Bugün, 29 Mart 2024 Cuma

Selim EROĞLU


KİTAP FUARININ ARDINDAN


Bu yıl Samsun Kitap Fuarı´nın üçüncüsü düzenlendi. Fuarın tanıtımı aylar öncesinden hummalı bir bir şekilde yapıldı. Toplam altı gün açık kalan etkinlik oldukça verimli geçti.

İlk yıllarda fuar merkezinin şehre uzak olması bir hayli eleştirilmişti. Bu eleştiri daha ziyade Samsun-merkez hesaba katılarak yapılıyordu. Artık Samsun Büyükşehir; herşey bütün ilçeler ve komşu iller göz önünde bulundurularak planlanıyor. Tramvayın bu yıl fuar alanına kadar uzanması yoğunluğu olumlu anlamda arttıran en önemli etken oldu.

Geçen yıl açılan fuara 110 bin kişi katılmıştı. Bu yıl 140 bin kitapsever fuara iştirak etmiş. Kitaba olan ilgi bakımından fevkalade memnun edici bir artış.

Fuara perşembe günü öğleden sonra gidebildim. Milli Eğitim stadında yerimi aldım. Kendi çapımda ilçemizi tanıtan kitaplarla, dergilerle, gazetelerle ve her türlü dökümanlarla tanıtım yaptım. Bir çok öğretmen-yazar-şair arkadaşla tanıştım. Şunu memnuniyetle ifade edeyim, ilçemizde yapılan kültürel çalışmalar, bir çok ilçeden daha ileri seviyede. Bunu ben değil konuya ilgi duyan şair-yazar arkadaşlar söylüyor. Bir araştırmacı arkadaşa Terme Ticaret ve Sanayii Odası´nın çıkardığı ´´Osmanlı Belgelerinde Terme´´ kitabını, talep etmesi üzerine, hediye ettim. En kısa zamanda beraber iş birliği yaparak
Terme Nüfus Müdürlüğü´ndeki Osmanlıca kayıtlarını inceleyeceğiz.

Artık ´´ Bilgi Ailesi´´ bir kültür menbaası haline geldi. Bu ocaktan yetişen velut yazarlarımız bir bir eserlerini yayınlamaya başladılar. Fuarlarda, imza günlerinde yer almaya başladılar. Yazar arkadaşımız Yılmaz İmanlık, ikinci romanı ´´Nar Çiçeği´´ ile fuarın tanınmış isimleri arasındaydı. Hakeza şair-yazar arkadaşımız kalem erbabı Ahmet Sezgin eserleri ile fuarda okuyucularıyla buluştu. Çok arzu etmeme rağmen iki arkadaşın da imza etkinliğinde bulunamadım. En kısa zamanda telafi edeceğim.

Ben de acizane, dersine girdiğim öğrencilere yönelik, kitap fuarıyla alakalı bir proje ortaya koydum. Proje şu idi:

´´Her öğrenci muhakkak fuara gidecek. Bizzat para vererek en az bir kitap alacak. Bir yazarla sohbet edecek. Ona kitabını imzalatacak, en az on fotoğraf çekecek. Sınıfça TDK´nın çıkardığı ´´Türk Dili´´ dergisine abone olacak. Yapılan çalışmalar slayt haline getirilecek. Akıllı tahta vasıtasıyla sınıf içi sunum yapılacak. Bütün bu yapılanların karşılığında da gerekli not alınacak.´´

Pazartesi okula gittiğimde çok güzel geri dönüşler aldım. Öğrencilerin ekserisi projeyi layıkıyla gerçekleştirmişti. Çok mükemmel sunumlar karşımıza ;
çıktı. Öğrenciler bilhassa cumartesi-pazar günleri aşırı yoğunluktan dolayı fuar alanını gezmekte zorluk çektiklerini ifade ettiler.

İlk defa bu tarz bir fuara katılanlar ´´kitapların toplumda bu kadar rağbet gördüğünü bilmiyorduk ve beklemiyorduk.´´ diyerek şaşkınlıklarını dile getirdiler.

Kitabın bilhassa öğrencilerin gündemine girmesini çok önemsiyorum. Bu sayede gençler,öğrenciler,veliler,bizzat kitaplarla ve yazarlarla yüz yüze geliyor. Bu gerçekle yüzleşiyorlar. Başarılı olmanın yolunun kitaptan ve okumaktan geçtiğini anlıyorlar. Bu uğurda gayret sarf ediyorlar. Okudukça insanoğlu ne kadar bilgisiz olduğunu fark ediyor. İnsan, bildiğinin alimi, bilmediğinin cahili değil, talibi olmalıdır. İnsan bilmediğini bilirse arayış içine girer.

Bilmediğini bilen insan bilgili insandır. Bilmediğini bilmeyen insan ise en cahil ve en tehlikeli insandır.

Ben, kitap fuarının okuyuculara bu şuuru kazandırdığına inanıyorum.

?Allah Allah, bu kadar kitap var mıymış, bu memlekette bu kadar kitap okunuyor muymuş? Biz okumayı ders kitaplarından ibaret sanıyorduk.? diyen öğrenciler bunun en büyük ispatı.

Sağlıcakla kalın.