Bugün, 26 Nisan 2024 Cuma

Selim EROĞLU


KÜFÜR TEK MİLLETTİR


Bir kurban bayramını daha geride bıraktık.

Mevlam, bayramları aslına uygun olarak idrak edebilmeyi nasip etsin.

Bayram öncesi ´´kanın akmadığı, zulmün olmadığı, yetimin, yoksulun, fakirin gözetildiği, kardeşliğin, barışın ve huzurun hakim olduğu bir bayram diliyorum,´´ temennisinde bulunmuştum.

Bu temennilerimin ne kadarı gerçekleşti?

Bu konuda bütün Müslümanlar olarak endişeliyiz.

Bayram, neşe demek, huzur demek, kardeşlik demek.

Biz bayramları aslına uygun olarak yaşamak istiyoruz.

Bütün Müslümanlar olarak bu bizim en tabii hakkımız.

Son zamanlarda bu en tabii hakkımızı elimizden alıyorlar. Şöyle bir ağız tadıyla bizlere bayram yaptırmıyorlar. Bayramlarımızı zehir ediyorlar.

Bayram öncesi Arakan Müslümanlarına yapılan zulüm ayyuka çıktı. Budistlerin yaptığı zulümden de öte katliama dönüştü. Bütün dünyanın gözü önünde hiç aldırmadan katliam yaptılar. Bizimle dalga geçtiler. ´´Siz ne derseniz deyin, biz istediğimizi yaparız,´´ diyorlar. Bunun başka izahı olamaz.

Akan Müslüman kanı olunca sözde medeni(!) dünya sadece kınamakla yetiniyor. Bir balina için ortalığı birbirine katanlar Müslümanlar için kılını bile kıpırdatmıyor.

Olanlara anlam vermekte zorlanıyoruz.

İşin en kolayına kaçıyoruz.

Ne mi yapıyoruz?

Kendi kendimizi suçluyoruz.

´´Müslümanlar bölük pörçük olmasa bunlar başımıza gelmez,´´ diyoruz.

Bu, sözse medeni(!) dünyanın en büyük tuzağı.

Akan Müslüman kanından yine müslümanı sorumlu tutmak.

Asırlardır aynı oyun oynanıyor.

Böl, parçala, yut , taktiği.

Müslümanlar arasına fitne sokmak.

Adamlar Müslümanların arasını bozmak için ´fitne enstitüleri´ kurmuş.

Su uyur, düşman uyumaz.

Bunlarda kutsala hiç saygı kalmamış.

En büyük zulümlerini kutsal gün ve gecelerde, bayramlarda yapıyorlar.

Kadir gecesinde Ortadoğu´da Müslüman halkın üzerine bomba yağdırdılar.

Ecdadımız kutsal davasında bile haram aylarda savaşmamış.

Memleketimizde noel bayramında bütün yabancı sporculara izin veriliyor. Rahat rahat tatil yapsınlar diye.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul´u fethettiği zaman ´´dileyen kiliseye, dileyen havraya, dileyen de camiye gidebilir,´´ diye ferman yayınlamıştı.

Bize bayramı zehir eden İslam dışı bütün güruhun medeni olduğunu kimse iddia etmesin. Beni inandıramaz.

Bunların medenilikleri göstermelik.

Eminim ki yapılan zulümler karşısında zil çalıp oynuyorlar. Sahte göz yaşarına kanacak kadar saf değiliz.

Cenap Şahabettin ´´sağanak altında ağlayanla gülen pek fark olunmaz,´´diyor. Sağanak altındayız, gülen de ağlıyor gibi gözüküyor. Aldanmamak lazım.

Çünkü küfür tek millettir.

Zulmü durdurmak yine ümmetin kendi azim ve kararı ile mümkün olacaktır.

Uyanmak ümidiyle.