Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


HAYA`YI ARIYORUM

HAYA`YI ARIYORUM


Sınıfın birinde Ahmet Rasim`den alınan bir metnin içinde ``haya`` kelimesi geçiyordu.
Kitabı hazırla-yanlar, bu kelimenin anlamını muhtemelen liseye gelmiş bir öğrenci biliyordur düşüncesiyle vermemişlerdi.

Ben de öyle zannediyormuşum.
Ben şahsen, haya kelimesini çok sever ve çok sık kullanırım.
Metni tahlil ederken, örnek olsun diye içinde haya geçen hadis-i şerifleri peş peşe söyledim.

``Haya imandandır.``
``Haya güzeldir, kadında olursa daha güzeldir.``gibi

Yılların tecrübesine dayanarak, naklettiğim cümlelerden öğrencilerin pek de bir şey anlamadıklarını hissettim.
Benim sormama, gerek kalmadan, içinde kadın kelimesi geçtiğinden olsa gerek, bir kız öğrenci ``haya`` ne demek hocam, dedi. Hayret etmiştim. Bu sefer ben sınıfa sordum haya kelimesinin anlamını bile var mı diye. Hayret, hayayı bilen bir tek öğrenci çıkmadı. Israrla benden öğrenmek istediler. İnat ettim, söylemedim. Bu arada zil çaldı: Ne yapın edin, teneffüste öğrenin. İkinci ders soracağım dedim.

Zil çaldı. Derse girdim. Öğrenciler hep bir ağızdan ``haya``nın anlamını öğrendik hocam dediler.
Haya utanma, sıkılma duygusu anlamına geliyormuş diye gururlanarak söylediler. Bunu söylerken bu zamana kadar bilmedikleri için de haya etmediler. Ben de bilmediklerini, hayasızlık olarak nitelendirmedim. Bilakis bu zamana kadar öğretmediğimiz için asıl bizim hayasızlık yaptığımızı düşündüm.

Şimdi ``haya güzeldir, kadında olursa daha güzeldir`` hadis-i şerifinin manası daha iyi anlaşılıyordu.
Biz ahlakımızın temellerini oluşturan bu milli kelimeleri ne oldu da günlük hayatımızdan çıkardık?

Aileler hiç mi içinde haya geçen cümle kurmuyorlar? ``Kızım hayalı ol`` diyen kalmadı mı? Hayasızlık almış başını gidiyor diyen yok mu?
Haya kelimesini günlük hayatımızdan atınca maazallah hayayı da atmış oluyoruz. Hayasız bireyler, hayasız toplumlar haline geliyoruz.

Haya başlı başına güzeldir. Hayayı kaldırmakla bir güzelliği yok etmiş oluyoruz. Güzellikler yok olursa, hayat boşluk kabul etmez, yerini çirkinlikler alıyor.
Bunca hayasızlık nereden türedi dersiniz?

Günlük hayatta öyle konuşmalar oluyor ki hak getire
Öyle programlar yapılıyor ki haya sizlere ömür.

Öyle diziler var ki içinde hayadan eser yok.
Hayanın ar damarı çatlamış.

Haya günlük hayatımızdan çıkmış haberimiz bile yok.
Ben kaybettiğimiz hayayı arıyorum.

Hayanın ihtiva ettiği güzelliği arıyorum. Bunu da hayasızlık yapmadan arıyorum.
Hayasızca hayayı aramaktan da haya ediyorum.

Haya bizim kaybolmuş hazinemiz, onu nerede kaybettiysek bir an önce bulmalıyız.
Bulamazsak işimiz harap.
Sağlıcakla kalın.