Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba

Mehmet TÜRKAN


KENDİNİ BİLMEK


?Dermiş hakîm bilmediğim nesne kalmadı
Dünyayı bildi kendini bîçâre bilmedi?
(Ruh-i Bağdadi)

?Güya her ilmi öğrenmiş, bilmediği bir şey kalmamış ama bütün ilimlerin en önemlisi olan kendini bilmeyi akıl edememiş zavallı?

İnsan beşikten mezara kadar bir şeyler öğrenmenin içindedir. Ailede başlayan eğitim okullarda, çevrede, arkadaş ortamında devam eder. İnsanoğlu bu gün bilgiye çok kolay olarak ulaşabilmekte ve öğrendiği bu bilgileri kullanabilmektedir. Öğrenmek için her türlü imkânlar da öğrenmek isteyenlerin önüne dökülmektedir.

Bilgi, bilmek, öğrenmek önemli kavramlardır. Bu kavramlar içi insanın insan olmasını sağlayan irfan ve iman duygusuyla doldurulmadıktan sonra pek de bir şey ifade etmese gerekir. Bu gün her şeyi öğrenebiliyoruz ama bir kendimize bakıp kendimizi tanıyamıyoruz. Kendini yani eşref-i mahlûkat olan kendimizi ne kadar tanıyoruz.


Yunus Emre diyor ki:

?İlim ilim ilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsen
Bu nice okumaktır?

Kendini bilen rabbini bilir düsturundan hareket edersek. Öğrenmeye insan önce kendini tanımak ve adam olmanın değerlerini taşımakla başlamalı. İlmin aslı insanın kendini bilmesidir. Dünyanın bütün ilimlerine sahip olsak bile insan olarak, yaratılmışların en şereflisi olarak kendimizi tanıyorsak eksik kalmışız demektir.

?Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dide-i ekvân olan âdemsin sen?
(Şeyh Galip)

Şeyh Galip bu beyitte diyor ki ?Şöyle kendine iyice bir bak, sen kâinatın özüsün; Bütün yaratılmışların gözbebeği olan insansın sen?

Şair insanları bütün yaratılmışlar içinde müstesna bir yere koyar. Çünkü yaradan da onu müstesna bir varlık olarak yaratmıştır. Eşref-i mahlûkat olarak doğan insan sonradan yaptıkları ile bu şerefi daha da yükseltip insan-ı kâmil olma mertebesine erişebileceği gibi; esfele safilin denilen aşağılar aşağısına da indirebilir.

Her şeyi bilmek gerçek anlamda ilim sahibi olmak değildir. Asıl önemli olan bir insan olarak kendisini hem de adam olmanın gereğini bilmektir. Bu gün ilme bilgiye ulaşıyoruz ama ne irfanı var ne de ruhu. Edepten ve hayâdan uzak kuru ve deruni kıymeti olmayan tatsız tuzsuz bir saman gibi.


Faydasız ilimden Allah´a sığınıyor ve gerçek ilme ulaşabilme dileği ve Ziya Paşa´nın bir beyitiyle sözlerimi bitiriyorum.

?İlim meclisine girdim kıldım talep
İlim tâ gerilerde kaldı illâ edep, illâ edep?