Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Nazmi KILIÇ


İLKSAN DAVAMIZ

İLKSAN DAVAMIZ


    Herkesin malumu üzerine her kurumda yapılan her türlü seçimler gelip geçicidir. Burada önemli olan mensubu olduğu kurum kültürünü tanıyarak medeni cesaret gösterip aday olmak ve iddialı olduğunu göstermeye çalışmaktır. Aday olduğunuz kurumun tarihini, geçmişini ve konumu bilmek daha da önem arz etmektedir. 
    Aslında İlksan'ın bu günkü duruma kolay gelmediğini, birçok badireler atlattığını ama her şeye rağmen bu gün parlayan bir yıldız olarak göz kamaştırdığının bilinmesi çok önemlidir. Bu aşamaya gelmesini sağlayan yöneticilerine öncelikle teşekkür etmek hiç kimseyi küçültmez aksine yüceltir. Karalama, yalan ve iftira kul hakkıdır.     İlksan'ı yönetmeye teşekkür yerine karalama kampanyalarıyla talip olunması ilksan üyelerinin haklı olarak endişelenmesine sebep olmuştur. 
    İlksan'la ilgili seçim tarihi ve seçim sürecinin başlaması ile hazırlanan sözde raporlar havada uçuştu. Has bel kader 2016 yılından itibaren il delegeliğim dolayısıyla İlksan işleyişinin içindeyim. Her yıl yapılan genel kurul çalışmalarına katıldım. İlçemi temsilci olarak, ilimi de delege olarak temsil etmeye çalıştım. Bu zaman dilimi içinde İlksan'ı daha yakından tanıma fırsatı buldum. Bu vesile ile İlksan'ın içinde bulunduğu durum ve işleyişi hakkında yeterli bilgiye sahip oldum. Birde İlksan'ı yönetme adına yola çıkan kişilerin ortaya koyduğu rapora şaşırmaktan öte, sandığın geleceği hakkında endişeye kapıldım.
    Sonunda o raporda anlattıkları sandık bizim sandık değildi. Onlar oturmuşlar, bu seçimi nasıl kazanırız şeklinde bir mizansen kurmuşlar.     Ortaya da bir sandık koymuşlar. Koydukları bu sandığı öyle karalayarak anlatmışlar ki akıllara ziyan cinsinden. Evet, anlattıkları sandığa baktığımızda bizim sandık değildi. Ama yönetmeye talip olunan İlksandı. İşin içinden biri, gerçekleri bilen birisi olmasaydım ben bile inanırdım bu karalama kampanyasına. Bu söylenenler gerçekte böyle değil ama neden böyle bir yol izleniyor. Neden bir kurum bu kadar karalanır? Ne için bu karalamaya rağmen yönetmeye talip olunur. Buna aklıselim olarak analiz etmekte ve düşünmekte fayda var.
    Aslında gerçek niyetlerin ne olduğu apaçık ortada görünüyor. 2008 yılında İlksanı kapatacağız diyerek seçime katılıyor, İlksan üyesi seçimde fırsat vermiyor. 2012 de yine kapatacağız diyerek seçime gidiliyor yine olmuyor. 2016 yılında kapatılsın artık biz seçimleri boykot ediyoruz diyor, seçimlere katılmıyor. Daha sonra da İlksandan üyeler memnun değil. Son seçime katılım % 26 diyerek üyelerini İlksana tepkiden dolayı katılımın az olduğu söyleniyor. Bu bakış açısı yönetime gelindiğinde ne yapacaklarını da bir şekilde itiraf etmiş oluyorlar.
    Biz ilkokul öğretmenleri işimize kendimizi fazla kaptırırız. Çevremiz de ne oluyor, nasıl oluyor diye fazla ilgilenmeyiz. İlksan'ı biliriz ama teferruatından habersiziz. Ben bile delege olduğumda teferruatını ancak öğrendim. Bu karalama kampanyaları ile üyelerin kafasını karıştırıp yönetimi ele geçiririz düşüncesine kapıldılar. Üyelerden yetkiyi alınca da üye bu kez İlksan zaten bizim işimize yaramıyormuş ne yaparlarsa yapsınlar diye düşüneceğini sandılar.
    Hiçte öyle olmadı. Görünen o ki İlksan üyeleri olan bitenin farkına vardı. Daha düne kadar kapatılsın diyorduk, şimdi ne değişti diye sorgulamaya başladılar. Sorguladıkça da sorularının cevabını kendi kendilerine almaya başladılar. İlksan üyesi kazandığı paranın kuruşuna kadar hak eden insanlardır. Kuş uçmaz kervan geçmez dağ köylerinde helal kazandıkları bir kuruşun dahi heba olmasına razı olamazlar. Zor şartlarda kazandıkları maaşlarından artırılan kuruşların birikmesiyle oluşan meblağa göz dikenlere verilecek cevapları vardır.
    Ben de bu süreçte işin içinde olan, aldığı il delegeliği sorumluluğu gereği İlksan'ı anlatmaya çalıştım. İlksan'ın nereden nereye getirildiği gerçeğini anlattım. İlksan'ı yaşatmanın üyenin lehine, kapatılmasının üyelerin zararına olacağı gerçeğini vurguladım. Bir şeyi sahip olmak istiyorsak onu yüceltmeyi, gözden çıkardıysak onu karalamayı tercih ederek yola çıkıldığı gerçeğini görmek gerekir.     Biz İlksan'ı yüceltmeyi tercih ettiğimiz için geleceği ile ilgili yaşatma, geliştirme ülkümüzü, kararlılığımızı ortaya koyduk. Elbette ki bu üyelerin hür iradesiyle ortaya çıkacak bir tablo ile gerçekleşecektir. Bu vesile ile 3 Nisanda gerçekleştirilecek temsilci seçiminde kendisini İlksan'a adayan, derdi İlksan olan vatan sevdalılarına başarılar dilerim. Allah yar ve yardımcıları olsun, kazanan İlksan olsun. İlksanı yaşatalım. Sağlıcakla kalın.