Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


İkizce’de anlamlı buluşma

İkizce’de anlamlı buluşma


Terme İmam Hatip Lisesi’nde dört yıla yakın öğretmenlik ve idarecilik yaptıktan sonra 05.03.1985 tarihinde ayrıldım. O yılların öğrencileri ile fırsat buldukça görüşüyorum.

1987 yılı mezunlarından bir grupla geçen yıl telekonferans yöntemiyle görüntülü olarak görüşmüştük. Çok da güzel olmuştu. Bir ay kadar önce Yusuf Turhan aradı. “Hocam, yine öyle bir görüşme yapabilir miyiz?” dedi. “Memnun olurum” dedim. Aradan geçen süre içinde bir ses çıkmadı.

Ses, 13 Temmuz akşamı Mustafa Sağlam’dan geldi. “Hocam, yarın öğleden sonra 12B sınıfı mezunları olarak İkizce’de bir buluşma ayarladık. Sizi de aramızda görmek isteriz” dedi. Programıma baktım, uygundu. Memnuniyetle kabul ettim.

Beni İkizce’ye Kadir Kahraman götürdü. Doğrusunu isterseniz okul yıllarındaki siması bir türlü gözümün önüne gelmedi. Görüşmeyeli tam 36 yıl olmuş, vücut yapıları gelişmiş, yüzünün görüntüsü değişmişti. Adını söyleyince numarası zihnimde belirdi.

İkizce’nin, bize göre diğer yönündeki Kurtköy piknik alanında buluştuk. Mezunlardan 16 kişi gelmişti. Çoğunluğu eşleri ve çocukları ile katılmıştı. Onların da okul arkadaşları ile yaşadıkları hatıralardan haberdar olmalarını, eşlerinin de tanışmasını ve bu güzelliği yaşamasını istemiş olmalıydılar.

Benim dışımda grubun yabancısı olmayan iki misafir vardı: Önceki dönemin İkizce Belediye Başkanı Bahri Söğüt ve bugünün İkizce Müftüsü Recep Unutmaz.

Belediye Başkanı da eski bir din görevlisiydi. Konu piknik alanının yoluna gelince o da bir hatırasını anlattı: “Başkanlığım sırasında Numan Kurtulmuş İkizce’ye gelmişti. Onu bilinçli olarak köprüsü olmayan ırmaktan geçirdik. Belki de arabasının altı yere vurmuştu. Bu sayede şu gördüğünüz köprünün yapılmasını sağladık” dedi.

Hoş beşten sonra uç uca dizilmiş olan masaların etrafına oturduk. Pilav üstü et kavurmasından oluşan yemek, cüsseli bir pehlivanı dahi doyurabilirdi. Salata, karpuz ve devamında gelen tatlı yemeğin lezzetini tamamladı. Programın yükünü İkizce Merkez Cami imamı Mustafa Coşkun, din görevlisi Mustafa Arslan ve Nüfus Müdürü İsa Cüni üstlenmişti. Tatlılar da Mustafa Sağlam’ın ikramıydı.

Yemeğin bitiminde yağmur başlayınca kameriyede toplandık. Bir anda sohbet koyulaştı. Bu sırada gelen demli çaylar, sohbete ayrı bir tat verdi. Herkes bir hatırasını anlatıyordu. Okul hatırası olur da içinde öğretmen olmaz mı? Öğretmenler de sıkça anıldı ve kulakları çınlatıldı. Neredeyse adı geçmeyen öğretmen kalmadı. Bu arada ahirete irtihal etmiş öğretmenlerini de rahmetle andılar.

Dile getirilen hatıralar, orada bulunanların hayatının bir parçası hem de önemli bir bölümüydü. İçlerinden biri, “Başkanımız Mustafa Coşkun bizim çok kahrımızı çekti. Hatta bizim yüzümüzden bir öğretmenden dayak bile yedi. Hakkını helâl et başkan” dedi. Sonra da olayı anlattı.

Öğretmenin derse girmesi birkaç dakika gecikmiş. Öğrenci hali, sınıfta gürültü artmış. Öğretmen içeri girdiğinde gürültü devam ediyormuş. Öğretmen arkadaş, “Sen neden sınıfa hakim olmuyorsun?” diyerek suçu başkana yüklemiş ve başkanı dayakla cezalandırmış. Herkes burada, hocanın hata yaptığı, suçluları bulması ve onları cezalandırması gerektiği konusunda görüş birliğine vardılar. Bu olay sınıfı merhamete getirmiş. Bir daha gürültü yapmamaya ve başkanı zor durumda bırakmamaya söz vermişler.

Ben 1983-84 yılında onların Arapça dersine girmiştim. Resmî not defteri dışında; derse devam, sözlü, ödev, okuma durumu gibi konuları not ettiğim 9B sınıf listesi duruyordu. Ondan iki fotokopi yaptırdım. Birini Sınıf Başkanı Mustafa Coşkun’a verdim. Diğeri ile de yoklama(!) aldık. Dönüş yolunda Kadir Kahraman, “Hocam! 38 sene önceki sınıf listesini saklayıp buraya getirmeniz bir incelikti. Arkadaşlar hem şaşırdılar hem de beğendiler” dedi.

İsmail Öz’ün, Almanca Öğretmeni Hami Yüksel ile yaşadığı ve sonunda “Oh be! Üzerimden ağır bir yük kalkmış gibi rahatladım” dediği kopya olayını anlatmaya yer kalmadı.

Güzel bir buluşmaydı. Ben mutlu oldum. Onların da mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. “Demek ki mutlu olmak da mutlu etmek de kolaymış” dedim. Buluşmayı düzenleyenlere, emeği geçenlere ve katılan herkese teşekkür ediyorum.