.

?Bunca nankörlükten sonra bazılarının ederi kalmadı artık gönlümde. Kaça deseler hiçe sayarım.? peşinden de bir arkadaşının söylediği şu sözleri eklemeden geçememiş.

?Değer verdik yeteri kadar, artık herkes ederi kadar.?

Nankörlüğün ortamda tavan yaptığı bir düzende yaşadığımızı söyleyen yazar ?Para varsa işin içinde satanda olur, alanda.? diyor.

Hayat beşikten mezara kadar çok şeyi öğretiyor insana.

Yazar söylemiş ben de katılıyorum.

?İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir?

Biz hayatta iyilikten başka bir şey düşünmedik. İyilik yapanların hatalarını büyütenler, gelecekte iyilik yapacak insanların hevesini kırarlar.

O insanlara aşağıdaki öyküyü okumalarını tavsiye ediyorum.

Yazarın da dediği gibi ?Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.?

***

Hakk´ın, batıldan ayırt edilmesi için yollara düşen islam alimlerinden biri, ölde devesi üzerinde giderken,ölmek üzere olan birine rastlar.

Adamın susuzluktan zor nefes aldığı bir sırada, imdadına yetişen alim, devesinden iner ve adamı kızgın kumların üzerinden kaldırır.

Ona kana kana su içirirken, bir yandan da büyük bir şefkatle terini siler.

Adam ağır ağır kendine gelmeye başladığında; İslam alimi, ona ne iş yaptığını, nereden gelip nereye gittiğini sorar.

Bu sorulara cevap vermeyen adam, birden ayağa kalkar ve onu kızgın kumların üzerine iter. Deveye binerek oradan uzaklaşmaya çalışır.

İslam alimi, "Sakın bu olayı gittiğin yerde anlatma" diye arkasından seslenir.

Birkaç kere daha bunu tekrarlayınca; deveyi kaçıran adam durur.

"Arkamdan sövüp saymak yerine neden böyle söyledi ki" diye merak eder.

Geriye döner ve bir süre önce hayatını kurtaran ak sakallı alime, "Neden anlatmayacak mışım, söyle bakalım!"der. 

İslam alimi, yerinden güçlükle kalkar ve devenin yanına yaklaşır.

Adama, "Eğer gittiğin yerde bu olayı anlatırsan, artık bu çölde biri ölüm döşeğinde bile olsa ona hiç kimse su vermeyecektir´´ der...

Yarınınız bugünden güzel olsun...