Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Nazmi KILIÇ


HAYAT SINAVDIR

Hayatımız ve hayatta oluş sebebimiz elbette bir sınavdır, sınav vesilesiyledir.


Hayatımız ve hayatta oluş sebebimiz elbette bir sınavdır, sınav vesilesiyledir. Bu sınav yumağının içine herkes birbirini sınav eder, birbiri için ise sınav sorusudur. En başta yaratıcı kulunu, öğretmen öğrencisini sınav yaparak değerlendirir.
Hayatın içinde sınav süreciyle zaman harcayan insanoğlu hızını alamayıp sınav içinde sınava müracaat etme ihtiyacı duymuştur. Eşler birbirini, komşular ha keza komşularını, dostlar dostluklarını sınav yaparak hüküm yürütürler.
Sınavların, daha doğrusu denemelerin bu denli yaygın olmasına şaşırmamak gerekir. Yoksa ulaşılmak istenen hedefe varılacağı başka nasıl belirlenebilir. Kim neyi ölçmeyi, neyi denemeyi istiyorsa onunla ilgili kendi ortaya koyacağı ölçeklerle amacını gerçekleştirir. Bu sınavlar sonucunda neyi ölçeceğini, bu ölçme sonucunda nasıl bir strateji belirleyeceğini uygulayıcı bilir. Velhasıl sınavlar sadece öğrenci veya kişi başarısı ölçmek için kullanılan bir husus değildir. Herkes herkesi sınav yapabilir, hatta yapmalıdır da. Kişiler arası güvenin sağlanmasında bu sınavların, sınamaların büyük önemi vardır.
Sınavlardan söz açılmışken hayattaki sınava dair bir örnek dikkati çekmektedir. İnsanlık alemi geleceğine güvenle bakma adına ne sınav çeşitleri ortaya koymuşlar, ne aşamalardan geçmişler ki bu günkü tecrübeler ortaya çıkmış.
Cherokee Kızılderililerinin 12-13 yaşına gelen erkek çocuklarına uyguladıkları bir sınav vardır. Babası bir akşam oğluna artık erkek olduğunu kanıtlamak için bir sınavdan geçmesi gerektiğini söyler ve onu ormanın içlerine götürür. Orada oturması için bir ağaç kütüğü gösterir, çocuğun gözlerini bağlar ve onu gece boyunca yalnız bırakacağını belirtir.
Çocuk bağırmamalıdır, gözlerini de sabahın ilk ışıkları bağın arasından süzülene kadar açmamalıdır. Orada kütüğün üzerinde sessiz kıpırdamadan sabahı beklemek zorundadır. Bunu başardığı zaman çocuk erkek olarak kabul edilir. Yaşadığı bu sınavı da başkasına anlatması yasaktır. Her erkek çocuk geceyi ve bu sınavı yalnız bir başına yaşamalıdır.
Sınav zordur. Doğal olarak çocuk korkar. Rüzgarın sesi, orman hayvanlarının bağırtıları korkunçtur. Her yönden çıtırtılar, yaklaşan ayak seslerine benzer gürültüler gelir. Çocuğun aklından bin bir türlü korkunç olasılıklar geçer durur. Ama sınavı geçmek ve erkek olabilmek için sabırla beklemek ve gözünü açmamak zorundadır.
Korkunç gecenin sonunda güneşin ilk ışıkları ile birlikte çocuk gözünü açar ve karşısında sessizce kendisini izleyen babasını görür. Onu yalnız bırakıp gideceğini söylemiş olan babası aslında bütün gece orada sessiz oturmuş bir tehlike durumunda oğlunu korumak için beklemiş, oğlunu sınavını yaşarken izlemiştir. Bu sınavı birlikte yaşayan baba ile oğul birbirlerine çok farklı bağlanırlar, baba oğlunu anlar çünkü aynı sınavdan geçmiştir, aynı zamanda oğul da babası için ne kadar değerli olduğunu anlar.
Hepimiz bazen korkunç, acı veren, çözümsüz sandığımız, anlamadığımız sınavları yaşarız. Bu sınavlar kendimizi kanıtlamak için de olabilir. Her sınavla birlikte yaşamı anlar ve olgunlaşırız. Zaman zaman yalnız kaldığımızı da sanırız ama eğer oyunu kuralına göre oynarsak daima birileri, hatta sınavı yapan, bizi gönüllülükle gözetir.
Hayatınıza dokunan ve el verenleriniz eksik olmasın. Sınavlarınız gönlünüzce olsun. Rabbim cümlemizi altından kalkamayacağı sınavlardan korusun. Sağlıcakla kalın.