HER ŞEY İSRAİL İÇİN

Yıllardır süren türban sorununu nihayet bitirip, daha önemli işlerimize yönelme zamanı geldi artık. Tüm partiler el ele verip, bir daha konuşulmamak üzere uyumlu bir şekilde hallettiler bu işi. Ülkemiz için hayırlı olsun.
Çevremizde, komşularımızda olup bitenlere bakalım biraz. Kime hizmet ettiğimizi daha net görelim istiyorum. Irak`a demokrasi götürmek için giren, başta ABD olmak üzere bazı AB ülkeleri, o ülkeyi bir daha ayağa kalkamayacak şekilde bırakıp, her gün yüzlerce insanın ölümüyle baş başa bırakmış ve çekip gitmişlerdir. Mezhep kavgaları almış başını gidiyor. Bu durum en çok kimin işine yarıyor? ABD` nin yaramaz çocuğu İsrail`in.

Suriye en uzun sınır komşumuz. Eskiden rahatın ve huzurun sürdüğü bu ülkede, her gün yüzlerce kişi birbirini öldürmekte. Kimin kimi öldürdüğü, neden öldürdüğü meçhul. Ellerini başlarının arasına alıp düşünseler, biz neden birbirimizi yiyoruz, bu işten kim kazançlı çıkıyor diye. Belki akılları başlarına gelecek ama, düşünmeye bile fırsat vermiyorlar ki. Aslında en büyük zararı biz görüyoruz bu konuda. Bu olanlardan ders çıkaramıyoruz. Daha önce , “Esed`in bir aylık ömrü kaldı.” diyenler, ona verilen desteği , oynanan oyunu göremediler. Doksan bin mülteci sınırlarımızdan geçince, yüz bin olursa daha alamayız demeye başladılar. Sonuç, yedi yüz bin mülteciye doğru gidiyor. AB ülkeleri ve BM ne yapıyor? Hiç, kılını bile kıpırdatmıyor. Kim kazançlı bu işten İsrail. Yesinler birbirlerini diyor, ellerini ovuşturuyor. Arada bir iki bomba, roket de o fırlatıyor. BM ülkelerinden bir iki kınamayla işi geçiştiriyor, yaramaz çocuk. O yine yeni yerleşim yerleri, yeni setler çekme peşinde.

Mısır en eski ve köklü bağlarımız olan bir dost ülke. Seçimle başa gelen Mursi, askeri bir darbeyle iktidarına son verilmiş, üstelik yargılanmaya da başlamıştır. ABD dış işleri bakanı tam bu yargılama esnasında bu ülkeyi ziyaret etmiş, Mursi`den bir kelime bile etmemiştir. Bu darbe karşısında Mursi`ye desteğimiz tamdır diyenler, mitingler düzenleyip gözyaşı dökenler, bu günlerde ağzını açıp iki laf bile etmiyorlar. ABD ve AB ülkeleri terör ve mezhepçiliğe karşı ortak bir tavır sergiliyorlar. Kendileri gibi düşünenlere yardım ediyorlar. Mısır neredeyse ikiye bölünmüş gibi görünüyor. Bu iş yine yaramaz çocuk İsrail`in bölgedeki işlerini kolaylaştırıyor. Anlayacağınız tüm Müslümanlar el ele vermiş Yahudileri, rahat ettirmek için kendimizi yiyoruz. Allah bu gaflet uykusundan uyandırsın bizleri, ne diyelim.

Tilkinin biri ormanda ilerlerken, ağaçta asılı büyük bir et parçası görmüş. Tam uzanıp alacağı sırada yerdeki bomba düzeneğini fark etmiş. Hemen yanındaki ağacın altına uzanıp beklemeye başlamış. Biraz sonra bir kurt belirivermiş orada. Et parçasına yaklaşırken,
-Tilki kardeş sen neden yemedin bunu, görmedin mi yoksa…
-Gördüm gördüm de karnım tok şu an, sen buyur, demiş. Açlıktan halsiz düşen kurt ete yaklaşınca büyük bir patlamayla, ağır yaralanarak savrulmuş yakın bir yere. Patlamadan sonra tilki hemen etin başına geçmiş, başlamış yemeye. Bunu gören Kurt,
-Hani karnın toktu, ne oldu demiş. Tilki hemen hazır,
-Duymadın mı top patladı, şimdi yemek zamanı…
İsrail`in etrafında toplar, füzeler patlıyor. Birbirlerini yiyen Mısır, Lübnan, Suriye, Irak gibi komşular sayesinde, onlar huzur içinde yaşıyorlar.

ABD ve AB ülkeleri Suriye`yi bela olarak başımıza sarmışlardır.Bizi hiçbir zaman ön plana çıkarmayacaklar, bölgenin şekillenmesinde masada yer almamıza izin vermeyeceklerdir.
Kalın sağlıcakla…