Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

Ahmet SEZGİN


HOŞGÖR(ME)MEK


Kültürsüz, kimliksiz ya da iki kimlik arasında sıkışan toplumlarda cahil kitlelerin beyinleri, sloganlaştırılarak içi boşaltılan kavramlarla iğdiş edilmekte! Bu kavramların başında, günümüzün moda kavramı olan ?hoşgörü? gelmektedir.

Latincesi ?tolerans?, Arap dilindeki karşılığı ?müsamaha? olan ?hoşgörü? kavramına birçok insan, kendi anlayışına ve kültürüne göre bir anlam yüklemektedir.

Ailesine, milletine, ümmetine ve bütün insanlığa karşı ?emanetleri koruma? sorumluluğu olan Müslümanlar, ?haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan? olma zilletine ve ?Bana dokunmayan yılan, bin yaşasın.? kabilinden vurdumduymazlığa düşmemelidirler.

Mevlâna, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Nasreddin Hoca gibi İslâm büyüklerini kendi ideolojilerine, sahte hoşgörü ve insancıllık anlayışlarına âlet edenleri hoşgörmüyorum.

Hoşgörmüyorum ruhumuzun, tarihimizin, dilimizin, medeniyetimizin düşmanı olan mankurtları!Dini sömürenleri; bağnaz, şuursuz ve sorumsuz Müslümanları hoşgörmüyorum.

Göbek bağları Amerika´da, Fransa´da ya da Moskova´da kesilmiş olduğu için ?kendi kültür damarlarına uzanamamış?, milletin kültürüne yabancılaşmış, lüks otellerde kafa çekip Anadolu´nun ?kurtuluş reçetesi?ni karalayan, halkçı geçinen ama halkına fildişi kulesinden bakan, ideolojik sermayeleri tüketince ?laiklik, çağdaşlık, hoşgörü, demokrasi, vatan, bayrak, din, millî marş? gibi kavram ve sembolleri ağızlarında sakız gibi çiğneyen, şahsi menfaatlerini kapitalist ve emperyalistlerin emelleriyle tevhit eden düzenbaz Batıcıları hoşgörmüyorum.

Karanlığı aydınlık, aydınlığı karanlık, kargayı bülbül, fikir fukaralarını aydın, ahlaksızlığı sanat olarak millete sunmak isteyenleri hoşgörmüyorum.

?İlericilik, çağdaşlık, medeniyet? adına her türlü çirkefliği, ahlaksızlığı hoş görenleri, darbe çığırtkanlığı yapan demokrasi havarilerini hoşgörmüyorum.

Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, insanlar, başkalarının kendilerine karşı yaptıkları haksızlıkları hoş görme hak ve yetkisine sahiptir. Ama bir başkasına karışı yapılan haksızlığı hoşgörmekten söz etmek abes olur, gülünç olur.

Bir insan gibi şerefle yaşamak istiyorsanız, başınız dik, alnınız ak, yüreğiniz pak olarak; aydınlığın, hak ve adaletin sonsuz ışığını hissetmek ve görmek istiyorsanız, çirkinlikleri, haksızlıkları, zalimleri, yirmiyüzlüleri hoşgörmeyin.