Allaha hamdolsun 13 Nisan salı günü bütün İslam âleminin rahmet ve bereket ayı olan mübarek ramazan ayına başladık. Manevi hayatımızda müstesna yeri olan ramazan ayı hoş geldi, sefalar getirdi diyelim. On bir ayın sultanı olarak adlandırdığımız bu ayı gereği gibi değerlendirmeyi bize nasip eder inşallah diyelim.
Ramazan ayının on bir ayın sultanı denmesi elbette boşuna değildir. Bu ayda insanlara doğru yolu gösteren Kuran-ı Kerimin nazil olmaya başladığı, Allah-ü Azimüşşah’ın rahmet deryasının coşup taştığı bu mübarek ay bütün İslam âlemiyle birlikte hepimize kutlu ve mutlu olsun.
Bu ay Allah aşkıyla, sevgisiyle dolup taşacağımız, ibadetlerimizle manevi aleme koşacağımız mübarek ve sayılı günlerden oluşur. İlahi emirlerin ışığı altında kendimizi hesaba çekeceğimiz, kalbimizi ve beynimizi kötülüklerden arındırmaya çalışacağımız günlerdir.
Bu ayda dikkate edeceğimiz en önemli husus kusursuz olarak orucumuzu tutmayı, beş vakit namazla birlikte teravih namazını da kılmayı ve kalben Allah’a bağlanmalıyız. Pandemiden dolayı teravih namazlarımızı evlerimizde eda edeceğiz.
Bu ayda hiç kimsenin gönlünü kırmadan büyük bir huzurla feyizli ve bereketli bir ramazan geçirmeyi gaye edinmeliyiz. Bu düşünce ile ramazan ayını ihya etmeliyiz. Bu şerefli ayın herhangi bir saatini gaflet içinde geçirmek müminler için büyük kayıptır.
Ramazan ayı aynı zamanda Kuran ayıdır. Çünkü insanların hidayet ve mutluluk rehberi olan Kuranı Kerim bu ayda sevgili peygamberimize inmeye başlamıştır. Bu husus Kuranı Kerimde mealen şöyle ifade edilmektedir. “ Ramazan ayı öylesine faziletli bir aydır ki, insanlara yol gösterici ve doğruyu eğriden ayırmanın delilleri olarak Kuran bu ayda indirildi.”
Peygamber Efendimiz ( SAS ) bir hadisi şeriflerinde: “ Ramazan ayı girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, şeytan zincire vurulur.” Diğer bir hadisinde: “ Ramazan ayı evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluştur.” Buyurmuştur.
Bu bakımda Ramazan ayı Kuran ve oruç ayıdır. Oruç, kalbin yalnız Allaha yönelmesi dünya ve hayata Allahın emrettiği şekilde bakışıdır. Müslüman Rabbine kulluk ettiği ölçüde yükselir. Oruç, daima bize Allahı hatırlatır, sorumluluk duygusunu geliştirir. Böylece insan davranışlarını kontrol altına alarak her türlü kötülükten uzaklaşır.
Oruç ibadeti sadece Ümmeti Muhammed’e değil bizden önceki ümmetlere de farz kılınmıştır. Bu hususu rabbimiz şöyle haber verir: “ Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Umulur ki ( oruç tutmak suretiyle kötülüklerden ) korunursunuz.”
Dünya hayatımızın meşguliyeti bizlere içinde bulunduğumuz ayın feyiz ve bereketini unutturmasın. Bu mübarek gün ve gecelerden istifade edebilmemiz için bütün azalarımızı Allahın tavsiye ettiği gibi hareket edelim. Kötü söz söylemekten, gıybet etmekten, yalandan, hoşa gitmeyen hal ve hareketlerden sakınalım. Oruçlu olduğumuz halde karşılaştığımız belaları “ Ben oruçluyum” diyerek kendimizi koruyalım.
On bir ayın sultanı Ramazan ayı bundan sonra uzun gündüzleri olan yaz mevsiminden ilkbahar mevsimine denk gelmektedir. Gündüzlerin serin ve yaz mevsiminden biraz daha kısa olan bu günlerde oruç tutmanın farklı zorluğu, zorluğu derecesinde de mükâfatı da olacaktır. Hoş geldin sultanım. Allah bütün müminleri Ramazan ayının feyiz ve bereketinden yararlanan kullarından eylesin. Herkese hayırlı ramazanlar dilerim. Sağlıcakla kalın.
