Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma

Yılmaz İMANLIK


KIRMIZI GÜVERİCİN


 

Bir gün ansızın karşıma çıktı kırmızı güvercin
Sanki kanatlarında alevden bir rüya taşıyordu.
Belki de hep gelincikler içinde yaşıyordu?

Yumuşacık tüylerinde ne hikâyeler saklıydı
Kaç mevsimin aşk kırıntıları dökülüyordu dudaklarından
Sahibine ulaşmamış aşk mektuplarının
Ucunu yakıyordu yarım kalmış her öpücük.

Hadi anlat bana kırmızı güvercinim
Nasıldır bulutların kanadında süzülmek?
Gökyüzünün mavisi karışır mı gözlerine
Güneşin kirpiklerine söyler misin şarkılar?
Ya çocukların ellerinden kayıp giden uçurtmalar?
Yıldızların kanadında rastladın mı izlerine?

Sahi kaç mevsim arşınladın bana gelmek için?
Kanat çırptın mı sonbaharın hoyrat rüzgarında?
Mısra mısra kar tanecikleri değdi mi kanatlarına?
Bahar yağmurlarında ıslandın mı benim kadar?
Kaç okyanus mavisi sığdırdın gözlerine?
Umut taşıyan gemilerin bana gelmez mi
Kalp atışlarımla umuda kürek çeksem ben de?
Dev dalgalar önümde eğilmez mi?

İçinde kaç yanardağ var söylesene
Beni de yakar mı ateşin sevsem seni?
Dudaklarım dayanır mı istesem buseni?

Denizlerin ötesinden bana da mektup var mıdır?
Yosun gözlü bir sevgilim olmadı ki hiç
Aşk diye dalgaları istif ettim yüreğime
Kalbimin her atışı bir dalganın dramıdır.

Sevdadan yana kaç vurgun yedin kırmızı güvercin?
Kaç gece gözlerinde can kırıklarıyla uyandın?
Kaç güle hayat verdi kanlı gözyaşların?
Hangi bülbülün kül olduğu ateşlerde yandın?

Bir sabah ansızın gideceksin güneşin ardından
Uyandığımda ellerimde koskoca bir yalan
Düşeceksin bilmediğim bir deniz ülkesi sevdasına
Bir tutam yalnızlıktan başka nedir senden bana kalan?