Bugün, 18 Nisan 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Konumuz Termespor

Konumuz Termespor


    Termespor, 66 yılı geride bırakmış köklü bir kulüp. Bugüne kadar Türkiye liglerine pek çok futbolcu yetiştirmiş, pek çok başarıya imza atmıştır. Samsun Amatör Liginde şampiyonluklar yaşamış, Türkiye 3. Liginde 5 sene mücadele etmiş, BAL Liginde boy göstermiştir. 
    Bugün Termespor zor bir dönemden geçmektedir. Aslında bu, bugünün meselesi de değildir. Tahmin edeceğiniz gibi sıkıntının sebebi, maddiyattır. 
    Geçen hafta Ali Alper Bey beni U-17 takımının maçına davet etti. “Kadroda bizim okuldan da 4-5 öğrencimiz var. Maçı birlikte seyrederiz” dedi. Daveti kabul ettim ve birlikte stada gittik.
    Maç saat 16.30'da başladı. Rakip, grubun lideri Kadıköyspor'du. O Kadıköy ki, bugüne kadar yaptığı 8 maçını da kazanmış ve 27 puan toplamış bir takımdı. Termespor ise ancak 10 puan alabilmişti. Kısacası bizim için zor bir maç olacaktı. Nitekim öyle de oldu. Termespor, ilk yarıda yediği üç golle sahadan 3-0 yenik ayrıldı.
    Konumuz maç kritiği değil, Termespor'un içinde bulunduğu durumdur.
Hakem her iki yarıda birer defa su molası verdi. Mevsime göre hava sıcak değildi hatta serin denilebilirdi. “Herhalde gençlerin maçında su molası vermek yönetmelik gereği olmalı” dedik. 
    'Su molası' dedik ama bu, Termesporlu oyuncular için 'dinlenme molası' oldu. Çünkü ortada su yoktu. Rakip takım oyuncuları sahanın kenarına gelmiş bardak sularını içerken, bizimkiler de dinlenerek bu süreyi değerlendirdiler! 
    Ali Bey, bu durumdan hayli rahatsız oldu. Tribündeki seyircilerden biri, “Bir yönetim nasıl böyle basit bir konuyu düşünmez?” dedi. Atmış bardaklık bir koli su, nihayetinde 15.00 TL idi. “Bilseydim gençlerin suyunu ben karşılardım” demekten kendimi alamadım. 
    Maçtan sonra stadın çıkış kapısında Başkan Hüseyin Kambur ile karşılaştık. Başkan bana hitaben, “Seyfi Hocam, bak bak! Bunları çek, bu konuyu haber yap” dedi. Başkanın işaret ettiği tarafa baktım. Kadıköyspor yöneticileri oyuncularına ekmek döner ve ayran dağıtıyorlardı. Halbuki bizim yöneticilerimiz iki bardak suyu bile temin edememişti. Bu konuyu yönetimin halletmesi gerekiyordu. Ancak Başkan, ilçenin Termespor'a sahip çıkmadığını söylemek istiyordu. 
    Şehre dönerken Başkan da bizimle geldi. “Liglerin başlamasına 25 gün kaldı. Fakat takım çıkaramıyoruz. Futbolcularımız başka takımlarla anlaştı. Transfer yapamadık. Herhalde lige katılmayacağız” dedi. Ben de, “Lige katılmamak Termespor'a yakışır mı Sayın Başkan? Üç dört tane tecrübeli oyuncu alarak genç oyuncularla takviye yapalım ve lige girelim. Geçen seneki gençler arasında kabiliyetli oyuncular vardı” dedim. Başkan da, “Futbolcu senelik 5.000 TL'den kapıyı açıyor. Ayrıca her ay da maaş istiyor. Paramız yok. Eski Başkan bize destek veriyordu. Bu şartlar altında bu iş yürümez. Ben başkanlığı bırakacağım. 28 Eylülde kongreye gidiyoruz. İstekli olan varsa, buyursun gelsin” dedi. 
    Konu geliyor paraya dayanıyor. Kulübün geliri nedir, gideri nedir, bilmiyorum. İçinde olmadığım bir konu hakkında konuşmam doğru olmaz. Lakin akla da şu soru geliyor: “Geçen sene de böyleydi. Yine bu zamanlarda takımın lige katılmayacağı söyleniyordu. Durum bu sene de aynı. Bu kulüp hep böyle mi yürüyecek?”
    Eski bir yönetici ile konuyu konuşuyorduk. Ona, “Hüseyin Kambur başkanlığı bırakıyormuş. Sen daha önce yönetimde bulundun. Bu işi bilen, Termespor'u seven arkadaşlarla konuş. Bana düşen bir görev varsa ben de yardımcı olurum. Kulüp ortada kalmasın” dedim. 
    O da, “Başkan iyi yapmadı. Madem kongreye gidecekti, neden daha önce bu kararı almadı? 28 Eylüle kongre koymuş. Çoğunluk sağlanamazsa –ki, hep öyle olmuştur- 5 Ekimde kongre yapılacak. Bir hafta sonra da lig başlıyor. Yeni bir yönetim oluşsa bile 3-5 günde ne yapabilir? Kulüpler kadrolarını kurmuşlar. Bu saatten sonra kimden futbolcu alacaksın? Bu yüzden kongre en az 40 gün önce yapılmalıydı” dedi.
    Başkan, maddi destek alamamaktan yakınıyor. Konuya yakın olanların görüşleri de yukarıda. 28 Eylülde kongre var. Termespor'u ve Terme'yi düşünenleri kulübe sahip çıkmaya davet ediyorum. Hem maddi yönden, hem de 28 Eylül'deki kongrede yönetime girerek…