Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


İYİLİK YAPMAK ÇOK MU ZOR?


Hiç denediniz mi insan birilerine iyilik yaptığında kendini ne kadar mutlu hissediyor? Sanki iyilik yapmak üzerimize yüklenmiş bir emanet ve onu sahibine vermemiz gerekiyor. Bunu yapmadığımızda içimizde engel olamadığımız bir karın ağrısı başlıyor?
Bazen bizim için küçük, başkaları için büyük iyiliklerle hayatımızı daha da güzelleştirebiliriz. Bir ressamın, tablosuna küçük sihirli dokunuşları gibi.
Yapacağımız iyilikler bize maddi olarak fazlaca bir yük getirmez. O yüzden zengin, fakir, insan olan, toplumun içinde yaşayan, topluma ve çevreye karşı sorumluluklarını bilen, dinimizin bu konuya verdiği önemin farkında olan herkesin yapacağı bir iyilik vardır mutlaka.
Çarşıya çıktığınızda gördüğünüz bir arkadaşınıza selam verin, tebessüm edin. Yolun ortasına atılmış bir çöpü çöp kutusuna atın. Baktınız ellerinde poşetleri olan yaşlı bir teyze karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor, bir koşu elindeki poşetleri alın, girin koluna karşıya geçirin. Ve hatta evine bırakın. Ramazan´da erzak alan ama evi uzakta olan bir anne ile çocuğunu arabanızla evine bırakın. Siz bankadan çıkarken içeri giren yaşlı bir çift için birazcık kapıyı tutun. Otobüste ayakta kalan yaşlı ve hastalara, elinizdeki duygusuz telefondan bir an başınızı kaldırın ve yer verin. Eğer bir işyerinde çalışıyorsanız facebook amcanızdan birazcık müsaade isteyip gelenlerin yüzüne bakın ve tebessüm edin. Temenna edin. Çünkü onlar önce insan. Arada bir mahallenizdeki okula gidin, idarecilere bir ihtiyaçları olup olmadığını, yapabileceğiniz bir şey olup olmadığını sorun. Okuldaki fakir çocukların kitap kırtasiye, ayakkabı ihtiyaçlarını giderin. Bir camiye gidin, namaz kılan birkaç yetim çocuğa çorap alın; Hatta on çift çorap alıp caminin girişine bırakın ki ihtiyacı olanlar kullansın. Dışarıda yemek yerken arada bir arkadaşlarınızı yemeğe çağırın. Ya da çay içmeye. Mahallenizde aç, açıkta kim varsa haberiniz olsun. Sessizce onların ihtiyaçlarını giderip dualarını alın.
İş yeri sahibi iseniz dükkânınızın önüne masa, sandalye, kova, saksı gibi her ne bulduysanız doldurup insanların ve araçların yolunu daraltmayın. Bırakın araçlar ve insanlar nefes alsınlar. Böyle yaparsanız beddua almamış olursunuz üstüne bir de dua alırsınız. Ayrıca kul hakkına da girmezsiniz. Kul hakkı sadece yetimin elinden ekmeğini almak değildir dikkat edin!
Öğrencinin zengini olmaz. Öğrenci öğrencidir. Çevrenizdeki öğrencileri koruyup gözetin. Onlara arada bir yemek götürün, ceplerine harçlık koyun. Asla paramız gidiyor diye düşünmeyin. Allah size kat kat fazlasını verecektir.
Ruhumuzu temizlemenin, günahlardan arınmanın en güzel yoludur iyilik yapmak. Her iyilik yaptığınızda kendinizi kuş gibi hafif hissedersiniz. Kim bilir belki de öbür dünyada, yaptığınız ve unuttuğunuz küçük iyilikler sizi cennete ulaştıran kocaman köprüler olacaktır.