Yine yollara düştük. Hedef bu sefer Kastamonu. Sekiz gün süren yolculuğumuzda 1440 km yolu 26 saat 6 dakikada kat ettik.
Elbette seyahatin teferruatı üzerinde duracağız. Ancak önce bir özet sunalım istedik. Okuyanlar nelerle karşılaşabilecekleri hakkında bir ön bilgi sahibi olsun.
Şunu belirtmek gerekir ki Anadolu, tarihin kendisi. Nerede neyle karşılaşacağınızı bilmeniz mümkün değil. Biz de yazımıza ilçe ile kısa bilgiler vererek başlamak istiyoruz. İlçeleri alfabetik sırayla yazacağız.
Ülkenin nüfus bakımından 51’inci sırasında yer alan Kastamonu, yüzölçümü bakımından 18’inci sırada yer alıyor. İlçe sayısına göre İstanbul, Konya, İzmir ve Ankara’nın ardından 20 ilçeyle dördüncülüğe ortak oluyor. Diğer 20 ilçeli iller ise Balıkesir ve Erzurum.
Kastamonu’nun ağlı ilçesi ülkede bulunan 922 ilçe arasında en az nüfuslu 20’inci ilçe. Yani kendinden küçük 19 ilçe daha var. İlçe merkezi nüfusu ölçü alınırsa ülkenin en az şehir merkezi nüfusuna Doğanyurt ilçesi sahip. Ancak köyleriyle birlikte üst sıralarda olan bir ilçemiz.
Kastamonu il olarak Kurtuluş Savaşında en fazla şehit veren üçüncü il ve Araç ilçesi ise işgal görmediği halde ülkede en çok şehit veren ilçe.
Tosya merkezden sonra en çok nüfusa sahip ilçe olurken, Taşköprü en geniş topraklara sahip ilçe oluyor. Ayrıca Taşköprü nüfus bakımından Tosya’nın ardından ikinci sırada yer alıyor.
Ülkede ilçe merkezleri birbirine en yakın ilçe de Kastamonu’da. Bozkurt ile Abana ilçe merkezlerinin birbirinden uzaklığı sadece 2 km.
Bu kadar istatistik rakamlardan sonra gelelim diğer yanlarına.
Siz eğer Kastamonu ilini tamamen gezerseniz Abana’nın Bakacak Tepesinden etrafı seyretmeyi, Hacıveli’de gün batımını unutmayacaksınız. Ağlı ilçesinde aklınıza ilk gelecek olan şehrin meydanındaki boğa olacak.
Ülkenin en çok şehit veren ilçesi olan Araç’ta ise Hacı Bekir şekerleriyle ağzınız tatlanacak. Azdavay’da Aşıklar Köprüsü hafızanızda yer edecek. Hatta aynı köprünün altından geçen Azdavay çayından habersiz olarak. Cide ilçesinde Rıfat Ilga Sanat Evi sizi yine bekleyecek.
Çatalzeytin ismini aldığı çatallı zeytin ağacıyla değil de Ginolu Kalesi ile kalacak hatırınızda. Daday’da mutlaka “Etli Ekmek” yemek ihtiyacı hissedeceksiniz.
Osmanlı padişahına gelin veren şehir. Devrekani… Fatih Sultan Mehmet’in annesi Hüma Hatun’un memleketi.
Minik şehir Doğanyurt şirin bir ilçe. Denize yakın bir yerden şehri hayal etmelisiniz. Hak hüzünlü kah neşeli… Doğanyurt… Minik şehir işte…
Hanönü. Zamanında ehemmiyet verilmiş olmalı ki han yapılmış. Sonra da yılların kahrına dayanamamış. İsmi baki…
İhsangazi… Siyez… Gerçek bulgurun öz torunları burada hala. 12 bin yıllık şecere… İnebolu, madalyalı şehir.
Fatih Toplarını döktürmek için temin ettiği bakırların bir kısmı buradan gitmiş. Toplarda Küre-i nühas yazılmış. Yani Küre topu. Annesi Devrakanili olan Sultan; Bizans’a ait surları buradan giden bakırlardan yaptırmış. Ve tarihe havale edilen bir çağ…
Paşa Konağı hala ayakta Pınarbaşı’nda. Şerife Bacı anıtı tarihi hatırlatıyor Seydiler ilçesinde. Şenpazar Çayı şehrin ortasında şırıldıyor bazen nazlı, bazen kızgın. Taşköprü sarımsak başşehri, Tosya “Sarı kılçık” namıyla pirinç diyarı…
Merkez mi?
Yerimiz kalmadı…
Daha sonra efendim.
Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi
