Bugün, 28 Mart 2024 Perşembe

Seyfi GÜNAÇTI


Koronanın Maceraları

Koronanın Maceraları


“Yine mi korona?” diyorsanız, evet öyle. Bugün de konumuz korona.
Ondan bir an önce kurtulmayı biz de istiyoruz. Lakin hayatta her şey bizim istediğimiz gibi gitmiyor.
Bu macera, Çin'in Wuhan kentinde başladı. Sonra diğer ülkeleri gezdi. Seyahatin tesadüfen mi yoksa bilinçli mi başladığı konusunda rivayetler muhtelif. Önceleri insanların, vahşi ve tiksinilecek hayvanları yemesinden kaynaklandığı söylendi. Sonra buna itirazlar geldi. Gerek Çin'de ve gerekse Uzakdoğu ülkelerinde vahşi hayvan yemenin çok eskilere dayandığı ifade edildi. 
Türk gezgin Coşkun Aral da, “Ben 1980'lerde Çin'e gittim. Şanghay'da insanların yarasa gibi vahşi hayvanları yediğini gördüm. Rehberimle gittiğim bir ada ülkesinde yerlilerle birlikte ben de o hayvanlardan yedim” dedi. (Basın, 02.05.2020)
İkinci teori, Amerikan komplosuydu. Güya virüsü ABD üretmiş ve Çin'e salmıştı. Bu rivayet, virüsün ABD'de fazla görülmediği günlerdeydi. Hastalık Amerika'da da hızla yayılmaya ve bir anda ölü sayısı artmaya başlayınca bu teori geçerliliğini kaybetti. Öyle ya, virüsü ABD üretmiş olsa, kendi insanına bulaşmaması için tedbir alması gerekmez miydi?
Son iddia, virüsü Çin'in ürettiği ve bir hata sonucu laboratuardan yayıldığıdır. Şimdilik bunun önüne geçen bir iddia ortaya atılmadı. 
Hangisi doğru olursa olsun bir soru insanların aklını kurcalıyor. Virüs Çin'de ortaya çıkmış olmasına rağmen en çok ölüm neden İtalya ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinde görüldü? Çin'deki ölümler neden Wuhan şehri ve çevresiyle sınırlı kaldı? Dünyanın en kalabalık ülkesi olan Çin'in diğer bölgelerine virüs neden etkili yayılmadı?
Buna cevap verenler, Çin'in gerçek sayıları gizlediğini söylüyor. Virüs ve hastalık hakkında Çin'den ilk bilgileri veren kişilerin kaybolmasını, bu iddialarına delil gösteriyorlar. Bunlardan Dr Li Wenliang ölmüş. Gazeteci Chen Quishi daha şubat ayında, Çinli milyoner Ren Zhiqiang de mart ayında kaybolmuş. Video paylaşımı ile ülkesini  ve de dünyayı uyaran diğer kişilerden Fang Bin ve 25 yaşındaki Li Zehua da kayıp. Acaba neden?
Kornanın macerası Wuhan'da başladı ama sonra birden bire İran'a ve İtalya'ya sıçradı. İran, nispeten Çin'e yakın da neden İtalya'yı seçtiğini anlayamadık. Ayrıntıya girmiyorum, virüs sonra dünyanın hemen bütün ülkelerini ziyaret etmeye başladı. Her nedense bazı ülkeleri pek sevmedi; fazla kapı çalmadan, birkaç eve misafir olduktan sonra o ülkeleri terk etti. 
Seyahatin başlamasından iki buçuk ay sonra, Mart 2020'nin başında ülkemize geldi. Koronanın ülkeye girdiğini haber alan yetkililerimiz hemen Bilim Kurulu'nu topladılar. Virüsün yayılmasını önlemek için aldıkları kararları kamuoyuna duyurdular. 
“Evde kalın, sokağa çıkmayın” dediler. 20 yaş altı ile 60 yaşın üstündekiler hariç, diğerlerine bir yasak getirmediler. Ancak vatandaşı evde kalmaya teşvik ettiler. “EVDE KAL”, “EVDE KAL TÜRKİYE” sloganlarını ekranlarda ve sosyal medyada sıkça gördük. Sonra ekranlarda Sağlık Bakanlığının “Hayat eve sığar” sloganı görüldü. Slogan benimsendi de. Sonra görevini tamamlamış olmalı ki yerini, “EV HAYAT DOLU” sloganına bıraktı.
Günümüz hep evde geçiyor. 45günden beri evdeyiz. Öyleyse evde nelere dikkat etmeliyiz? Bizi düşünen birisi araştırmış ve sonuçları paylaşmış. İşte o tavsiyeler. Bilmem siz de katılır mısınız?
*Evimizde üç şeye çeki düzen vermeliyiz;
   1.Televizyon, 2.İnternet, 3.Telefon
*Evimizde üç şeye yer vermemeliyiz;
    1.Gıybet, 2.Tartışma, 3.Küskünlük
*Evimizde üç şeyi azaltmalıyız; 
   1.Çok yemeyi, 2.Çok uyumayı, 3.Çok konuşmayı
*Evimizde üç huyu geliştirmeliyiz; 
  1.Yumuşaklık, 2.Kolaylaştırıcılık, 3.Bağışlayıcılık.
Ramazan ayı hayırlara vesile olsun. Oruçlarınız kabul, ibadetleriniz makbul olsun.