Bir taraftan tüm acılarıyla devam eden terör, terörle verilen kararlı mücadele, diğer taraftan yaklaşan genel seçimler ve nihayet Kurban Bayramına erişmenin huzurunu yaşıyoruz. Bu kadar yoğun bir gündemle devam eden hayat, dokuz günlük bayram tatiliyle bölünüyor.
Kimileri için tatil anlamına gelen bu dokuz günlük ara, kimileri içinde manevi bir yoğunlaşma dönemi olacak. Şehit ve gazi yakınları ise acılarını bayramda da içlerine akıtmaya devam edecekler.
Şehitlerimize rahmet, gazilerimize şükran, acılı ailelerine sabır ve başsağlığı dileklerimizi tekrarlamaktan başka bir şey gelmiyor elimizden.
Bayram tatilinde terör olaylarının devam etmesinin yanında trafik terörü de can almaya başladı. Daha geliş yönünde ailelerine ve sevdiklerine kavuşamadan ölen 25-30 kişi olduğunu yazılı ve görsel basın yoluyla öğrendim. Ne kadar acı değil mi? Memleket özlemiyle yanıp tutuşurken yad ellerde kaza geçirip bu dünyadan ayrılmak. Ne olur biraz daha dikkat etsek. Geri dönüş yolunda da aynı acı haberleri almayız inşallah.
İSTEYİNCE OLUYORMUŞ
Pazartesi ve Cuma günleri ilçemiz Pazar yerlerine girmek, oralarda gezmek, alışveriş etmek insanlara yapılan bir zulüm gibi geliyordu bana. İlk defa köprülere araba park edilmediğini gördüm. Bir yanlışlık var galiba dedim içimden.
Köprüler, köprü değil park alanı sanki. Bir de baktım iki tane zabıta kardeşimiz görevlerini yerine getiriyor, huzuru sağlıyorlar orada. Ne güzel! Teşekkür ediyoruz. Devamını diliyoruz. Bizler bu işe alışana kadar, köprülere araç park edilemeyeceğini öğrenene kadar biraz daha sabredin.
Bu gün arife, yarın bayram. Terörün tamamen kurutulduğu, acıların dindiği, kazaların olmadığı, barış ve kardeşliğin hakim olduğu bir Dünya ve huzurlu bir bayram temennisiyle, herkese iyi bayramlar diliyorum.
