İLKSAN SEVDAMIZ

    Herkesin malumu olduğu üzere 3 Nisanda İlksan ilçe temsilcileri seçimleri olacak. Dört haftadır İlksanı Tanıyalım yazılarının ardından bu haftada İlksanı yazmadan geçemezdim. Ama bu kez İlksan tutkusu neden diye aklımıza soru takılırsa cevap bulabilesiniz istedim. İlksan tutkusu insanlara nasıl nereden geliyor bilinmesinde fayda var. Bu tutku bizlerde nasıl bir iz bırakır belirtmekte fayda var.
    Bu arada bir yanda Pandemi şartlarında, diğer yanda kısıtlamaların getirdiği sosyal zorluklar itibariyle sıkıntılı bir zaman dilimindeyiz. Evvela, sandıkla ilgili düşüncesi ve yaklaşımı ne olursa olsun tüm üyelerimizi bu demokratik sürece katkıda bulunmaya ve oy verme süreçlerine destek olmaya davet ediyorum. 
    Çünkü 1943 te kanunla kurulan sandıklar arasında yöneticilerini tüm üyelerinin oyları ile belirleyen tek munzam sandık İlksan'dır. Bu ayrıcalıkta da biz eğitim çalışanlarının haklı olarak gururlanmasına vesile olur. Tabiidir ki bu seçim sürecinde İlksan temsilcisi ve il delegesi olarak daha çok gayretli olma ve üyelere gerçekçi bilgileri ulaştırmak, her üyeye gerçek bilgileri anlatmak durumundayız. Geçmiş dönmede bunları yazarak anlattık ama görünen o ki insanlar son duyduklarına inanırlar. Onun içindir ki üyelerimizin en doğru bilgilere ulaşması için çaba gösterdim. Göstermeye de devam edeceğiz.
    Ancak o kadar çok bilgi kirliliği, o kadar çok manipülasyon var ki hiç sınır tanımıyorlar. Diğer taraftan suçlama ve ithamlarda seviye o kadar düşürülüyor ki bazen şaşırmaktan ve susmaktan başka çare kalmıyor. Öyle mizansenler kuruluyor ki senaristler bile şapka çıkartır. Bir ilde bir kişi neredeyse İlksan yöneticisi diye dayak yeme tehlikesi yaşadık diyor. Üyeler İlksana öylesine tepkiliymişler. Neyse ki bahsettikleri okulu etiketledikleri için o okulumuza ulaşıyoruz. Okulumuzdan ve oradaki üyelerimizden aldığımız raporda olayın tam tersi olduğunu böyle bir olayın yaşanmadığı bilgisini alıyoruz.  
    İlksan tutkusu ve ülküsü çok farklı olduğunu başta söylemiştim. Tamamen gönüllülük esasına dayanır. Temsilciye veya delegeye herhangi bir getirisi yoktur. İdealist insanların sergiledikleri aidiyet duygusudur. Bu mertebeyi sahiplenmek için yalan dolana, iftiraya ve çamura hiç gerek yok. Birisi adaysa karşı adaya çamur atmasına gerek yok ki. Farklılığını ortaya koyması yeter. Ama bu yapılamıyor nedense. 
    İlksan üyesinin parası çok kıymetli ve son derece anlamlı. Kuş uçmaz kervan geçmez köylerde bin bir zahmetle, alnının aklıyla kazanılan paralardan kesilen kuruşların damla misali oluşan birikimlerden ibarettir. İşte bu kıymetli tasarrufların korunması görevini üstlenmekte her insana nasip olmaz. Bir zamanlar kayyum yönetmiş, daha sonra vatan sevdalılarının yönetimi eksi iki milyar borçla devraldıkları İlksanı bu gün geldiği nokta sebebiyle herkesin ilgi odağı haline gelmiştir. Bu hale gelmesi için gerektiğinde ölüm tehditlerine göğsünü siper eden, aldırmayan ve üyesinin hakkını savunan vatan sevdalılarına çamur atmak, iftira atmak insanlığın neresine sığar anlamakta zorlanıyor insan. Bizde bir söz vardır. “Yiğidi öldür ama hakkını yeme.” Slogan uydurmak, slogan atmak kolaydır ama sloganlaşacak hayatları yaşamak o kadar kolay değildir.
    Sorumluluğumuz eğitimcilerin 78 yıllık emek ve emaneti bulunan bu sandığın varlıklarını korumak ve yaşatmaktır. Hamdolsun Türkiye Sevdalıları 1996'dan bu yana sandığın bir kör kuruşunu, hakkı olmayan hiç kimseye vermemiş, verdirmemiştir. Bakınız Türkiye Sevdalıları bu sandık'ta Türkiye'de hiçbir kurumda olmayan bir uygulama getirmiş, “Maaşında İcra” olan eğitim çalışanına, maaşındaki icrasını kaldıracak kadar borç vermiş, sandık üyesinin icra borcunu ödemiştir. Şüphesiz bu borç daha sonra maaşından taksitle geri tahsil edilmiştir.
    İlksan ve onu emanet ettiğiniz Türkiye sevdalıları sade bir emanetçi, derdimiz ve tasamız bu emaneti, macera heveslerine alet etmeden, titizlikle ve ihtimamla, içinde bulunduğumuz ekonomik gerçekler ışığında daha iyiye ve daha faydalıya dönüştürmek. İlkemiz doğruluktur, Ülkümüz İlksan'ın her üyesine en doğru zamanda ve en faydalı hizmeti vermektir. Konu İlksan olunca paylaşacak çok derdimiz, anlatacak çok işimiz var. Şartlar ne olursa olsun sizleri 3 Nisan'da sandığınızın seçimleri için sandığınıza sahip çıkmaya davet ediyorum. Bu seçim sürecinde aslı astarı olmayan beyanlarla zihinlerinizi meşgul edenlere de itibar etmemenizi tavsiye ediyorum. Sağlıcakla kalın.