Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Zeki ORDU


KÂĞITTAN ÇİÇEKLER

KÂĞITTAN ÇİÇEKLER


Usulca yaklaştı öğretmen kürsüsüne. Belli bir mesafeye gelince durdu. Vücuduna paralel olan ellerinden sağ taraftakini kaldırarak; öğretmen masasına kâğıttan yapılmış bir çiçek maketini incitmemek istercesine bıraktı. Sonra “Öğretmenim bu size” diyebildi kısık sesiyle. Ve dönüp sırasına oturmak için kürsünün yanından ayrılırken çift örgülü saçları sallandı sağa sola.

Öğretmen; önce önündeki renkli kâğıtlardan yapılmış çiçeğe, sonra da ışıl ışıl bakan bir çift göze baktı. Ve usulca aldı çiçek şeklinde yapılmış kâğıtları. Gerçek bir çiçeği kokluyormuş gibi burnuna götürdü. Derin bir nefes aldı ve sonra “Ohh!” diye bir ses geldi kürsüden.

Sınıftan biri “Öğretmenim onlar kâğıttan yapılmış, kokmaz ki” dedi. Öğretmen, her kokunun burunla alınmayıp, gönülle de alınabildiğini söyleyemedi. Çünkü sınıf bunu anlayacak yaşta değildi daha. Sonra kâğıttan yapılmış ve kokusu gönülle hissedilen çiçeği kürsünün bir tarafına bıraktı usulca ve derse geçti.

***

Söğütlü Ortaokulu öğrencileri tarafından hazırlanmış TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’na davetli olarak katıldım. Öğretmenlerinin rehberliğinde öğrencilerin kendi imkânlarıyla yapmış olduğu çalışmaları gördüm. Öğrencilerin gözleri ışıl ışıldı. Veliler gururlu, öğretmenler ise bir kış günü “Gönül sıcaklığı” ile ısınmışlardı.

Köyden gelen bu öğrenciler, ellerinden geleni kadarıyla sunmuştu çalışmalarını. Hazırladıklarını davetli misafirlere anlatırken, her anlatışında ilk defa duyduğu heyecanı duyuyorlardı. Ve davetliler de bu heyecanı hissediyordu.

Ben, bir köy çocuğu ve bir öğretmen olarak gurur duydum çalışmalardan. Zaten öğretmenlerden yeni gelenler hariç diğerleri ile mesai arkadaşlığım vardı. Bilirdim meziyetlerini, çalışkanlıklarını ve gönüllerini. Hem bilgilerini, hem de sevgilerini öğrencilere aktarmışlardı. “Öyle” olmasaydı, “böyle” olur muydu?

Açılışa köy okulu demeyip, katılan Terme Kaymakamı Sayın Metin Maytalman, Terme Belediye Başkanı Sayın Ali Kılıç, İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Sayın İsmet Güner; bu ziyaretleri ile takdir topladılar. Her proje hakkında tek tek bilgi almaları, öğrenciler ve öğretmenler ile fikir alış verişinde bulunmaları dikkatten kaçmadı. Olması gereken de buydu zaten.

Bu çalışmalar bir emeğin ürünüydü ve işin görünen tarafıydı. Çünkü ülkede çok okul bu “görünen” tarafı ile ilgili çalışmalar yapmıştı. Anca Söğütlü ve buna benzer okullarda eğitim gören öğrencilerin ev halleri hakkında kimsenin çok bir şey bilmesi mümkün değildi. Bir köy çocuğu olarak bu öğrencilerin çalışmalarının değerini anlayanlardanım.

Belki TÜBİTAK Temsilcisi kendince puanlar verecektir. Elbette ülkenin muhtelif okullarında çok daha kaliteli malzemeler ile başarılı çalışmalar olmuştur. Ancak eskilerin “Kem alet ile kemelât olmaz” günümüz lisanıyla “Kötü/yetersiz malzeme ile çok iyi işler başarılmaz” anlamına gelen sözü hatırladığımda Söğütlülü öğrencileri düşününce çalışmalarının ne kadar özverili olduğunu görmemek insaflı olmazdı.

Bu yarışmanın ölçütleri “gönül” ile yapılsaydı Söğütlü Ortaokulu; idarecisi, öğretmeni, personelleri, öğrencisi ve velisiyle dereceyi hak ederlerdi.

Ayrıca okuldan ayrılalı iki yıl olmasına rağmen daha önce çalışmalara başladığım “Gönül Erenleri” adlı çalışmayı zenginleştirilerek başarıyla sunulması; ayrıca “Eskimeyen Kelimeler” adlı projede kaynak kişilerden biri olarak ismimle karşılaşmam benim için de güzel bir sürpriz oldu.

Emeği geçen herkesi tebrik ederim.