Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Zeki ORDU


HAYAT BOYU ÖĞRENME HAFTASI

HAYAT BOYU ÖĞRENME HAFTASI


    Bilgi, beceri ve istidat…
Bu üçlü, insanoğlu hayatta oldu müddetçe bizlerle beraber olacaktır. Gelişmenin, ilerlemenin, yeniliklerin, sanatın ve buna benzer birçok şeyin anahtarıdır.
    Bilgi çok şeyin ilk basamağıdır. Şayet “bilginiz” yoksa beceriniz de olamaz. İlginiz yoksa bilginiz de olamaz. Dolayısıyla her türlü yeniliğin önü sizin için kapanmış demektir. Artık birçok ihtiyaçlarınızı bunlara sahip olanlardan karşılayacaksınız demektir.
    Atalarımız “Öğrenmenin yaşı yoktur” demiştir. Biz “Beşikten mezara kadar” öğrenmeyi şiar edinmiş bir medeniyetin temsilcileriyiz. “Yitik malımızı” nerede bulursak alırız. 
    Peki bunlar için ne yapmalıyız?
    Öncelikle bilgiye ulaşmanın yollarını aramalı, öğrendiklerimizi hayata geçirmeli ve diğer insanlar da faydalı olmalıyız. Bu sebepten olmak üzere “hayat Boyu Öğrenme Haftası” bizler için öğrenmenin ilk basamağını teşkil eder.
    Kim veya kimlerden öğrenmeliyiz?
    Bu soruya cevap vermeden önce öğreticilerin hangi vasıfta olmaları gerektiğini bilmek gerekir. Okullarımız bize başta akademik bilgiler olmak üzere genel toplum kuralları ve hayata dair bazı bilgiler vermektedir. Okul çağına gelmiş herkes bu bilgileri öğrenmek için okullara kaydolur ve öğrenmeye devam eder.
    Bazen şartlar her zaman uygun olmayabilir. Bir sebepten dolayı eğitimi yarım kalmış kişiler hayatın içine karıştığında ilerleyen zamanlarda bunun eksikliğini hisseder. Bu eksikliğin tamamlanması veya en aza inmesi için muhataplarından daha çok gayret sarf etmesi gerekmektedir. Ayrıca bu eksiğini nerden tamamlayacaktır?
    Bu noktada Halk Eğitim Merkezleri her zaman hazırdır. Zaten ismiyle müsemma bir kurumdur. Eğitimsiz bir toplum bir yönüyle zayıf kalmış demektir.
    Günümüzde Halk Eğitim Merkezleri bu görevi hakkıyla gören yerlerdendir. Çünkü eğitecekleri kişiler yaş itibariyle eğitim çağının dışında yetişkin fertlerdir. Çoğu evli hatta mahkûm bile olabilir. Ancak öğrenmenin yaşla bir ilgisi yoktur. Öğrenme şahsın bizatihi kendi isteği üzerine olur.
    Bugün, Halk Eğitim Merkezlerinde;
    Okuma – yazma kursları,
    Mesleki – teknik kursları,
    Sosyal – kültürel kursları,
    Sosyal – kültürel uygulamaları,
    Eğitsel kol çalışmaları gibi birçok faaliyet yapılabilmektedir. 
    Bütün bunlar kurs verme ehliyetine ve belgeye sahip öğreticilerdir. Kursiyerler ise eğitim çağının dışına çıkmış bir sebepten eğitimlerini tamamlayamamış ve bir köşede ömür geçirmek istemeyen kişilerdir. Kendi istekleri doğrultusunda katıldıkları kurslarda bilgiye ulaşmanın yolunu ararken öğrendiklerini de hayata geçirmenin nasıl olacağını da planlamaktadır.
    Halk Eğitim Müdürlükleri kendilerine gelen müracaatları değerlendirip mesai zamanlarını kursiyerlerin şartlarını göze alarak bu eğitimleri vermektedirler. 
    Belki; 1-7 Haziran tarihlerini Hayat Boyu Öğrenme Haftası olarak kutlamaktayız ama hayatın içinde bütün günlerin öğrenmek için bir fırsat olarak görmeliyiz. Ne kadar çok şey öğrenirsek, ne kadar eksikliğimizi tamamlarsak, ne kadar kendimizi geliştirirsek ve ne kadar öğrendiklerimizi kullanabilirsek o kadar değerli bir iş yapmış oluruz. 
    Bu vesile ile başta Halk Eğitim Müdürlükleri olmak üzere; başka bir hayata dokunmuş herkese teşekkür eder kolaylıklar dilerim. Öğrenmek için öğreticiye ulaşmak gerekir. “Bir harfin bile öğrenilmesine 40 yıl” değer biçilmiş bir anlayışın ne kadar yerinde olduğunu daha iyi idrak ediyoruz şimdi.