Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Ömür Cansu ŞAHİN


KEKEMELİK ve TEDAVİSİ


İnsan toplumsal bir varlıktır ve hayatını devam ettirebilmek için diğer insanlarla iletişim kurmak durumundadır.Bir insanın iletişim kurabilmesinin en yaygın yöntemi de kuşkusuz konuşmasıdır.
Konuşmanın tümünü etkileyen ve konuşan kişi tarafından en çok farkına varılan konuşma bozukluklarından biri kekemeliktir. Kekemelik; konuşma akışında tutukluk, bir kelime veya sesi tekrarlayarak duraklama, sesi uzatma, konuşmada psikolojik, nörolojik ve fizyolojik bir ritim bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Kekemeliğin nedenlerine ilişkin farklı faktörler ileri sürülmesine rağmen henüz tek bir açıklama üzerinde birleşilememiştir. Ancak ortaya çıkış zamanına göre ´Gelişimsel Kekemelik´ (2-5 yaş arası nedensiz ortaya çıkış) ve ´Nörojenik Kekemelik´ (beyin hasarı, stroke, beyin travması nedeniyle ortaya çıkış) olarak sınıflandırılmaktadır.
Kekemeliğin genellikle 6 yaşından önce ve en çok da 2-4 yaşları arasında başladığı görülmektedir. Bu yaşlar konuşma becerisinin kazanıldığı yaşlardır. Çocuk konuşurken duraklama ve yineleme yapabilir; ancak bunun farkında değildir. Çocuğun dikkati çevresindekiler tarafından konuşması üzerine çekilmez ve baskı uygulanmaz ise bu dönem 7-8 yaşlarına doğru akıcı konuşmayla tamamlanabilmektedir. Ancak çocuk normal konuşmadığını fark ederse, kekemelikten kurtulmak için çaba göstermeye başlar. Bu duruma konuşurken korku, sıkıntı gibi olumsuz duygular ve beraberinde konuşmada bloklar, göz kırpma tikleri, düzgün konuşma çabaları eşlik edebilir ve çocukta kekemelik süreğenleşebilir.
TEDAVİ: En sık kullanılan tedavi yaklaşımları davranış modifikasyonu, nefes egzersizleri ve konuşma terapisidir. Daha yeni terapi tekniklerinde konuşma akıcılığının yeniden düzenlenmesine odaklanılmaktadır; ses, hece ve sözcüklerin arasında düzgün geçişler, hız ayarlanması ile konuşma yeniden düzenlenmektedir.
Çocuklarında kekemelik gözlemleyen aileler;
-Çocuğa konuşması konusunda baskı yapmamalı
-Kelime ya da cümlelerini tamamlamamalı
-Çocuğun kendini rahatça ifade edebilmesine olanak tanımalı
-Çocuk konuşurken sabırla dinlemeli, çocuğun dikkatini konuşması üzerine çekmemelidirler.
-Alay etme, utandırma, zorlama gibi tutumlardan kesinlikle kaçınılmalıdır.
-Aşırı titiz, düzenli, denetimci ve kuralcı tutumlarından vazgeçmelidirler.
Wendell Johnson´un dediği gibi; kekemelik çocuğun ağzında değil, annenin kulağında başlamaktadır.
Ailenin aldığı tüm önlemlere rağmen çocukta kekemelik probleminin süreğenleşmesi durumunda uzman yardımı alımı geciktirilmemelidir.