HOR GÖRENİ HOŞ GÖREMEM

Bunda tam 125 yıl önce yine Peygamberimiz`e hakaret içeren bir piyes sahneye konulmak istenir. Bundan, devrin padişahı Abdülhamit Han`ın haberi olur. Padişah bütün müslümanlara hakaret içeren bu piyesin derhal yasaklanmasını içeren bir mektup yazar. Böylece piyesin sahnelenmesi önce Fransa`da, sonra İngiltere`de ve daha sonra da İtalya`da engellenir.

Bugün yine aynı film sahneye konulmak isteniyor. Adını bile anmak istemiyorum. Fransa`da bir mizah dergisi bütün Müslümanları rencide edecek şekilde Peygamberimiz`in karikatürünü yayınlıyor.

Hepimizin bildiği gibi ne olduğu belli olmayan bir takım insanlar tahrik oluyor ve katliamı gerçekleştiriyor. Şiddet ve insan öldürmek asla tasvip edilemez. Bunda hepimiz hem fikiriz. Sonuca göre yorum yapıyoruz. Asıl olan inançlara saygıdır. İnançlara saygısızlık asla fikir hürriyetinden sayılamaz. Hiçbir inanç kesimi kendi kutsalına küfrettirmez.

Böyle durumlarda kitle psikolojisi devreye girer. Koskoca bir , iki milyarlık İslam dünyası söz konusu. Bu kadar kalabalık bir kitleye nasıl hakim olacaksınız? Kaldı ki bunların tamamı bir merkezden idare edilmiyor.

Ben şahsen, şiddet yanlısı olmasam da, hor göreni hoş göremem.

Bu yapılanlarda kasıt ararım.

Peygamberimiz`e hakaret, kime ne kazandıracak? Dünya barışına, insanlığa, Hristiyanlığa ne kazandıracak? Olsa olsa düşmanlığı körükler. Bir arada yaşama kültürünü baltalar. Yine budan hangi inançtan olursa olsun insanlık zarar görür.

Son zamanlarda Avrupa`da İslamiyet`in hızla yayıldığı söyleniyor. Böyle giderse yakın zamanda müslüman Avrupa`dan söz edileceği ifade ediliyor.

Ne malum gizli güçlerin kendi evlatlarını feda ederek İslam korkusunu yaymaya çalışmadıklarına. Kendilerinde hoşgörü sıfır ama müslümanları öcü göstermek için olmadık senaryolar uyduruyorlar.

İçimizdeki Fransızlar da yarayı kaşımaya devam ediyorlar. Katliamı lanetlemek başka, yangına körükle gitmek başka. Elin gavurun yaptığının aynısını memleketimizde yapıp bütün müslümanları tahrik etmenin ne alemi var? Ben bunda iyi niyet görmüyorum. Bunda büyük bir art niyet seziyorum.

Ben kimseyi müslüman olmaya zorlayamam ama, inancımla da alay edilmesine insan hakkı gözüyle bakamam.

Demem odur ki hor göreni hoş göremem. Batı artık hor görmeden hoş görmeyi öğrenmeli. Dünya barışının yolu buradan geçiyor.