Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


İRADELİ OLMA PROJESİ


?Başarılı olmanın ilk şartı iradeli olmaktır? diyor Ali Fuat Başgil, ´Gençlerle Başbaşa´ adlı eserinde.

İradeli olmak üzerine derslerimde uzun süredir kafa yoruyorum. İrade sahibi olmak ya da iradeli olmak ne demektir? Herkes iradeli olabilir mi?

Yine yazarımız aynı kitabında şöyle diyor:

?İnsan, zekâsı ve bilgisiyle değil, ancak iradesi ile insandır. Zekâ ve bilgi az çok hayvanda da vardır. Fakat hususiyle, ahlakî manada irade canlı vaziyetler zincirinin son halkasını teşkil eden insana mahsus bir kudret ve imtiyazdır. İrade yalnız insanı hayvandan değil, hem de insanları birbirinden ayıran ve aralarında üstünlük ve
aşağılık farkları yaratan yegâne ruhi kuvvettir.?

Demek ki zekâ ve bilgi az çok her insanda bulunuyor. Fakat irade sadece bazı insanlarda mevcut. Bu irade hayvanlarda ise hiç yok.

Hemen aklıma geldi söyleyeyim. ?Deveyi yardan (uçurumdan) uçuran bir tutam ottur? diyorlar. Devenin iradesi olsaydı hiç bir tutam ot uğruna hayatını tehlikeye atar mıydı?

Evet , bu iradeli olmayı derslere nasıl uygulayabilirim diye uzun süredir kafa yoruyorum. Sürekli proje tasarlıyorum. Bu bakış açısıyla toplumu gözlemliyorum. Hadiseyi kafamda somutlaştırmaya çalışıyorum.

Bundan bir ay önce bir hafta boyunca girdiğim bütün sınıflarda ?günlük? konusunu işliyordum.

Günlüğün ne olduğunu, önemini; tarihi seyrini, temsilcilerini anlattım. Edebiyatımızda günlük türünde kitap yazan yazarlardan bahsettim. Örnek metin okuyup tahlil ettik.

Bu örneklerden birinde Nurullah Ataç 12 Mayıs 1954 tarihli günlüğünde ünlü hikayecimiz Sait Faik Abasıyanık´ın ölümünden bahsediyordu.

Bazı öğrenciler ?günlüğün kitabı mı olur hocam? Günlük dediğin özeldir ve mahremdir, gizli kalması gerekir? dediler.

Onlara topluma mâl olmuş ünlü yazarlarımızın günlüklerinin özel ve mahrem sayılmayacağını, edebi bir değer taşıdığını söyledim.

Böyle der demez hemen aklıma bir proje geldi. Amacım, öğrencilerin iradesini ortaya koymaktı.

Projem şu:

Dersine girdiğim bütün sınıflara söyledim.

İsteyen herkes üç ay boyunca, hiç ara vermeksizin günlük tutacak. Günlüklerini ortaya koyacak. Zaman zaman sınıf ortamında okuyacak. Birinci şart üç ay boyunca hiç ara vermeyecek. Bir gün dahi ara verirse tabiri caizse yanacak. Neticesinde de sözlü otu olarak yüz alacak. Başlama tarihini kendi belirleyecek.

?Hocam yazarız ama, düğünü var, ölümü var, tatili var, unutulması var? Ara vermeden bu iş nasıl olacak?? diye itiraz edenler oldu.

İşte önemli olan burası zaten. Hiçbir mazeretin arkasına sığınmadan üç ay boyunca her gün yazabilmek. Yani iradeli olmak. İrade sahibi olduğunu ortaya koyabilmek.

Netice ne mi oldu dersiniz?

81 öğrenciden sadece bir öğrenci kendine güvendi ve yazmaya başladı. 11-K sınıfından Yunus Emre Ustası.

Yazmaya başlayalı yaklaşık bir ay oldu.

İfadesinde: ?Hocam gece-gündüz günlüğümü düşünüyorum. Unuturum da bütün emeklerim boşa gider diye ödüm kopuyor. Gece rüyalarıma giriyor. Yazmak değil de sektirmemek, yani iradeli olmak büyük özveri gerektiriyormuş. İnşallah başaracağım? diyor.

Yunus Emre aynı zamanda hafızımız. Bu esnada öğrendim. ?İradeli olmasaydım hafız olamazdım? diyor.

Diğer öğrenciler mi?

Bir gün ara verebiliriz korkusuyla henüz başlayamadılar.

Seksen bir öğrencide sadece bir öğrenci, biraz garip bir durum değil mi?

Proje devam ediyor.

Sabırsızlıkla bekliyorum.

Bakalım iradesini ortaya koyan daha kaç cengaver çıkacak.

Sağlıcakla kalın.