Bugün, 27 Nisan 2024 Cumartesi

B.Rahmi ÖZEN


KIYDIRMAYALIM TERME`YE

KIYDIRMAYALIM TERME`YE


Anlat ey güzel kitap, güzellerin güzeli
Başka hiç güzel görmez, gözüm seni göreli
Hilkatin esrarını, varlık mucizesini
Senden başka kim çözer, hilkatin bilmecesini
H.Teymur

Yeryüzündeki, toprak altındaki, sulardaki ve havadaki canlılar dünyasına, akılcı bir göz ve düşünen bir beyinle bakacak olursak tümünün bir kozmik ölçü ve bir ahenk ve denge prensipleri çerçevesinde yaratıldığını görürüz.
Hiçbir canlı ve varlık boş ve manasız yaratılmamıştır. Doğada bulunan hiçbir şey bir rastlantının eseri değildir. Ölçüsüz ve kanunsuz var edilmemiştir. Hepsinin arasında mizan ve bir `denge` söz konusudur.

Bu açıdan bakacak olursak, mükemmel bir güzellikte ve kozmik bir denge içinde yaratılmış bir ekolojik sistemin varlığını bozmaya insanoğlunun hakkı yoktur. Bilakis, ekolojik sistemin bir parçası olarak varlığını devam ettirebilmesi için canlılara hayat hakkı tanımalı ve doğanın dengesini ve bütünlüğünü korumaya her şeyden önce özen göstermelidir.

Kozmik dengeyi korumak ve ekolojinin geleceğine saygılı olmak için; ihtiyacımız kadar üretmeli, ihtiyacımız kadar tüketmeliyiz. Bu dengeyi sağladığımız takdirde ve doğal kaynaklarımızı tahrip etmediğimiz takdirde, ülkemizin ekonomisine ve ekolojinin bugününe ve geleceğine saygımızı anlamlaştırmış sayılırız.

Doğanın, bizlere seslendiği barış mesajlarını dinlerse insanoğlu, geleceğinden emin ve çok daha mutlu yaşayacaktır.
İnsanca yaşamak için, hep birlikte tüm varlıkla, doğanın ve ekolojisinin sağlığı için el ele verilmeli, her tür canlının hayat hakkına saygıda kusur etmemeliyiz.

Termeli kardeşlerim, gümüş renkli bir gökyüzüne, yemyeşil yeryüzüne, masmavi denizlere layıktır.
Doğanın, dengesini yitirişi, bir kader değildir. Zira yeryüzünün kaderini Cenab-ı Allah, insanoğlu ile birlikte yazar. Büyük irade Allah`ın elinde küçük irade insanoğluna teslim edilmiş. Allah, her şeyin güzelini yazar. Güzel insan, halife değerindeki insan da bu güzelliğe güzellikler ekler ya da bu güzelliği korur...

Kainat; insanın önüne serilmiş bir kitaptır... Belki, durmadan işleyen, kendini yenileyen, dolup boşalan bir fabrika... Bir otel, bir han, bir ev...
O, okumasını bilene muazzam bir kitaptır. Yaprakları renk renk, herkesin önüne açılmış... Güneş, Ay, büyük ve küçük gezegenler, yıldızlar, atmosfer ve göğün diğer tabakaları... Su, hava, toprak... Sayısı sonsuz hayvanlar âlemi...

Tüm hakikatler; kainatın derin noktasından fışkırır, okumasını bilene, gözü ve vicdanı olana...
Ve onu Vareden, bir hesapla var etmiş, bir kozmik denge içinde donatmıştır. Bu hesap, öyle bir hesap ki; bir yıldızdan kopan ışık taneciği “foton”, bir hesap üzerine yerinden kopar ve bir hesapla evrene seyahate çıkar, bir hesapla yeryüzüne ulaşır... Ne harika!

“Bu, güçlü ve bilgin olan Allah`ın kanunudur...” âyet-i kerimesinde üç sözcük çok önemlidir. “Güçlü olmak, bilmek ve kanun...” O, gücü ve kudreti sonsuz olan Allah, her varlık için kendi karakterine ve evrendeki görev sahasına ve işlevine göre bir kanun koymuştur.

Görüyoruz ki; denizler, göller, ırmaklar, nehirler, toprak, hava, su, yaprak ve yerin üstünde ve altında bulunan tüm elementler, kimyevi maddeler, organik ve inorganik yaratıklar, kendi kanunları içinde hep insanoğluna hizmet ederler. Hiç biri, Allah`ın koyduğu kanunun sınırını aşmaz, aşamaz. Hepsi bir hesap içinde yaratılmıştır.
Ve o hesap, evrenin en derin noktasından fışkıran en gerçek bir hakikattir. Evrende her gezegen, bağlı bulunduğu bir başka gezegenin çevresinde bir hesapla döner. Atomlardaki elektronlar da bir matematiksel hesapla yörüngelerinde hareket ederler.

Bu kâinat kitabı, öyle bir kitaptır ki; açılan her sayfada sınırlar yeniden çözülmekte, her dem, her yerde yeni bir var oluş, bir hesapla bu sayfalara işlemektedir.
Canlılar âleminin kendi özellikleri, kendi türlerine ait tüm genetik özelliklerine bir hesapla şifrelenmiştir.
Aziz Termelim! Bütün bu şifreleri Terme`mize kurulması planlanan bir termik santrale heba etmemek için diren!