Yazının başlığına bakıp politik bir konu sanmayın. Bilenler bilir politikadan çok uzakta biriyim. Elbette her ülkenin politikacıları olacak. Demokrasini gereği sayılıyormuş. Parlamenter demokratik sistem vs…
Bırakalım herkes işini yapsın.
Ben 2019 Temmuz ayı itibariyle 37 yıllık meslek hayatımı sonlandırıp emekliler sınıfında yerimi aldım. Bundan sonra hayatta kalma sürem ne kadar olur bilemem. Gerçi kimse bilemez ama bazı kişilerin “Uzun seneler sizlere şöyle hizmetlerimiz olacak diye” açıklamada bulunanların geleceğe dair bir garantileri olabilir. Benim yok!
Emekli olduktan kısa bir zaman sonra Korona denilen illetin bütün dünyayı esir almasından sonra ilk bir yılı evde geçirdik. Hayatın evde olduğuna dair nutuk irad edenlerin bir bildiği var dedik. Kaide kaidedir. Madem tababet ilmini tahsil etmiş kişiler fikir beyan etti ve akabinde devletlüler bu işi nasıl yapacağımızı bize bildirdi biz de söylenenleri millet adına emir telakki ederek evimizde kaldık.
Bir yılın ardından kısmi rahatlar oldu. Temizlik, maske ve mesafeye uyulduğu zamanda tehlike biraz daha azalıyormuş. Sonunda bugünlere geldik.
Hazır sokağa çıkmışken bazı seyahatler yapayım dedim. Seyahat esnasında konaklama yeri olarak da Öğretmen Evlerini tercih ettim. Ne de olsa bu camiada 37 yıl çalışmışlığım vardı. Daha kapıdan girer girmez yerimi ayırtmak için müracaata uğradığımda önce kimlik kartımı istediler. Daha sonra kamuda çalışıp çalışmadığımı sordular. Ben de “Emekli öğretmenim” deyince, “Belgeniz var mı?” diye bir soruya muhatap oldum.
Emekli olduğuma dair bir belgem yoktu. Bundan 20 önce mevcut kanunlar çerçevesinde emekli olan eşimim Milli Eğitimden emekli olduğuna dair bir kimliği vardı. Ben Ünye’de ikamet edip, Terme’de öğretmenlik yaptığım için belki iki il arasında bir fark vardır düşüncesiyle aynı zaman içerisinde Ünye’den emekli olmuş öğretmenlerle görüştüm onlara da emekli olduklarına dair bir kimlik verilmemiş.
En son SKG Ünye şubesine uğrayıp emekli olduğuma dair bir yazı alabilir miyim diye sorduğumda bana A4 ebadında bir belge verdiler. Belgede hizmet sınıfı olarak öğretmen değil de “Eğitim Öğretim Hizmetleri” yazıyordu. Belgenin sağ alt köşesinde daha ince bir punto ile “Kişinin kendisi veya yetkili kıldığı kişiler dışındakilere verilmez! Resmi belge olarak kullanılmaz! Bilgi amaçlıdır! Yazıyordu. Bu belge ile birlikte ben de kendim için “bilgilenmiş” oldum.
Her gittiğim Öğretmen Evi yetkililerine “Bilgi amaçlı” olan bu belgeyi gösteriyor, onlar da bilgileniyordu.
Milli Eğitimden memur olarak emekli olan eşimin kartı vardı. O zamanın kurallarına göre veriliyormuş.
Bir gün İlçe Sağlık Ocağına bir ziyarette bulundum. Bir tanığım emekli olmuştu. Daha kendisine emekli maaşı bağlanmadan bir “emekli Kimlik Kartı” göndermişler. Üzerinde fotoğrafı bile var. Muhtemel TC numarası da vardır. Nasıl olsa bizde numara kıtlığı mı var.
Ben bir anlam vermeden eve gelip SGK tarafından bilgi amaçlı A4 ebadındaki belgeye bir daha baktım. Sonra içimden “Keşke emekli öğretmenlerin de kimliği olsa” diye geçirdim. Normal kimlik kartında emekli olduğuma dair bir ifade yok. SGK belgesi de bilgi amaçlı zaten. Öyleyse sokakta normal vatandaş gibi gezmeye devam.
Yakında birkaç yere daha gideceğim. Elimde bilgi amaçlı belgeyi her gittiğim yere göstereceğim. Olur ya birisi bilgilenmekten çok ilgilenir de ben de hatıralarda kalsa bile öğretmen olduğumu anlarım.
24 Kasım mı? Ohoo! O zaman bizden iyisi yok. Törende bilgi amaçlı da olsa bir belge istemiyorlar.
Bilginize…
