Bugün, 25 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Kırçan`a engel, kırçan kime engel?

Kırçan`a engel, kırçan kime engel?


Gazetemizde gördüğüm `kırçan` haberi üzerine, kırçanın ne olduğu konusunda internette bir gezinti yaptım. Verilen bilgilerin çoğu, bir bitkiyi işaret etmekle birlikte farklı sonuçlarla da karşılaştım.
İlk baktığım sayfada “1.Ağrıma, 2.sarılık” manaları verilmiş. Bunlar benim aradığım kırçan değil.

Başka bir sayfada kırçan için, “Kış günlerinde insanların sakal ve bıyığı, hayvanların tüyleri, bitkilerin yaprak ve dalları üzerinde oluşan buz” yazıyor. Bu da benim aradığım kırçan değil.
İki denemeden bir sonuç alamayınca bu sefer `kırçan bitkisi` diye yazdım. İşte o zaman aradığım şey karşıma çıktı: “Bu bitkiye `tikenucu` da derlermiş. Samsunlular kırçan derler. Bitkinin uç kısmında uzanan yeşil- kırmızı arası kısımları yenir” diyor.

Bir başka açıklamada bitkinin yöresel isimlerine yer verilmiş.
Datça: Kara böğürtlen. İnebolu-Kastamonu: Tikenucu. Rize: Mamula ve mamuli. Trabzon: Öztikeni. Krdnz. Ereğlisi: Çıtırgı, gıcırdikeni, dikenözü. Zonguldak: Melocan. Ordu-Giresun: Merovcan. Çarşamba- Samsun: Zincan, kırçan.
Kastamonu: Müzlümek, müzdelek.

Bu bilgilerden sonra anladım ki, buranın kırçan dediği şey, bizim köyde (Trabzon-Beşikdüzü) melevcen dediğimiz tikenucundan başkası değil.
Kırçan kelimesini ilk defa mı duyuyorum? Elbette, hayır. 30 yıldan fazladır Terme`de yaşıyorum. Yöre insanı kırçan derken, biz de bu kelimeyi kullanmışızdır.
Nihayetinde aslı tiken olan bir bitki için bu kadar uzun giriş neden?
İşte bu tiken iki hafta önce gazetemize manşet olmuş:
“Orman köylüsüne KIRÇAN ENGELİ”

Haber şöyle devam ediyor: “Kırçan toplayan köylülere Yaban Hayatını Koruma görevlileri izin vermedi. Köylüler basın açıklaması yaparak, ceza kesmek isteyen görevlilere tepki gösterdiler.”
Yasağın gerekçesi, kırçan toplayanların ormana zarar verdiği iddiası.

Buna hayret ettim. Kırçan toplamanın ormana ne zararı olur ki? Olsa olsa faydası vardır. Filizlerini toplarsın ki, tiken büyüyüp bütün ormanı kaplamasın. Ha, şu olabilir. Kırçan toplamak için ormana girenler, ağaç keserek ya da başka eylemlerle ormana zarar veriyorlarsa, ona bir diyeceğim yoktur. O zaman üzüm yemek isteyenle, bağcıyı dövmek isteyeni birbirinden ayıracaksın.

Bahsi geçen olay Sivaslılar Köyünde olmuş. Başta muhtar Sefa Yıldırım olmak üzere köy sâkinleri, “Kırçan bizim mevsimlik geçim kaynağımız” demişler. Bence eksik söylemişler. Kırçan toplamak bazıları için bir hobidir, bir eğlenme aracıdır. Şehrin gürültüsünden ve tozundan dumanından kurtulma vesilesidir. Özellikle de bizim hanım için…

Kırçan toplamak amacıyla kendi arabamızla kaç defa Çobanyatağı`na, kaç defa Sakarlı Merasına, kaç kere Kocaman yoluna gittiğimizi unuttum. Biz oralara kırçan toplayıp geçimimize katkı sağlasın diye mi gittik? Acaba topladığımız kırçan, tükettiğimiz benzini karşıladı mı? Varsın karşılamasın! Gezmemize, temiz hava almamıza, kuş cıvıltıları dinlememize, meramımızı gidermemize ve de birkaç saatimizi tabiatla iç içe geçirmemize ne demeli?..

Onun için diyorum ki; kırçan (ya da melevcen) toplamak bir zevktir. Bir eğlencedir. Bir hobidir. Bazılarının kar yağmur altında saatlerce av peşinde koşmaları nasıl bir zevk ise, bazıları da ormanlarda, yol kenarlarında kırçan toplamaktan hoşlanır. Ne demişler?

“Zevkler ve renkler tartışılmaz.”
Orman görevlilerine sesleniyorum.

Ormanda kırçan toplayanların, kırçan toplamak dışında ormana bir zararı yoksa bırakın toplasınlar. Bunu, bazıları için mevsimlik bir geçim kaynağı, bazıları için bir hobi, bir uğraş sayın.
İyi haftalar.