Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

B.Rahmi ÖZEN


HÜZÜN YAĞMURLARI

HÜZÜN YAĞMURLARI


           'Hüzün Yağmurları' Termeli Şair dostum Ahmet Sezgin'in 2. şiir kitabının adıdır. Şairler; aşk ve çile adamlarıdır. Aşk, yürekte demlenmezse değemez eliniz kaleme. Değse ne olur, aşksız üretemezsiniz ki. Yürümez kaleminiz satırları arşınlamak için.  Yüreğinde ne demlenirse onu dokur şair. Zor iştir bu dem, deme ve demlenme. Herkes, aşkı demleyemez de onun için zor iştir şairlik, diyorum. Kolay sananlar buyursun, alsın eline kalemi. Tezgâhı vardır şairin. O tezgâhın adıdır aşk. Aşk aydınlatır şairin yolunu ve aşk damlar kaleminin ucundan. Güneş gibidir aşkın ışığı. Yunus'u hatırladım şimdi;
“İşitin ey yârenler / Aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan gönül / Misal-i taşa benzer
Taş gönülde ne biter / Dilinde ağu tüter
Nice yumuşak söylese / Sözü savaşa benzer.”

    Tezgâhında dokumak için şiirini; titiz bir örümcek gibidir şair. Titiz olmazsa ve çalakalem yazarsa doğmaz kusursuz şiir. Şairin işidir kusursuzu doğurmak.
    Sezgin'in şiirinde aşkın kokusunu tadarsınız. Hüzün Yağmurları; ayrılığı, yalnızlığı, umut ve çileyi hissettirir size. Sabrı, duayı, tevekkülü kuşanırsınız bir demde. Hayatı tanırsınız… E, başka ne kalır geriye? Vatan sevdası mı dediniz. Dalın Hüzün Yağmurları'na; görün vatan sevdasını.
    Hüzün Yağmurları'nda yürek yakan mısralar dokunacaktır bamtelinize. Yüreği Allah, vatan, bayrak ve kutlu değerlerle mayalanmış bir şairin çığlığıdır Hüzün Yağmurları. O çığlığın acısını ancak toplumun yitik değerlerini arayan çile adamları duyar. Sağırdır gayrisinin kulakları. Mühürlüdür yürekleri…
    'Ruh ikliminde ufuklar gelirse dar / Hakikat nuruyla çık Allah'a kadar.'
    Tam bir Necip Fazıl üslubu… Zaten Üstadın izinden yürümeyi kendine şiar eylemiş bir çile adamıdır Sezgin. Üstat ve bu ülke topraklarının yetiştirdiği değerlerin peşinden yürümüştür hep. 
    Şunu söyleyeyim ki; bir şairi ancak onun gibi çile adamı olanlar anlar. Her çile adamının bir maşuku ve maşukası vardır. Bir gece Hüzün Yağmurları'nda ıslanırsanız o maşuku ve maşukayı tanımanız kolaylaşır.
    Şunu da söyleyeyim ki; değer üreten adamların yaşadıkları çağda, yerde ve çevrelerinde sevenlerinden ziyade sevmeyenleri çoktur. Düşünen ve değer üreten adamların dostu azdır. Yalnız adamdır onlar. Sezgin, bunu şiirinde ifade etmektedir.
    'Sessiz gecelere gömülürken sırlar/ Yalnızlık çisil çisil gönlüme yağar.'
    Herkes mışıl mışıl uykusunu çekerken o, milletin derdini okur, çilesini dokur. Aile terbiyesi ve ahlak, aldığı eğitim ve soylu kültür ve dahi inanç doğurmuştur Hüzün Yağmurları'nı… 
    Küçük bir ilçede öğretmen olacaksınız, kendi imkânlarınızla üç güzide derleme eser bastıracaksınız. Nerede bu gönüllü kuruluşlar? Nerede bu belediyeler? Sadece kaldırım mı yaparlar? Yol mu yaparlar? O yollarda, o kaldırımlarda, o parklarda yürüyecek örnek insanların ruh dünyalarını mayalayan güzide insanlara sahip çıkmazlar mı? Tutmazlar mı ellerinden? Peki o zaman nedir davaları?
    Köşe dönüp para kazanma varken kıt kanaat geçindiğiniz maaşınızdan artıracaksınız, millet evlatlarının ruh ve yürek dünyalarını kutlu değerlerle mayalamak için kitap bastıracaksınız. İşte bunun için çile adamıdır diyorum Sezgin'e. Anlamışsınızdır gerisini. Onun çilesini omuzlarımızda paylaşmıyorsak savunulacak avamız yok demektir. Hüzün Yağmurları'nda ıslanalım dostlar!