Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Karanlık Gece


Cumhuriyet tarihinin tamamını yaşamadım ama Türkiye Cumhuriyeti için son 60 yılın en karanlık gecesi, 15 Temmuz 2016 gecesi olsa gerek.

Son 60 yıl içinde iki darbe ve bir postmodern darbe gördüm. Birkaç muhtıra yaşadım. Hiç biri bunun kadar kanlı olmamıştı. Üstelik amacına ulaşamamış bir girişim olmasına rağmen.

27 Mayıs 1980´i hayal meyal hatırlıyorum. Ancak hemen sonrasında darbeye methiye düzen ve biz ilkokul öğrencilerine ezberletilen,

?27 Mayıs´ta yeniden kurulduk biz,
Eski mutlu günleri, kendimizi bulduk biz,?
dizeleri ve devamını hâlâ hafızamdadır.

12 Eylül 1980´i ise dün gibi hatırlıyorum.

O tarihte Rize´nin, belki de en küçük ilçelerinden Çamlıhemşin´deydim. Sabahleyin okula gitmek üzere evden aşağı indiğimde İlçe Tarım´dan (o günkü adıyla Ziraat Teknisyenliği) Ali Bey´le karşılaştım.


?Nereye gidiyorsun? Duymadın mı, ihtilâl oldu? dedi.


Ali Bey, işten eve gidiyordu. Demek işyerinde onlara darbe olduğunu söylemişler ve herkesi evlerine göndermişlerdi. Ben ise sabah televizyonu açmadığım için ne olup bittiğini bilmiyordum. Ali Bey, ?Sokağa çıkma yasağı var? demesine rağmen, mesele anlaşılıncaya kadar okula gitmeye karar verdim.


Okullarda bütünleme sınavı dönemiydi ve o gün sınavımız vardı. Öğretmenler de öğrenciler de gelmişlerdi. Sınavı yapabilirdik. Fakat böyle bir günde yapılacak sınavın geçersiz olacağını düşünerek sınav yapmadık ve biz de evlerimize dağıldık.

27 Mayıs´ta ikisi İstanbul´da, üçü Ankara´da olmak üzere sadece 5 kişi ölmüş. Üstelik ikisi kaza kurşununa kurban gitmiş. 12 Eylülde darbe yüzünden hiç kimsenin öldüğünü hatırlamıyorum. 15 Temmuzdaki bu girişim nasıl bir darbeydi ki, darbecilerden ölenleri saymıyorum, 204 şehit verdik!

Bunlar hangi akla hizmet ederek, ülkenin yasama organı, bu milletin seçtiği kişilerin oluşturduğu, milletin gözbebeği TBMM´ni bombaladılar? Hani sen ?Yurtta Sulh Hareketi? idin? Kendi meclisini bombalayarak mı barışı sağlayacaksın?


Fecaat görüntüler yeni yeni ortaya çıkmaya başladı. MİT binasına attıkları bombalar, binayı ve çalışanları yaylım ateşine tutmalar, olaylarla alâkası olmayan ve yolda yürüyenlerin üzerine bomba atmalar, bundan kaçanların üzerine ikinci bombayı gönderip 5 kişinin ölmesine sebep olmalar, silahsız vatandaşa kurşun yağdırmalar. Daha neler neler!.. Anlatması bu sütuna sığmaz.


Ben darbe uzmanı değilim ama bunların çok acemi oldukları ya da acemice bir plan yaptıkları her hallerinden anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı bir açıklama yapıyor ve otelden ayrılıyor. Sen, bir saat sonra gidip o otele baskın düzenliyorsun! Ne kadar mantıklı!..


Darbe girişimi iyi ki acemice planlanmış. Yoksa Cumhurbaşkanının, yahut Başbakanın başına bir hal gelebilir ve ülke kaos ortamına sürüklenebilirdi. ?Sizin kötü gördüklerinizde bir hayır olabilir? ayetinin bir tecellisi de bu mu acaba?


Vatandaşlardan siyasi partilere, gazetelerden televizyonlara kadar herkes birlik içinde hareket etti. Devlet büyüklerimizin de ifade ettikleri üzere ?Darbe girişimini vatandaş önledi.?


Cumartesi gününden beri belediye hoparlöründen bir davet var:


?Saygıdeğer Termeli hemşehrilerim. Gün, milli birlik ve beraberlik günüdür. Milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkmak, darbe girişimini kınamak ve aziz şehitlerimizi anmak için sizleri Türk bayrakları ile birlikte saat 20.30´da Terme Cumhuriyet Meydanı´nda bekliyor, saygılar sunuyorum.?


Bir davet vardı ama davet edenin kim olduğunu anlayamıyorduk. Bir daha, bir daha dinledim ama hiç birinde davetçinin adı söylenmedi. Bizi kim davet ediyordu? Kaymakam mı, Belediye Başkanı mı, Vali mi, bir sivil toplum kuruluşu mu, anlayamadık!


Ama olsun, sorun değil. ?Söz konusu vatan olduktan sonra gerisi teferruattır? dedik ve bayrağımızla birlikte meydandaki yerimizi aldık.


Allah(CC) birliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin!