Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Selim EROĞLU


KELİMELERİN GÜCÜ


Konfüçyüs, ?kelimelerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsınız? demiş.

Demek ki, insanların gücü ekseriya kullandıkları kelimelerden kaynaklanıyor. İnsan, kullandığı kelimelerin gücü kadar güçlüdür. Bana en çok kullandığın kelimeleri söyle, sana kim olduğunu olmasa bile, en azından gücünü söyleyeyim.

Dil ve Anlatım kitabının sözlü anlatım bölümünün başında ünlü düşünür Konfüçyüs´ün yukarıya aldığım sözü yazıyordu. Bu söz üzerine sadece yedi kişilik 11-H sınıfında konu hakkında fikir teatisinde bulunduk. Öğrencilere hayatta sizi en çok etkileyen, en çok sevdiğiniz veya en çok kullandığınız kelime nedir diye sordum.

Akabinde bunun neden böyle olduğunu da açıklayın dedim. Bir nevi ufak çaplı anket yaptım.

Gördüm ki öğrencilerin en çok kullandığı kelime ile güçleri ve karakterleri mütenasip. Hiç öyle şey olur mu demeyin.

Geçen haftaki yazımda ?eyvallah? kelimesi üzerinde durmuş ve bu kelimenin bir sınıfı olumlu manada nasıl değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü anlatmıştım.

Bülbülün bildiği iki şarkı varmış, ikisi de gül üstüneymiş. İşte bülbülün gücü bu iki şarkı kadardır. Bülbülden kahramanlık türküleri beklemek ve dinlemek beyhude hevestir. Çünkü bülbülün kahramanlık üzerine bir dünyası yoktur.

Yedi kişilik sınıfa sordum ve en popüler şu cevapları aldım.

Önde oturan Hüseyin, en çok ?selam? kelimesini seviyorum dedi. Çünkü ben bu hayatta herkese selam vermeyi severim ve bu sayede herkesle dost geçinirim, dedi.

Abdüssamet, ?şans? kelimesini çok sevdiğini söyledi. Bu zamana kadar bu hayatta hiç şansım yaver gitmedi. Kendimi hep şanssız kabul ettim. Karamsar bir kişi olup çıktım. Öyle ki kendimi kuru yerde sel alacak sanıyorum, dedi.

Mert, ?paylaşmak? kelimesini çok seviyorum ve sevdiklerimle, sevdiklerimi, severek paylaşıyorum, dedi.

Sınıfa sordum. Hepsi parmak kaldırdı. Doğru hocam, arkadaşımız paylaşmayı çok sever. Her zaman ekmeğini bizimle bölüşür diye şahadette bulundular.

Ben de mertliğin birinci şartı paylaşmaktır diyerek Mert´i paylaşımından dolayı tebrik ettim.

Zahid, ben ?zor? kelimesini severim dedi. Zorluk varsa başarı vardır. Ben zorluklarla mücadele ederek bu yaşa geldim. Zorluk benim karakterimdir, dedi.

Zaman zaman itirazlar olsa da Zahid bu zoru da savunmalarıyla savuşturmasını bildi.

Ali, zoru sevmediğini, en çok ?mutluluk? kelimesini sevdiğini söyledi. Ben kolay kolay bir şeyden mutlu olamam. Çok zor memnun olan bir yapım var, fakat memnun olunca da mutluluğum tavan yapar, diye açıklamada bulundu.

İlyas, ?itiraz? kelimesini hiç sevmiyorum. Bu zamana kadar istesem de insanların kalbini kırarım diye itiraz etmedim. Pişman da değilim. Bu sayede çok sayıda dostum ve arkadaşım oldu. Hayata hep olumlu bakıyor olmam, bu yönüm dolayısıyla olsa gerek.

Son olarak, Ergün, ?özür(dilemek)? kelimesini çok seviyorum. Ben tartışmayı ve kalp kırmayı hiç sevmem. Tartışmaktansa, haklı da olsam özür dilerim deyip geri çekilmeyi tercih ederim. Böyle davrandığım için de hiç pişman değilim, dedi.

Yedi kişilik sınıfta öğrencilerin hayatlarında en çok yer alan kelimeler; selam, şans, paylaşmak, zor, mutluluk, itiraz ve özür (dilemek).

Bu yıl tanıdığım öğrencileri seçtikleri kelimelere göre bir kez daha değerlendirdim. Bundan binlerce yıl önce yaşamış olan Konfüçyüs´ün haklı olduğu kanaatine vardım.

Gerçekten de kelimelerin gücü anlaşılmadan insanların gücü anlaşılamıyor.

Bir kelimeden ne çıkar deyip geçmeyelim. Bir kelime bir insanı, bir insan da dünyayı değiştirir.

Misal, çalışmak kelimesini hiç sevmeyen bir kişinin çalışkan olmasını beklemek hiç mümkün müdür? Bir kişinin çalışkan olması için ilk önce ?çalışmak? kelimesini sevmesi gerekir.

Aksini iddia eden varsa tartışmaya hazırım.

Asıl güç, parada pulda, mevkide makamda değil, kelimelerin manasındadır.

İnsan kullandığı kelimeler kadar güçlüdür.

Sağlıcakla kalın.