Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Hoş seda


Satıcı, bir tellal avazesiyle bağırıyordu:

?Batan geminin malları bunlar! Gitti gidiyorrrr??

Satıcının yere açtığı sergide gömlek, pantolon türü giyecekler vardı. Malların pek de gittiği söylenemezdi ama o müşteri kızıştırmak için olsa gerek aynı minval üzere bağırıyordu.

Satıcının ?gitti? dediği mallar bitmemişti ama bizim ?sultan´ımız gitmişti. Onbir ayın sultanı Ramazan sona erdi. Geride hoş bir seda bırakarak. Bayram hepinize kutlu olsun.

?Mevsim sıcak...? ?Günler uzun?? ?Bu sene oruç zor olacak?? türü söylenmeler arasında Ramazan geldi geçti.

Bu sene Ramazan bana hiç de zor gelmedi. Bazılarının ifadesiyle söyleyeyim, biz eğitim emekçisiyiz, bedeni zorlayacak ağır iş yapmıyoruz. Tarlada bahçede, kırda bayırda, taş ocağında döküm fırınında çalışmıyoruz. Yine de bir güç sarf ediyoruz, beyni çalıştırıyoruz. Beyin çalışınca elbette enerji de harcayacaktır.

Ramazanın ilk 10 günü okulda eğitim-öğretim faaliyetleri ile geçti. Ortadaki 10 gün yine okuldaydık fakat bu sefer sadece seminer çalışmaları vardı. Okulda öğrenci yoktu ama yine de öğretmenler sıkı çalıştılar. Sene sonu evraklarını düzenlediler. Kendilerine verilen seminer konusuna hazırlanıp onu öğretmenler kuruluna sundular. Her gün okula gidip geldiler. 1 Temmuzdan itibaren sadece 4 gün serbest kaldılar. Diyeceğim o ki, öğretmenler de ramazan süresince az çok enerji sarf ettiler.

Genelde ramazanın ilk günü sıkıntılıdır. Günün son saatlerine doğru ince bir baş ağrısı başlar. Uzun günlere ve sıcak mevsime rağmen ben öyle bir rahatsızlık hissetmedim. Bütün gün okulda eğitim öğretime devam etmiş ve o gün nöbet tutmuş olmanın yanı sıra eve geldikten sonra da iftara kadar masa başında çalıştım. Köşe yazımı yazdım. Okulun faaliyetlerine ait İki tane haber metni hazırladım. İftara üç saat daha olsa yine de olumsuz etkilenmezdim diye düşündüm.

?Bu sene kolay geçmez? denilen ramazan da gelip geçti. Giderken kendine has birçok güzelliği de beraberinde götürdü.

Artık akşam yemeklerini ailece tam kadro yiyemeyeceğiz. Ya benim işim çıkacak, ya hanım önceden atıştırmış olacak, ya da evin oğlu henüz sokaktan dönmemiş olacak!

Televizyonlarda ?iftara doğru? proğramlarını seyredemeyecek, ?sahur bereketi?nden faydalanamayacağız. Ne kadar da güzel oluyordu, sofrada akşam ezanını beklerken televizyondan iftar proğramlarını takip etmek. Bu sene gerçekten seviyeli proğramlar oldu. Konuşmacılardan, tartışma oluşturacak fetvalar(!) işitmedik. Atv´de bilinen fenomen Nihat Hatipoğlu, Show Tv´de Mustafa Karataş, Kanal 7´de Necmettin Nursaçan ve Ömer Döngeloğlu, Star tv´de Fatih Çıtlak? TRT 1´in bu seneki ramazan proğramı bana göre diğerleri kadar seyirci çekmedi.

İmkanlar nispetinde hepsini de dinlemeye gayret ettim. Gerek canlı yayına katılanların, gerekse telefonla yayına bağlananların sorularını ve hocalarımızın onlara verdiği cevapları ilgiyle takip ettik. Renkli sorular da gelmedi değil.

Ayrıca önceden kutsal yerlerde çekilmiş olan, hem bilgilendirici hem de göze hitap eden proğramlar da bizi ekran başına yönlendirdi. Bizim hane için söylüyorum, bu seneki iftar ve sahur proğramlarının reytingi, izdivaç proğramlarını hayli geride bıraktı. Bunu olumlu bir gelişme olarak görüyorum!

Daha ramazanın diğer güzelliklerinden; sağlığımıza katkılarından, tertip ve temizliğinden, toplu iftarlardan, Uşak´ta 30 bin kişi ile kırılan iftar rekorundan? söz edecektim. Lakin sayfamızın sonuna geldik.

Ramazan gitti, bu güzellikler de bitti.

Ey Ramazan ayı! Seni özleyeceğiz. Bizi fazla bekletme?

Sevabını Allah´tan isteyerek oruçlarını tutan herkesin, ramazanın feyzinden ve bereketinden nasibini alanlardan olmasını Yüce Mevlâ´dan dilerim.