Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


HAYATIN İÇİNDEN


Haftaya dinç ve zinde başlamak için her zamanki gibi erkenden kalktım. Dersim 11´de başlıyordu. Derse kadar bir hayli zaman vardı.

Erkenden her zaman gittiğim berbere gittim. Tebessümle beraber selam verdim. Aynı tebessümle selamıma karşılık verdiler. ?Hoş geldiniz hocam? dediler.

Sakal tıraşı olmak üzere konforlu koltuğa oturdum. Günün ve haftanın ilk müşterisi benmişim. Kendileri söylediler. İlk olmam hasebiyle ziyadesiyle memnun oldum.


?Siftahı benden yapmanız inşallah size uğurlu gelir. Siftahı benden bereketi Allah´tan ´´dedim.


Benim için de, çalışan dört kişi için de gün güzel başlamıştı.


Ben zinde ve enerjik olarak derse gideceğim, ustalar da akşama kadar bu moralle bol ve bereketli kazançlar elde edeceklerdi. Tıraşım bitti. Ustanın delaletiyle konforlu koltuğumdan kalktım. Siftahı vermek üzere cüzdanıma davrandım. On lirayı uzattım ve üstünü beklemeye başladım. Niye derseniz, sakal tıraşının burada beş lira olduğunu biliyordum. Daha önce mevzusunu da yapmıştık. Ustalara fiyat istikrarından dolayı teşekkür etmişliğim bile vardı.


Bekleyişim teşehhüt miktarını aşmış olmalı ki, usta ?hocam tıraşı on lira yaptık? dedi.


Gayri ihtiyari ?ne zaman? demişim.


?Bugün hocam? dediler hep birlikte.


?Biraz çok olmuş, yüzde yüz olmaz, fazla değil mi aşamalı yapsaydınız bari? dedim.


?Hocam, bozuk parayla uğraşmak itemedik. Düz olsun. Zaten her şeye zam geliyor. Kiralar aldı başını bitti. Biz yapmışız çok mu?? dediler.


Ben zammın yüzde yüz olmasının çok olduğunda ısrarlıydım. ?Zam dediğin enflasyon kadar olur. Bunda ölçü kaçmış? dedim.


Ustanın diğeri, beni teselli babında ?hocam saç tıraşımıza zam yapmadık, onun fiyatı aynı? diye lafa girdi.


Zaman daralıyordu. Derse yetişmem lazımdı. Tıraşın dışında daha bir sürü hazırlık yapmam gerekiyordu.

?Size iyi günler, bol kazançlar? diyerek ayrıldım.

Bundan sonraki süreçte nasıl hareket edeceğime henüz karar veremedim.

Bunu neden yazdım?

Başta da belirttiğim gibi amacım mutlu ve mesut haftaya başlamaktı. Hem ben mutlu olayım, hem de çevrem mutlu olsun istiyordum.


Sait Faik´in ?Haritada Bir Nokta? adlı hikayesinde de dediği gibi ?yazmasam deli olacaktım.?


Aramızda tatsızlık, kırgınlık olmadı. Kalp kırıcı bir davranışımız da olmadı.


Yaşandı bir kere.


Belki ?ufacık miktarın ne önemi var? diyenler olabilir.


Benim serzenişim miktara değil, orana. Hatta orana da değil, olaya bakış açısına.


Hayat uzun bir maraton.

Hep aynı geminin içindeyiz.

Herkes yaptığı işi düzgün yapmalı.

İnsanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih edebilmeli.

Bugün beş lira kazandım diye düşünürsün ama yarın onlarca, yüzlerce, binlerce? müşteri kaybedersin.

Şunu unutmayalım, güven kaybolursa para da kaybolur.

Sağlıcakla kalın.