Bugün, 20 Nisan 2024 Cumartesi

Seyfi GÜNAÇTI


Kimlerin Günü?


Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü imiş.

´Sevgililer Günü´ ifadesini ben duymaya başlayalı kaç yıl oldu, tam olarak hatırlamıyorum. Fakat 20 yıldan öncesine gittiğini sanmıyorum. Zaten Türkiye´de Sevgililer Gününün ne zaman kutlanmaya başlandığına dair bir kayda rastlayamadık.

Dünyada Sevgililer Günü´nün kaynağı, eski Roma dönemine 3. Yüzyıla kadar dayandırılıyor. Bir diğer rivayete göre de Roma İmparatoru Claudius, sevgililerinden ayrılmamak için askere gitmek istemediklerinden gençlere evlenmeyi yasaklamış. Aziz Valentine de gençleri gizlice evlendiriyormuş. Kral, Aziz Valentin´i ölümle cezalandırınca gençler o günü ´Sevgililer Günü´ olarak kutlamaya başlamış. Doğru olabilir, olmayabilir de. Ama bir gerçek var ki, kapitalizm bu günü kullanıyor. Bu günü allayıp pullayarak insanları, hediye almak suretiyle harcamaya yönlendiriyor. Sevgililer bir yana, evlileri de sevgili yaparak onları da kapanlarına alıyorlar. Dünyada Sevgililer Günü için yapılan harcamaların miktarı milyarları aşıyormuş.


10 Şubat Cumartesi Gebze´de dolaşırken büyükçe bir mağazanın önünde bir hareketlilik gördüm. Mağazanın önü balonlarla süslenmiş. Müzik sesleri geliyor. Özel giysiler içinde iki kız gelip geçenlere broşür dağıtıyor. Bir broşür de ben aldım ve davete icabet ederek içeri girdim.


İçeride gıda maddeleri dışında, ayakkabıdan ütüye, tencereden kahve makinesine, buzdolabından çaydanlık takımına kadar hemen her şey vardı. ?yardımcı olalım? diyen ilk görevli kızı savdım ama ikincisine yakalandım. ?Bu şenlik neden? Bu işyeri yeni mi açıldı?? dedim. ?Hayır. Bu, sevgililer gününe özel kampanya? dedi. İnsan bu şenliği görüp de bir alış veriş yapmadan kolay kolay dükkandan çıkamıyor. Böylece sevgililer gününü icat edenler, amaçlarına ulaşmış oluyor.


Bugüne kadar kimseye ´sevgililer Günün kutlu olsun´ demediğim gibi kimse de bu gün dolayısıyla beni kutlamadı. Bir öğrencim, ?Hocam, sevgililer günü hakkında ne düşünüyorsunuz?? dedi. ?Bir şey düşünmüyorum. Zaten benim sevgilim yok? dedim. ?Ama eşiniz var ya!? dedi. ?Bak, sen de söylüyorsun. O, sevgilim değil, eşimdir? diye cevapladım.


İkisinin aynı şey olmadığını bir öğretmen arkadaşın (A.B.) paylaşımı daha net açıklıyordu. Üsküdar Bereket Döner, şöyle bir ilân vermiş:


?14 Şubat Sevgililer Gününüz kutlu olsun.


Sevgilisi ile gelene % 15, eşi ile gelene %20 indirim.


Her ikisi ile gelene YEMEKLER ÜCRETSİZ.?


Tabii sonuncusunun olması pek mümkün değil ama ilan bu.


Sevgililer Günü, bizim hayat tarzımızla, bizim örf ve adetlerimizle bağdaşan bir olgu değildir diye düşünüyorum. Bizde sevgili vardır ama sevgilinin cümle âleme ilân edilmesi yoktur. Anneler Gününü kutlarız, Öğretmenler Gününü kutlarız, Doğum Günlerini de kutlarız. Bir kız, ?Bugün arkadaşlarla doğum günümü kutlamaya gidebilir miyim?? diye izin ister ve annesinden, babasından iznini alır. Lakin bizim geleneğimizde, ?Anne, bugün sevgilimle kutlamaya
gidebilir miyim?? diye izin istendiği görülmemiştir.


Sevmek ve sevilmek güzel. Fakat sevgiyi ayağa düşürmemek gerek. Elini kızın beline dolamak, kollarını kızın omuzuna atarak sokakta yürümek sevginin ifadesi olamaz. Bir kızı gerçekten seven erkek de sevdiği kıza sokakta böyle davranmaz, böyle davranarak toplumun gözünde onun seviyesini düşürmez.


Eskiden sevgi elle ifade edilmez, yürekten yaşanır, derinlerde saklanırdı. O zamanlarda sevgililerin yüreklerinde yaşattıkları sevgi o kadar büyürmüş ki, sevgililer birbirlerine hiçbir şey söyleyemezmiş. Lâkin sevgi kalpten kalbe yol bulur, gözler her şeyi anlatmaya yetermiş.


Peygamber efendimiz(SAS), gerçek sevginin sahiplerini şöyle müjdelemiş:


?Kim âşık olur, iffetini muhafaza eder ve aşkını gizleyerek ölürse (sabrederse) şehitler mertebesine erer.? (Hakim, Hatib)


Sevgiyi ayağa düşürmeyen, yerlerde süründürmeyen gerçek sevgililerin günleri kutlu olsun.