Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Her kuşun eti yenmez!

Her kuşun eti yenmez!


Dünyayı kasıp kavuran koronavirüsün; yarasa, çiyan, yılan gibi vahşi ve bize göre tiksindirici hayvanların alınıp satıldığı Çin'in Wuhan şehrindeki bir pazarda ortaya çıktığı söyleniyor. 
Atasözlerini her zaman önemsemişimdir. Hepsinin bir hikmeti vardır, diye düşünürüm. Çinliler ya önemsemedikleri için ya da bu atasözünü duymadıkları için önlerine gelen hayvanı yemişler. Bunun sonucu olarak da başlarına bu belâ geldi. Tabii asıl zararı başka ülkeler gördü ve görmeye devam ediyor. 
Koronavirüsün çok zararını gördük. Lakin bu sayede çok şey duyduk, çok şey öğrendik. Sosyal medyaya pek çok video ve görüntü düştü. Birkaç gün önce Milli Eğitim de bir duyuruda bulundu. Duyuru gazetelerde yer aldı. Bu duyuru virüsle doğrudan ilgili değildi. Lakin bu illet dolayısıyla evlere hapsedilen çocuklara yönelikti. Milli Eğitim burada bir tehlike görmüş olmalı ki aileleri ve özellikle çocukları bir başka virüse(!) karşı uyarıyordu:
“Değerli arkadaşlar
Son günlerde yayılan bir mesajla çocuklarımızdan bir kâğıda gökkuşağı resmi yapıp pencerelere yapıştırılması istenmektedir. Eğitim camiası da bu akıma kapılmıştır. WhatsApptan velilere ödev olarak yollanmaktadır. Bu bir LGBTİ projesidir. Gökkuşağı onların sembolüdür. Mayıs ayında yapacakları onur yürüyüşünün bir ön hazırlığıdır. Bu mesajı yayıp uyaralım. Öğretmenlerimiz ve çocuklarımız bu projenin bir parçası olmasın. Lgbt sapıklarına destek vermeyelim.”
Bir kağıt firmasının öncülük ettiği projede çocuklar gökkuşağı resmi yapıp bu resimleri evlerinin camına asacaklar. Veliler de bu resimleri fotoğraflayıp gösterilen adrese gönderdiklerinde kendilerine maske vb hediyeler verilecek. Proje, hem çocukları hem de velileri kapsıyor. Ancak Milli Eğitim, bunun bir LGBTİ projesi olduğunu düşünüyor.
Bilindiği üzere LGBTİ, adındaki harflerin her biri ayrı anlama geliyor olsa da, genel olarak bir eşcinsel topluluğu ifade ediyor. Eşcinsellik dinimizde yasaklanmış bir tercih, toplum tarafından edep dışı görülen bir yöneliştir. Eşcinselliğin kötü bir yol, bir azgınlık olduğu pek çok ayette belirtilmiştir (Araf; 80-82, Hicr; 67-72). Şuara Suresi 166. Ayette bu yönelişin yasaklandığı açıkça görülmektedir:
“Rabbinizin sizler için yaratmış olduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz. Hayır! Siz sınırı aşmış bir toplumsunuz.”
İşte gökkuşağı, yoldan çıkmış bu grubun 1978'den beri kullandığı sembolüdür. Projeye bu sebeple karşı çıkılmaktadır. LGBTİ'nin suçu, bu günahı sadece bireysel olarak işlemekten ibaret değildir. Onlar açıktan “Biz buyuz!” diyorlar. Bu kadarla da kalmıyor, “Eşcinsellik günah sayılmasın” diyorlar, “Bizi masum kabul edin” diyorlar. Bunun için meydanlara çıkıp gösteri yapıyorlar. Sadece kendileri pisliğe bulaşmakla kalmıyor, çevreyi de kirletmek istiyorlar. Bunları yaparken, o güzelim gökkuşağını kötü emellerine alet ediyor, onun gölgesine sığınıyorlar.
Milli Eğitim, kendi dışından bir kurumun çocuklara yönelik projesini tehlikeli bulmuş. Bu konuda öğretmenleri ve velileri uyarıyor. Bir bakıma görevini yapıyor. İşin şaşılacak tarafı, Milli Eğitimin bir öğretmeni bu uyarıyı yanlış buluyor ve eleştiriyor:
“Bu bireylere sapık demek ne kadar doğruysa, gökkuşağı gibi dünyalar güzeli bir görsel şöleni sadece buna yormak da o kadar doğrudur. Koskoca Milli Eğitim her şeyi bırakmış bununla mı uğraşıyor.”
Hem şaşırdım hem üzüldüm. Kendisine emanet edilen gençlere bilginin yanı sıra edebi, saygıyı, milli ve manevi değerlerimizi anlatması gereken bir öğretmen nasıl böyle düşünebilir? Edepten yoksun, değerlerimize aykırı bir hayat tarzını benimseyenleri nasıl savunabilir? 
Gökkuşağı gerçekten görsel bir şölen oluşturuyor. Fakat burada konunun, gökkuşağının kendisi olmadığını nasıl anlamaz! Burada konu, LGBTİ'nin sembolü sayılan gökkuşağını çocukların bilinçaltına yerleştirmek ve onun vasıtasıyla çocuklara LGBTİ'yi şirin gösterme gayretidir. Yoksa kim o rengârenk görüntüye karşı çıkar? 
Öğretmen bir de “Koskoca Milli Eğitim her şeyi bırakmış, bununla mı uğraşıyor” demez mi? 
Bence Milli Eğitimin asıl işi budur; edeptir, saygıdır, değerlerimizi korumaktır. 
Berat Kandiliniz mübarek olsun. Doğruyu bulmamıza ve koronavirüs illetinden kurtularak normal hayat dönmemize vesile olsun.