Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


İğne ve çuvaldız meselesi

İğne ve çuvaldız meselesi


Öncelikle belirteyim; peygamberler de insandır, hata yapabilirler. Ancak anında Allah (CC) tarafından uyarılırlar ve hatalarını telafi ederler. Bununla birlikte peygamberler, peygamberlik döneminde de peygamber olmadan önce de büyük günah işlememişlerdir.

Geçen hafta Sezen Aksu’nun bir şarkısında Hz. Adem ve Havva için ‘cahil’ sıfatını kullanması üzerine bir yazı yazmıştım. Yazıyı beğenip olumlu paylaşım yapanlar olduğu gibi sert eleştiriler de geldi. Bu eleştirilerin hepsine cevap vermeye kalksam sütunum yetmez. Özellik arz eden birkaç tanesine değineceğim.

Şunu da belirtmek isterim; destek verenler de dahil olmak üzere yorum yapanlardan hiçbiri “Sezen Aksu yanlış yapmadı” demiyor.

Bir okuyucumuz, “Bu şarkı dört sene önce çıktı, neden o zaman yazmadın?” diyor.

Ben o şarkıyı hiç duymadım. Zaten Sezen Aksu’yu pek dinlemişliğim yoktur. Birkaç şarkısını bilirim. Hafızamda kalan şarkısı “Ada vapuru yandan çarklı”dır. “Şahane Bir Şey Yaşamak” şarkısının sözlerini de internetten öğrendim.

Beni eleştirenler “Filanca da şöyle demişti, onu neden yazmadın?” mealinde yorumlar yapmışlar. Herkesçe bilinmektedir ki, Ahmet’in yanlış yaptığını söylemek, Murat’ın suçsuz olduğu anlamına gelmez. Herkes kendi yaptığı ile yargılanmalıdır.

Eleştiri yapan kişi, eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın “Her gün bir ayet sallıyorum” sözünü manşet yapan gazete kupürünü de eklemiş. Orada Bağış’ın, ayetle dalga geçercesine “Bakara makara” dediği de iddia ediliyor. Bu ifadelerin gazeteci Metehan Demir ile yaptığı telefon konuşmalarından elde edildiği söyleniyor. Doğruluğu ispat edilememiş. Eğer doğruysa gerçekten vahim ifadeler!

Ben; bakan olmuş, yurtdışında Türkiye’yi temsil etme konumuna gelmiş bir kişinin böyle bir söz söyleyeceğine inanamıyorum. Eğer söylemişse büyük bir saygısızlıkta bulunmuştur. Bunu normal bir konuşma tarzı gibi kabul etmek mümkün değildir.

Ancak Sezen Aksu’nun yanlışını anlatırken, “Egemen Bağış’ı da yazdın mı?” demenin manası yoktur! Sezen Aksu’nun saygısızlık yaptığını söylemek, Egemen Bağış’ın sözlerini onaylamak anlamına gelmiyor. Kaldı ki Egemen Bağış, 28.01.2017’de gazetelere yansıyan beyanatında, “Böyle bir konuşmanın olmadığını, bunun bir FETÖ kumpası olduğunu” söylemiştir.

Bir bakıma yanlışta ısrar etmemiştir. Ancak Sezen Aksu bugüne kadar özür dilemediği gibi Cumhurbaşkanı’nın sert eleştiri yaptığı günün akşamında (21 Ocak) yazdığı ‘Avcı’ isimli şiiriyle, Hz. Adem’e saygısızlık içeren şarkısını bir bakıma savunmuş, adeta meydan okumuştur:

“Sen beni üzemezsin/ Zaten çok üzgünüm

Sen beni sezemezsin/ Dilimi ezemezsin…

Kim yolcu kim hancı/ Dur bakalım…”

İki okuyucum da “En sert tepki de Cumhurbaşkanı’ndan geldi…” ifadesini eksik bıraktığımı söylemiş. Yerimin darlığından ayrıntıya girmediğimi belirtmiştim. Öyleyse eksik kısmı tamamlayalım.

Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan, 21.01.2022 Cuma günü Büyük Çamlıca Camisinde namaz öncesi mihraba gelerek, “Hz. Adem Efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak da bizim görevimizdir” dedi.

Bunun hayli sert bir ifade olduğu açık.

Cumhurbaşkanı, 26.01.2022 tarihinde bir televizyonda katıldığı canlı yayın sırasında sözlerine şöyle açıklık getirdi: “Benim orada söylediklerimin muhatabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu Türk müziğinin önemli bir ismidir. Camideki hitabım bir kişiye yönelik değildir.”

Her zaman yorumu köşe yazarı yapmaz. Bunun yorumunu da okuyuculara bırakıyorum.

Konu ile ilgili internette istemediğiniz kadar yorum var. Diriliş Postası köşe yazarı Tuğrul Selmanoğlu’nun yorumu dikkat çekiciydi:

“(Ey) Sanat camiası! Sezen Aksu’nun şarkısında Hz. Adem’e hakaret yok diyorsanız, aynı şarkının içine Hz. Adem (AS) yerine kendi kutsalınızı koyun (Selmanoğlu isim vermiş ama ben buraya yazmayacağım), sonra da elinizi vicdanınıza koyun ve tekrar tekrar okuyun.”