Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Selim EROĞLU


KERİM USTANIN OĞLU


Bugün size en son okuduğum kitabı tanıtacağım. Kitabın adı Kerim Ustanın Oğlu, yazarı ise hepimizin yakından tanıdığı Halide Edip Adıvar.

Halide Edip Adıvar´ı biz daha ziyade, Sinekli Bakkal, Ateşten Gömlek, Handan ve Mor Salkımlı Ev gibi popüler eserleriyle tanırız. Bunların dışında kalan eserlerini pek bilmeyiz.

Derste konumuz Halide Edip Adıvar´dı. Konuyu alan öğrenci ödevini güzel bir şekilde sundu. Akıllı tahtada baştan aşağı bütün eserlerini sıraladı. Bu eserlerden adını ilk defa duyduğum Kerim Ustanın Oğlu adlı roman dikkatimi çekti. Bende bu kitabı okuma merakı hâsıl oldu. Bir öğrenciye para vererek en kısa zamanda temin etmesini istedim. Sağ, öğrencim aynı gün öğleden sonra kitabı aldı geldi. Kitap 12 lira imiş. Oldukça ucuz, bir paket sigara parası bile değil.

Kitap Can Yayınları´ndan çıkmış. Sadece 117 sayfa. Eseri aynı gün okudum. Konusunu, anlatımını, kurgusunu ve verdiği mesajı çok beğendim.

Halide Edip; bu küçük romanı, ilk olarak 1958 yılında bir gazetede günlük olarak 2 Mart-13 Nisan arasında yayımlamıştır. Kitap halinde ilk basımı, yazarın ölümünden çok sonra (yazar 1964´te ölmüştür),1974 yılında yayınlanmıştır. Romanın konusu oldukça basittir. Çocukluğunu geçirdiği Cumhuriyet´in ilk yıllarına uzan bir hayatta, ünlü bir doktorun hayatı, kendi dilinden aktarılıyor. Roman, doğu-batı kültürlerine ait evlilik, meslek hayatı, kadın-erkek ilişkileri gibi unsurların karşılaştırıldığı bir eser niteliğindedir.

Kerim Ustanın Oğlu, işgal ve Kurtuluş Savaşı yıllarının sosyal hayatına odaklanan, yazarın hemen hemen bütün eserlerinde ortaya koyduğu doğu-batı çelişkisini gözlemleyen bir eser. Romanın anlatıcısı meşhur Doktor Kasım Derman, zor bir hayat yaşamış ve bir gün yaşadıklarını yazmaya karar vermiştir. Doktor Kasım, muhallebici Kerim Usta´nın oğludur. Milli Mücadele başlarken çetecilere katılan Kerim Usta, dükkanını bir arkadaşına teslim eder ve karısıyla çocuğunu (Kasım´ı) başka bir kimlikle İstanbul´a gönderir. Kasım bir daha babasını göremez. Kerim Usta, onlardan ayrıldıktan bir ay sonra şehit düşmüştür. Babasının vasiyeti üzerine insanların dertlerine ?derman? (bu soyadı ona babası vermiştir) olmak için çalışır. Eğitimini

Amerika´da tamamlar ve memlekete dönerek başarılı bir doktor olur.

İstanbul hayatı, savaşın perde arkası, eğitim hayatı, meslek edinme telaşı? Halide Edip, o yıllara ait capcanlı bir memleket manzarası çizmiş.

Eser baştan sonra örnek alınacak hayat sahneleriyle dolu.

Kerim Ustanın, harama helale dikkat etmesi, vatan sevgisini her şeyin üstünde tutması, bu uğurda ölümü göze alması, karısının vefakar ve cefakar olması, kocasını sonuna kadar desteklemesi, oğlunu hem meslek sahibi hem de iyi bir insan yapmak için saçını süpürge etmesi, Doktor Kasım´ın hem çalışıp hem okuması, babasına layık bir evlat olabilmek için çabalaması, annesinin sözünden çıkmaması, şöhret olduktan sonra bile geçmişini unutmaması, parayı değil, insanlığı ön planda tutması, fakir hastalarından para almaması, her türlü takdirinin üstünde ibret levhaları.

Bu eser okuyana ne kazandırır?

En başta bir ideal kazandırır. Anne-baba sevgisini, vatan sevgisini, insaniyeti, şöhrete teslim olmamayı, çalışarak elde edilemeyecek hiçbir şeyin olmayacağını sağlar. Az şey mi?

Bu eseri okuyan bunları elde etsin yeter.

Şimdi sırada yine Halide Edip Adıvar´ın Zeyno´nun Oğlu adlı romanı var. Bakalım yazar onda ne anlatıyor.

Türkün Ateşle İmtihanı, Kerim Ustalar sayesinde başarıyla tamamlanmıştır.

Sağlıcakla kalın..