Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


KIR ÇİÇEKLERİ


İlçe­mi­zin ye­tiş­tir­di­ği güçlü ka­lem­ler­den, yazar ar­ka­da­şı­mız Yıl­maz İMAN­LIK´ın ilk roman de­me­si olan eseri ?Kır Çi­çek­le­ri? ya­yım­lan­dı.


Yazar, ese­ri­ni Sam­sun Kitap Fuarı´nda oku­yu­cu­la­rı­na im­za­la­dı. İmza­la­dık­la­rın­dan biri de ben­dim Yıl­maz İman­lık´ın.
Eseri, büyük bir şevk ve me­rak­la bir günde oku­dum. Kur­gu­su iyi ol­ma­yan, dili ve an­la­tı­mı zevk ver­me­yen hiç­bir eser bir günde okun­maz.


Yazar iyi bir konu seç­miş, ko­nu­yu iyi kur­gu­la­mış ve güzel bir an­la­tım­la ese­ri­ni vü­cu­da ge­tir­miş. Sa­de­ce bu ka­na­at­te olan ben de­ği­lim. Ese­rin okun­ma­sı­na ve­si­le ol­du­ğum bütün öğ­ren­ci­le­rim ve her­kes be­nim­le aynı ka­na­at­te. İlk ro­ma­nı ol­ma­sı­na rağ­men ya­za­rı ba­şa­rı­lı bu­lu­yo­rum.


Yazar, bir öğ­ret­me­nin ?Bilal öğ­ret­me­nin- mes­lek ha­ya­tın­da ba­şın­dan ge­çen­le­ri an­la­tı­yor. Her ne kadar öğ­ret­me­nin ismi Bilal olsa da, bu kah­ra­ma­nın Yıl­maz Bey ol­du­ğu­nu dü­şü­nü­yo­rum. Çünkü eser baş­tan sona bi­rin­ci tekil şahıs ağ­zın­dan an­la­tı­lı­yor.


Bilal öğ­ret­men tam bir ide­alist­tir. Ga­ye­si sa­de­ce yap­tı­ğı işle ma­işe­ti­ni temin etmek değil ; öğ­ren­ci­le­ri­ne fay­da­lı ola­bil­mek­tir.


Eser­de he­def­le­ri olan bir öğ­ret­me­nin is­ter­se dün­ya­yı bile dö­nüş­tü­re­bi­le­ce­ği­ni gö­rü­yo­ruz. Her şey ide­al­le baş­lar.
Kah­ra­man, ilk görev yeri olan Do­ğu­be­ya­zit´ta, oku­mak­tan alı­ko­nul­muş, te­ca­vü­ze uğ­ra­mış, okul­dan ve top­lum­dan dış­lan­mış öğ­ren­ci­le­rin elin­den tu­ta­rak on­la­rı en güzel şe­kil­de ke­ma­le er­di­ri­yor ve ha­ya­ta ha­zır­lı­yor. Bu da mü­ca­de­ley­le, azim­le, sa­bır­la ve gay­ret­le olu­yor. Kah­ra­man saf, temiz, gü­nah­sız yal­nız ge­le­nek­le­rin ve ma­hal­le bas­kı­sı­nın esiri olmuş bu yav­ru­la­rı­na kır çi­çek­le­ri adını ve­ri­yor.


Kırda ye­ti­şen çi­çek­ler, her türlü teh­li­ke­ye maruz ka­lır­lar. On­la­rın da ba­kı­ma, il­gi­ye, şef­ka­te ih­ti­ya­cı var­dır. Umur­sa­maz dav­ra­nır­sak kır çi­çek­le­ri­nin yok ol­du­ğun­dan kim­se­nin ha­be­ri bile olmaz.
Uzun mü­ca­de­le­ler ne­ti­ce­sin­de kır çi­çek­le­rin­den Gül­fi­dan dok­tor, Ayşin Kay­ma­kam ve Hü­se­yin büyük bir işa­da­mı olu­yor.


Ese­rin so­nun­da her­kes mutlu olu­yor. Kır çi­çek­le­ri mutlu, Bilal öğ­ret­men mutlu aile­ler mutlu ve top­lum mutlu.
Akı­şı­na terk edil­miş bir kır çi­çe­ği bütün top­lu­mun fe­la­ke­ti­dir.
Öğ­ret­men mum gi­bi­dir. Et­ra­fı­nı ay­dın­la­tır­ken ken­di­si eri­yip gider. O bun­dan şi­ka­yet­çi de­ğil­dir. Yeter ki etraf ay­dın­lan­sın.


Ha­yat­la­rı kur­tu­lan kır çi­çek­le­ri bu du­ru­ma gel­me­le­rin­de Bilal öğ­ret­me­nin ça­ba­sı­nın far­kın­da­dır­lar. Ona min­net du­yar­lar. ?Sen ol­ma­say­dın, biz bu du­rum­da, ola­maz­dık.? der­ler.


Yazar ese­rin­de yer yer fel­se­fe ya­pı­yor, yer yer psi­ko­lo­jik tah­lil­ler­de bu­lu­nu­yor. Bunu ya­par­ken fel­se­fi ve psi­ko­lo­jik te­rim­ler kul­lan­mı­yor. Oku­yu­cu sık­mı­yor, bu­nalt­mı­yor.


Şunu an­la­dım, gün­lük dille de fel­se­fî ve psi­ko­lo­jik eser­ler ya­zı­la­bi­lir­miş. Yeter ki an­lat­ma­sı­nı bi­le­lim.
Eser bize ne ka­zan­dı­rır ?


Bir defa ide­alizm ka­zan­dı­rır.;


Oku­yan öğ­ren­ci­le­rim­den bi­li­yo­rum ?hangi işi ya­par­sak ya­pa­lım he­de­fi­miz, ide­al­le­ri­miz ola­cak, bizim için tek hedef para ol­ma­ya­cak? di­yor­lar.


?Bir ki­şi­nin kur­tu­lu­şu­na ve­si­le olmak, üze­ri­ne gü­ne­şin doğup bat­tı­ğı her şey­den daha ha­yır­lı­dır.?


Bir ki­şi­nin kur­tu­lu­şu­na ve­si­le olmak? Az şey mi ? An­la­ya­na çok şey.


Eseri oku­yun, ne kadar haklı ol­du­ğu­mu, siz de an­la­ya­cak­sı­nız.