Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Seyfi GÜNAÇTI


Kocaman Caddesi Günleri

Kocaman Caddesi Günleri


Geçen haftaki yazımda Kocaman Caddesi'ndeki eski İmam Hatip Lisesi binasının yıkılmasından söz ederken benim de bu binada hayli anılarımın olduğunu belirtmiştim.
Zonguldak'ta geçen dört aylık ücretli öğretmenlik dönemini saymazsak, Terme İmam Hatip Lisesi benim üçüncü görev yerim oluyor. 
Çamlıhemşin İmam Hatip Lisesi Müdürlüğünde üç yılı doldururken, “Buradaki görevimi tamamladım” diyerek Karadeniz sahilindeki Ünye, Terme ve Çarşamba ilçelerine tayin istemiştim. Tayinim Terme İmam Hatip Lisesi'ne öğretmen olarak çıkınca, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Yusuf Kenan Yağcı buna hayli şaşırmıştı. “Olur mu öyle şey? Sen burada lise müdürüsün ve öğretmen olarak gidiyorsun!” demişti. Ona, bizim asıl unvanımızın Öğretmenlik olduğunu, idari görevlerin gelip geçici olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Tam olarak anladığını sanmıyorum.
Öncesini de sayarsak, beş senelik idari görevin ardından öğretmenlik bana iyi gelmişti. Artık sabah 08.00, akşam 17.00 mesaisine bağlı değildim. Sabahleyin ilk saatimin boş olması ve acele etmeden kahvaltımı rahat rahat yapabiliyor olmak ne büyük mutluluktu! 
İlk olarak bütünleme sınavlarında görev yaptım. Öğrencilerin, öğretmenlere karşı rahatlığı dikkatimi çekmişti. Çamlıhemşin'de okul binası Fırtına Deresi'nin karşısındaydı ve derenin diğer tarafında okuldan başka bina yoktu. Bir gün öğle yemeğinden okula dönerken karşılaştığım orta ikinci sınıf öğrencileri hemen durumlarını düzeltmiş ve yolun kenarında tören mangası gibi tek sıra halinde dizilmişlerdi. 
Biz öğrencilere, öğretmenlerine saygılı olmalarını söylüyorduk. Lakin tören kıtası gibi selam durmalarını da söylememiştik. Hiçbir öğretmenin de böyle bir şey söylediğini sanmıyorum. Terme'deki öğrencilerden elbette bu kadarını beklemiyordum. Ancak okulun giriş katına konulmuş sırada oturan bazı öğrencilerin, önlerinden öğretmenleri geçerken ayağa kalkmamış olmalarını yadırgamıştım. 
Nihayet okul açıldı ve dersler başladı. Müdür Baş Yardımcısı Kenan Taşkan, “Proğram tam oturmadı. Sen bize öğrenci kayıtlarında yardım eder misin?” dedi. Hocamızı kıramazdım. Kenan Bey, Trabzon İmam Hatip Okulu 6.sınıfta iken bizim Kuran-ı Kerim öğretmenimizdi. Benim, altıncı sınıfı okurken yedinci sınıf derslerinden sınava girerek bir sene erken mezun olmamda katkısı büyüktür. Ayrıca Zonguldak İmam Hatip Lisesi'nde dört ay birlikte görev yapmıştık.
Ben bir süre öğrenci kayıt işleriyle meşgul oldum. O sene, yani 1981-1982 öğretim yılında orta birinci sınıfa 300 öğrenci alındı. Kayıt için başka gelenler de oldu ama kontenjan dolduğu için 300'den fazlasını alamadılar. O zamanlar İmam Hatip Okullarına ilgi fazlaydı. Okul, alacağı öğrenci sayısını Mayıs ayında bakanlığa bildiriyor, kayıt zamanı onaylanan sayının üstünde öğrenci alamıyordu. Samsun İmam Hatip Lisesi ise başvuru çok olduğundan sınavla öğrenci alıyordu. 
Terme İmam Hatip Lisesi ilk defa o sene kız öğrenci kabul etti. Her biri 47-48 öğrencisi olan 1C ve 1F şubeleri kız öğrencilerden oluşuyordu. 
Kocaman Caddesindeki bina yetersiz kaldığı, Yalı Mahallesi'ndeki yeni bina da henüz tamamlanmadığı için, lise sınıflarının bir kısmı Çay Mahallesi Irmak kenarındaki Kuran Kursunda öğrenim görüyordu. Ben de yaklaşık iki ay burada derslere girdim. Nihayet Kasım 1981'de Yalı Mahallesi'ndeki bina faaliyete geçti ve lise kısım öğrencileri burada öğrenim görmeye başladılar.
Kasım ayının sonlarıydı. Bir Cuma günü son dersten sonra nöbetçi öğrenci, müdürün beni çağırdığını söyledi. Ne olabilirdi? Aklıma bir şey gelmiyordu. Müdürün kapısını çaldım. Müdür Mehmet Aksoy'un yanı sıra, Müdür Başyardımcısı Kenan Taşkan ve diğer Müdür Yardımcısı Yakup Müezzinoğlu olmak üzere yöneticiler tam kadro oradaydı. Müdür Yardımcılarından Adnan Bedük, birkaç gün önce olaylı bir şekilde görevinden ayrılmıştı. Haliyle Adnan Bey yoktu. Kenan ve Yakup Beyler de Yalı Mahallesi'ndeki binada görev yaptıklarından, onların da burada bulunması toplantıya ayrı bir anlam katıyordu. Her iki binada da okul müdürünün odası vardı ve müdürün nerede bulunacağı sorulmazdı.
Toplantıda neler oldu? Onu ve sonrasını da haftaya anlatmaya çalışacağım.