Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Selim EROĞLU


KİBRİTÇİ


Köyde arkadaşlarla sohbet ederken biri diğerine durup dururken ?sen kibritçisin? dedi.

Bu yakıştırmadan suçlamaya muhatap olan bozuldu. Belli etmemeye çalıştı. Mahcup oldu. Kendini savunmaya geçti. ?Ben kibritçi değilim, beni yanlış tanımışsın? dedi. Karşı taraf geri adım atmayınca, hızını alamadı ve ?asıl kibritçi sensin? bile dedi.

Ortam gerilince bana da bu kibritçilik atışmasını şimdilik sonlandırmak kaldı. Şimdilik diyorum, çünkü daha sonraları kibritçi suçlamasına maruz kalan arkadaş beni gördüğünde kibritçi olmadığını ispatlamaya devam etti.


Bir halk edebiyatı derleyicisiyim. Konuşurken her söz ister istemez dikkatimi çekiyor. Buna, bir nevi meslek hastalığı da diyebiliriz. Mevzuyu unutmuştum. Aradan bir hayli zaman geçmişti.
Birinden bahsederken yine ?o kibritçinin teki? tabiri kullanıldı. Belli ki kibritçi tabiri var ve kullanımı gittikçe yaygınlaşıyor.


Ne yalan söyleyeyim bu tabiri yeni yeni duymaya başladım. Bunca eser okudum, hiç rastlamadım. Konuşmalarda şahit olmadım. Televizyon programlarında duymadım. Eve geldim. İki sözlüğe birden baktım. İkisinde de aynı anlam yazıyordu. İki anlam verilmiş. Birincisi gerçek anlam: Kibrit satan kimse. İkincisi mecazi anlam: Aşırı derecede tutumlu, pinti, cimri. Bir de ünlü yazarımız
Reşat Nuri Güntekin´den bir cümle örneği verilmiş.?Yahudi mahallesi halkı fazla kibritçidir ama ötede beride ışık var.?


Reşat Nuri Güntekin bir İstanbul yazarıdır. Öleli de bir hayli zaman olmuştur. Demek ki bu tabir İstanbul ve çevresinde çok öteden beri biliniyor ve kullanılıyordu. Cümleden anladığımıza göre yazar da cimri anlamında kullanmış. Sözlüklerde kibritçi kelimesinin mecazi anlamı verilirken tanımlaması kanaatimce yanlış yapılmış. Neden derseniz, tutumlu olmak cimrilik değildir. Tutumlu ile cimri bir arada verilmemeliydi. Gerçi aşırı derecede tutumlu denilmiş. Derecesi aşırı da olsa tutumlu cimri olamaz.


Bu cümle herhangi bir sınavda sorulsa, kibritçinin mecazi anlamını bilmeyen çuvallar. Demek ki bilinmesi gerekiyor. Yöremizde yeni yeni kullanılmaya başlandığına göre bu etkileşim nereden kaynaklanıyor?


Bu tabiri kendisinden ilk defa duyduğum şahıs, uzun yıllar İstanbul´da yaşadı. Muhtemelen oradan etkilendi diye düşünüyorum. Fakat ben dikkat ettim bizim halkın kibritçiye yüklediği anlam hiç de sözlüklerin ve Reşat Nuri Güntekin´in kullandığı anlamda değil. Sözlükler, TDK bile bu anlamı es geçmiş. Bizim halkımız bunu, ufak tefek menfaatler peşinde koşan, bir çaya bile tenezzül eden, ufacık bir menfaati kar sayan, anlamlarında kullanılıyor.


Öyle insanlar vardır ki beş kuruşu bile hesap eder. Bir alış veriş yaptığı zaman bir kuruşu bile arar. Ayakkabı yüz liraysa doksan dokuza almaya çalışır. Ne bileyim, tarladan eve giderken Yusuf Abi´nin(ÖZ) tabiriyle bir fıraktı kazığını yerinde koparıp eve intikal ettirmeyi kar sayan bile vardır.


Kibritçi tabiri tam da böyleleri için kullanılıyor. Kibritçi denilmesinin bir özelliği de kibrit kutusunun küçük oluşundan olsa gerek. Küçük, dört köşe evler tanımlanırken ?kibrit kutusu gibi ev? denilir. Dikkat edin sizin etrafınızda de kibritçiler olabilir. Gerçek anlamında bir sıkıntı yok ama mecazi anlamı bir hayli sıkıntılı.


Başta da belirttiğim gibi dostlukları bile zedeliyor. Allah kimseyi böyle durumlara düşürmesin.