Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


İhmaller Zinciri


Çorlu´da 24 kişinin ölümüne ve 341 kişinin de yaralanmasına yol açan tren kazası ile İstanbul´da son bir ayda meydana gelen duvar çökmeleri, bir konuyu tekrar gündeme taşıdı: ihmaller ve suistimaller.

Bunlar her ne kadar birer kaza ise de, öncesinde bir takım ihmaller zincirinin olduğu görülüyor.

Önce Çorlu´daki kazaya bakalım.


Uzunköprü- Halkalı seferini yapan tren, Çorlu´nun Sarılar Köyü´nde raydan çıkıyor ve vagonlardan bir kısmı devriliyor. Kaza sonunda 24 kişi hayatını kaybederken 341 kişi de yaralanıyor. Kazaya, rayların altındaki toprağın aşırı yağışlar sonucu kayması ve vagonların, boşta kalan raylar üzerine geldiğinde devrilmesi.

Burada birkaç ihmalden söz ediliyor.

Birincisi; kazadan bir süre önce demiryolu kontrol görevlilerinin işine son verilmesi.


İkincisi; yapım aşamasında görülüyor. Rayları döşemek için alçak bölgeler dolgu ile yükseltiliyor. Yağmur, dolgu malzemelerini alıp götürdüğüne göre dolgu, sağlam malzemeden yapılmamış veya sağlam yapılmamış. Dolgu yapılan yerin iki tarafına istinat duvarı yapılsaydı herhalde yağmur o dolgu malzemelerini alıp götüremezdi.


Burada hem müteahhidin hem de kontrol mühendisinin ihmali var. Bu konuda Sarılar Köyü halkından Mustafa Çalışkan, ?Tren raylarını 1,5 yılda döşediler (Herhalde rayları döşeme işinin aceleye getirildiğini söylemek istiyor.SG) ve 150 yıllık köprünün üzerine tren rayı koydular. Normal vatandaş gözüyle bile o menfezin, o suyu almayacağını bilirsin.? (Cumhuriyet, 11.07.2018)


Normal vatandaş biliyor da mühendis neden bilmiyor?


Üçüncü hata; 360 kişilik yer bulunan tren için 563 bilet satılıyor. (Hürriyet, 25.07.2018) Acaba bilet satış görevlisi neden fazla bilet sattı? Kendisine bir baskı mı geldi? O görevli hakkında bir işlem yapıldı mı?

Gelelim İstanbul´daki duvar çökmelerine.

?Sancaktepe´de okulun istinat duvarı çöktü? (Hürriyet, 29.07.2018)

Düşünebiliyor musunuz, okulun çökmesini önlemek için yapılan istinat duvarı çöküyor! Bu duvar daha kendisini koruyamıyor ki, okulu nasıl koruyacak? Acaba istinat duvarının çökmesini önlemek için de bir istinat duvarı daha yapmak mı gerekiyordu?


Yine İstanbul´da dört katlı bir binanın çöküşünü hepiniz haberlerde seyretmişsinizdir.


Son haberimiz 05.08.2018 tarihli televizyonlardan:


?Rize´de son yağmurların bilançosu: 30 menfez ve köprü yıkıldı.?


Son habere takıldım. Aklıma şu soru geldi:


?Rize´de yüzlerce yıl önce yapılmış çok sayıda tarihi (kemer) köprü var. Acaba onlardan tek 1 tanesi dahi yıkılmış mıdır??

Cevabı ben vereyim: ?Hayır.?

Neden, son teknoloji ile mühendislerin kontrolünde yapılan köprüler, menfezler, binalar yıkılıyor da yüzlerce yıl önce yapılan köprüler, camiler ve menfezler yıkılmıyor?


Cevabını siz biliyorsunuz. Bir gazete bu soruya şöyle açıklık getirmiş:

?Uzmanlara göre, İstanbul´da son dönemde yaşanan göçükler, mühendislik hataları ve maliyeti düşürme hesaplarının sonucudur.? (Cumhuriyet, 31.07.2018)

Bu köprüler yapılmadan önce uzmanlar gerekli araştırmayı yapmadı mı? Planı, projesi çizilmedi mi? Hadi diyelim, zamanında iyi hesap edilmemiş, ya kontrol mühendisi ne iş yaptı? ?Bu menfez, bu ırmağın suyunu kaldırmaz? neden
demedi? ?Bu duvar çok ince yapılıyor. Taban genişliğinin en az şu kadar metre olması gerekir? neden demedi? Raporların altına ´Uygundur´ imzası atarken eli titremedi mi? Yüreğinde bir acı hissetmedi mi?


Üç yıla yakın İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevim, bana çok şeyler öğretti. Güzellikleri de gördüm, yolsuzlukların nasıl yapıldığını da. Öyle şeyler yaşadım, öyle şeyler gördüm ki, ?Terme gibi küçük bir ilçede, herkesin gözü önünde
yolsuzluk yapılabiliyorsa, büyük şehirlerde neler neler olmaz ki!? demekten kendimi alamadım.


Görevim sırasında edindiğim tecrübeler sonunda şu hükme vardım:


?Yöneticiler izin vermezse yolsuzluk olmaz!?