Terme Belediyesi’nin “Çalışan Gazeteciler Günü” dolayısıyla düzenlediği kahvaltılı toplantıya ben de katıldım. Terme’de faaliyet gösteren iki gazetenin temsilcileri ve yazarları oradaydı.
“Toplantı zaten gazetelerde haber olarak yer alacaktır” düşüncesiyle bu konuda yazmaya gerek görmemiştim. Köşemde konuya yer vermeyi, eskilerin deyimiyle zâid bulmuştum.
Toplantı ile ilgili haberler yayınlanınca ‘sade suya tirit’ kabilinden metinler gördüm. Her iki gazetenin haberi de bana göre toplantıyı tam olarak aksettirmiyordu.
Bilgi Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni ve duayen gazeteci Yetkin Karamollaoğlu bir yerde, “Bir gazetenin yazarları gülden çiçekten bahsediyor, diğer gazete yazarları da böcekten kelebekten söz ediyor” demişti. Ben gazetelerin hiç birinin haberinde tek bir yazarın dahi adına rastlamadım.
Toplantıya katılanlar olarak Terme Bilgi Gazetesinden Yetkin Karamollaoğlu, Rahmi Özen, bendeniz Seyfi Günaçtı, Zeki Ordu, Mehmet Türkan ve Nazan Şentepe; Vizyondan İsmail Çam, Caner Çam, İsmail Can Çam, Cemil Baskın, Zekai Altunpala, Selim Soylu ve Terme Haber Ajansından Oğuz Koç’u hatırlıyorum.
Otantik Kafede düzenlenen toplantı tam saatinde başladı. Önce kahvaltılıklar geldi. “Masada yok yoktu” desem abartmış olur muyum bilmem. Ben yemekte çeşit çok olunca seçim yapmakta zorlanıyorum.
Kahvaltıdan sonra toplantı bölümüne geçildi. Belediye Başkanı Ali Kılıç hazırlıklı gelmişti. Salona yerleştirilen seyyar ekrana(mobil değil!), görevli tarafından projeler yansıtıldı. Başkan, “Bunlar sadece proje değil, çoğunun çalışmaları başlamıştır. Şehir içi trafiğini rahatlatacak olan yaklaşık 5 km uzunluğundaki bulvar yolunda çalışmalar başlatılmıştır. Süs bitkileri üretilecek olan sera (OSB) projemiz bittiğinde 1500 kişiye istihdam sağlayacaktır. İlçemizi sel felaketinden kurtarmaya yönelik Terme Çayı ıslahı zemin etüt çalışmaları ve ölüm kavşağı olarak anılan yeni hastane kavşağını iyileştirmek için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
Belediye Başkanı Ali Kılıç son olarak, “Güzel ilçemizi yatırımcıların, öğrencilerin ve turistlerin gözdesi haline getirebilmek için çalışıyoruz” dedi.
Söz sırası bana geldiğinde acizane şu önerilerde bulundum:
1.Sağlık Ocağı (Aile Hekimliği) ile Cuma Pazarı arasına, araç geçişine imkan veremiyorsa bile en azından yaya geçişini sağlayacak bir köprü yapılmalıdır.
2.İlçedeki motorlu araç sayısı artmış, şehir içi trafiği yoğunlaşmıştır. Cadde ve sokakları rahatlatmak için şehir imar planı gözden geçirilmeli ve yeni bir düzenleme yapılmalıdır.
3.Bina girişleri kaldırımdan hayli yüksek yapılmaktadır. Bu sebeple binaya giriş zorlaşınca, bina sahipleri tarafından sonradan kaldırıma 1, bazen 2 basamak yapılmakta, böylece kaldırım işgal edilmektedir. Binaların yapım aşamasında bu konuda gerekli kontroller yapılmalıdır.
4.Son uygulama ile yaya kaldırımları genişletilmiş, buna karşılık yollar daraltılmıştır. Bazı caddelerde yaya kaldırımları 6,5 metreye çıkarılırken araç yolu 2,5 metreye düşürülmüştür. “Yaya kaldırımlarını genişleteceğiz” derken yollar daraltılmamalıdır.
5.İlçedeki motorlu araç sayısı dikkate alınarak her mahalleye yeteri kadar ücretsiz araç park yerleri yapılmalıdır.
6.Terme’yi muhtemel sel felaketlerinden kurtaracak ve Terme’nin su sorununa kesin çözüm getirerek çok katlı binalarda hidrofor kullanımına son verecek olan Salıpazarı Barajı bir an önce bitirilmelidir. Ödenek tahsisi için gerekiyorsa Ankara’ya heyet gönderilmelidir.
7.Karayolundan Terme Hastanesine keskin bir virajla girilmekte, bu da kazalara sebep olmaktadır. Kesin çözüm bulunana kadar kavşak öncesinde en azından 20 metrelik bir geçiş yolu (cep) yapılmalıdır.
Diğer arkadaşların da bazı önerileri oldu ama bunları sütunuma almak için yer kalmadı.
Terme’yi ve Termeliyi rahatlatacak olan projelerin destekçisiyiz. Bunların bir an önce gerçeğe dönüşmesini diliyorum.
